Kültür-Sanat


Danimarkalı usta yönetmen Lars von Trier"in son filmi "Emret Patronum" hınzır bir kara komedi örneği. Trier, Danimarka"da filmin içerdiği bilmeceyi çözecek ilk izleyiciyi 30.000 Danimarka Kronu ile ödüllendireceğini açıkladı. Bilmeceyi çözen izleyici, Trier"in bir sonraki filminde de ufak bir rolde oynama şansını yakalayacak.
 
Sinemaya tutkusunu yeniden keşfetmek isteyen ve filmlerine zarar verdiğini düşündüğü alışkanlıklarından kurtulmaya karar veren Trier, “Emret Patronum”la özüne dönmeyi hedefliyor.

FİLMİN ÖYKÜSÜ
Bilişim teknolojileri şirketi olan bir adam, bir gün sahip olduğu şirketi satmaya karar verir. Ancak ortada ufak bir sorun vardır, patron uzun zamandır ofisin içinde sıradan bir çalışan gibi çalışmaktadır ve kimse kendisinin şirketin sahibi olduğunu bilmemektedir.

Şirketi almaya talip olan yatırımcılar yeni patronla yüz yüze görüşmek konusunda ısrar edince patron çareyi profesyonel bir oyuncu ile anlaşmakta bulur.

Başlangıçta her şey yolunda giderse de sahte patron zamanla kendini iyice rolüne kaptırır.

Yeniden Canlanma
“10 yıldan uzun süredir filmlerimin yapımcılığını üstelenen Vibeke Windelow ile yollarımızın ayrılması ve ondan boşalan göreve Meta Louise Foldager"in gelmesi ile birlikte, kariyerimi gözden geçirmeyi ve sinema tutkumu yeniden keşfetmeyi hedefliyorum.

Alışkanlıkların ve beklentilerin (hem kendi beklentilerim, hem de başkalarının benden beklentileri) omzumdaki yükü son bir kaç yıldır giderek artıyordu. Bu gidişe bir dur demek niyetindeyim.

Bu ortaya çıkacak olan ürünler için daha fazla zamanım ve daha fazla özgürlüğüm olacağı anlamına geliyor. Projeler, önceden karar verilmiş beklentileri karşılamakla kalmayıp, gerçekten bir gelişme döneminden geçebilecekler. Bu beni artık rutin haline gelmiş bir takım süreçlerden özellikle de filmden filme sirayet eden ezbere senaryo yapılarından kurtaracak.

Filmlerimi bütçe, kullandığım teknoloji, ekipteki kişi sayısı ve özellikle de oyuncu kadrosu anlamında küçültmeyi planlıyorum. Buna karşın film çekme süremi uzatmak istiyorum. Filmleri sunma sürecinin de filmlerimin sade yapısına uygun olmasını istiyorum ve ana seyirci grubuma odaklanmak istiyorum. Bu da demek oluyor ki filmlerim bundan böyle gösterişli şekilde tanıtılmayacaklar, dünya prömiyerleri, prestijli ya da egzotik festival gösterimleri olmayacak.

"Halka İlişkiler" tarafından da önemli bir miktarda kısıntıya gitmeyi, çok sayıda mecrada görünmek yerine, detaylı incelemelerde bulunan daha kaliteli haberlerle yetinmeyi planlıyorum. Kısacası, ellinci yaşımda, kısıntıya gitme lüksüne sahip olduğumu hissediyorum. Umarım bu kişisel yeniden canlanma deneyimim sonuç verir. Böylece ben de hevesle çalışabileceğim, keyif alabileceğim yeni filmler ortaya koyabilirim”
[Lars Von Trier Şubat 2006]

Automavision
Von Trier, sinemaya duyduğu aşkı yeniden keşfetmek için ülkesine dönerek yeni film “Emret Patronum” üzerinde çalışmaya başladı.

Kendi dilinde, küçük bir film çekme kararı veren buna karşın kurallardan ve oyunlardan bıkmayan delişmen yönetmen Trier bu kez de adını Automavision koyduğu yeni bir teknikle yeni projesini hayata geçirmeye karar verdi. Automavision kabaca alışkanlık ve estetik kaygısının minimuma indirildiği, kadrajın rasgele ve mekanik bir süreç sonunda oluşturulduğu bir görüntü ve ses kaydetme şekli.

Automavision"ın çalışma ilkesi şöyle açıklamak mümkün:
Görüntü yönetmeni, kendi uygun gördüğü bir yere, yine kendi uygun gördüğü bir kamera ekipmanını monte eder. Çekime ilişkin geri kalan seçimler (pan hareketi, odak derinliği, yatay ve dikey pozisyonlama, ses filtreleri ve ses düzeni vb.) bir bilgisayar programı tarafından rasgele bir biçimde saptanır.

Bu parametreler belirlendikten sonra, yönetmen, görüntü yönetmeni ya da ses mühendisi çekimi durdurabilir ya da iptal edebilir. Ancak bir sonraki çekim ancak bilgisayarın yukarda sayılan parametreler üzerinde tekrardan rasgele yeni bir seçim yapması ile başlayabilir.

Çekimler tamamlandıktan sonra, sadece sahneleri birbirine birleştirmek için temel kurgu metotları kullanılabilir. Çekilen sahneleri ince kurgu ile ayıklamak, görüntü üzerinde herhangi bir oynama yapmak ya da sesi başka bir miksaj sürecinden geçirmeye izin verilmez.

“Emret Patronum”da tüm bunların ek olarak ortamda var olan ışığın haricinde hiçbir özel aydınlatma kullanılmadı.

Filmde yönetmenin görüşlerinin aktarıldığı dört bölümün dışındaki tüm sahneler yukarıda açıklanan kurallar dahilinde çekildi.

Lookey
Sinemanın haşarı çocuğu Lars Von Trier, “Emret Patronum”da kendi ürettiği Dogma ve Automavision kavramlarının yanına bir yenisini daha ekledi: Lookey.

Von Trier, Lookey"i filmlerin araç olarak kullanıldığı bir zihin jimnastiği olarak tanımlıyor.

Lookey filmin içeriğinden bağımsız olarak filme eklenmiş 5 ile 7 arasındaki görsel unsurdan oluşuyor. Sıradan seyircinin kolay kolay fark etmeyeceği, fark ettiğinde de kadraja yanlışlıkla girdiğini düşüneceği bilinçli hatalar aslında önceden hazırlanmış bir bilmecenin parçalarını oluşturuyor.

Her filmdeki lookey"ler, kendilerine özgün bir yolla çözülebiliyor. Bilmecenin kendisini anlamak da, çözümün bir parçasını oluşturuyor.

Trier"in son filmi “Emret Patronum” yukarda açıklanan lookey kavramını kullanan ilk film. Trier, Danimarka"da filmin içerdiği bilmeceyi çözecek ilk izleyiciye 30.000 Danimarka Kronu (yaklaşık 5500 Euro) ile ödüllendireceğini açıkladı. Ayrıca bilmeceyi çözen izleyici, Trier"in bir sonraki filminde de ufak bir rolde oynama şansını yakalayacak.

Filmin Öyküsü
Yönetmen: Lars von Trier
Senaryo: Lars von Trier
Kurgu: Molly Marlene Stensgård
Yapımcı: Meta Louise Foldager
Yapım: 2006, Danimarka
Dil: Danca
Tür: Komedi
İthalat: Bir Film
Dağıtım: Bir Film

Oyuncular:
Jens Albinus, Jean-Marc Barr, Casper Christensen, Benedikt Erlingsson, Fridrik Thor Fridriksson