Ahmet Kıvanç'ın haberi
Türkiye temmuz ayında elektrik tüketiminde tüm zamanların rekorunu kırdı. Aylık tüketim geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14, yedi aylık dönem itibariyle tüketim ise yüzde 9.8 oranında arttı. Bu rakamlar, TEİAŞ'ın daha önce hazırladığı yıllık ortalama yüzde 8.4'lük artışta 2009'dan itibaren elektrikte arz açığı ortaya çıkacağına ilişkin projeksiyonu geçersiz hale getirirken, elektrik üretiminin ucuz hidroelektrik santrallarından (HES) pahalı doğalgaz ve kömüre kaymasının elektrik üretim maliyetini artırması hükümeti kara kara düşündürüyor. Yaşanan sıkıntıdan tek kârlı çıkan ise sadece fiyatların yüksek olduğu saatlerde üretim yapan doğalgazla çalışan özel sektöre ait otoprodüktör şirketler oldu.
Son 78 yılın en sıcak günlerini yaşayan Türkiye, temmuz ayında 17,5 milyar kilovatsaat (kWh), ocak-temmuz döneminde ise 108,5 milyar kWh elektrik tüketti. Elektrik tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre temmuzda yüzde 14, yedi aylık dönemde de yüzde 9,8 oranında arttı.
Temmuz ayı, elektrik tüketiminde her anlamıyla rekorlar ayı oldu. Yıllık bazda en yüksek ani puant (elektrik tüketiminin bir anda ulaştığı en yüksek nokta) 25 Temmuz'da gerçekleşti ve saat 11:30'da 28 bin 732.5 megavata ulaştı.
Türkiye'nin elektrik tüketimini bir gün önceden tahmin ederek üretimi planlayan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) ise o gün o saatte elektrik tüketimini 28 bin megavat olarak tahmin etti. Elektrik tüketimi 31 Temmuz Salı günü saat 12.00'da ise 28 bin 393 megavatlık ortalama ile bir saat boyunca Türkiye tarihinin en yüksek düzeyinde gerçekleşti. TEİAŞ o gün o saatler için ise 27 bin 600 megavatlık tüketim tahmininde bulundu.
Beş kat kaymaklı kadayıf
Hava sıcaklıklarının etkisi günlük toplam elektrik tüketimine de yansıdı. Temmuz ayında Türkiye tarihinin en yüksek günlük elektrik tüketimi yaşandı. Günlük elektrik tüketimi 31 Temmuz Salı günü 597 milyon 871 bin kilovatsaat, 26 Temmuz günü ise 605 milyon 875 bin kilovatsaat oldu. 26 Temmuz'da üretimin 605 milyon 91 bin kilovatsaatte kalması nedeniyle, aradaki fark yurtdışından ithalatla karşılandı. Elektrik tüketiminde bu gelişmeler yaşanırken, üretim ayağı da alarm vermeye başladı.
Kuraklığın barajlardaki su doluluk oranını olumsuz etkilemesi nedeniyle maliyeti ucuz HES'lerin üretimi azaldı. Bunun yerine, maliyeti daha pahalı olan kömür ve doğalgaz santrallarında elektrik üretimi yoluna gidildi.
Doğalgazla üretim yapan otoprodüktörler uzunca bir süredir sadece elektrik tüketiminin arttığı saatlerde üretim yapıyor. Elektrik tüketiminin arttığı saatler aynı zamanda serbest piyasada belirlenen fiyatların en yüksek olduğu saatler. Dolayısıyla, geçmiş yıllara göre toplamda elektrik üretimleri azalan otoprodüktörler, sadece fiyatın pahalı olduğu saatlerde elektrik üretip sattıkları için kârlılıklarını artırdılar. Bu durum, elektrik toptan satış fiyatlarını yukarı çekerken, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) Genel Müdürü Sefer Bütün ve Enerji Bakanı Hilmi Güler, hafta içinde yaptıkları açıklamalarda özel sektörün üretimi kısmasından yakındılar. Sefer Bütün tepkisini, Afşin Elbistan'da yapılacak C ve D santrallarına hiç teklif gelmemesinin de verdiği kızgınlıkla, "Özel sektör kaymaklı işle yetinmiyor, beş kat kaymaklı kadayıf istiyor" sözleriyle dile getirdi.
Artan maliyet ne olacak?
Tüketimin artması ve üretimin ucuz kaynaklardan maliyeti pahalı doğalgaz ve kömüre kayması, otoprodüktörlerin sadece pahalı saatlerde üretim yapması gibi nedenlerle elektrik toptan satış maliyetleri arttı. Maliyetlerdeki bu artışı bugüne kadar Türkiye Elektrik Ticaret A.Ş. (TETAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) sineye çekerek tüketiciye yansıtmadı. Bakan Güler, hafta içinde yaptığı açıklamada elektrik fiyatını makul seviyede tutmanın ekonominin gereği olduğunu, fiyat artışı konusunda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Ali Babacan ile toplantı yaptıktan sonra konuyu Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunacaklarını bildirdi.
Hükümetin elektrik zammı konusunda iki seçeneği bulunuyor. Ya artan maliyeti doğrudan tüketici fiyatlarına yansıtacak, ya da TETAŞ ve TEDAŞ'ın zararını bütçeden finanse etmeyi sürdürerek sanayici, ihracatçı ve diğer tüketicileri sübvanse edecek.
Hükümetin önündeki bir başka seçenek ise yaşanan maliyet artışını tüketiciye kısmen yansıtıp, geri kalan bölümünü de finanse etmek şeklinde olacak.
Radikal