Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, enflasyon hedefinde belirsizlik aralığının tespit edilmesinin kesinlikle kur rejiminde değişiklik anlamına gelmediği konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Merkez Bankası'nın kur politikasının aynen devam edeceğini söyleyen Serdengeçti, 'Uygulanan kur rejimi dalgalı kur rejimidir, kimseye bir kur taahhüdü vermiyoruz. Dövizle aşırı borçlanırsanız ya da tüm varlıklarınızı dövizde tutarsanız, zarara uğrayabilirsiniz' dedi.
Merkez Bankası politikaları, gelecekteki beklentiler ve riskler üzerine sohbet ettiğimiz Serdengeçti, sorularımıza bütün açıklığı ile yanıt verdi.
Enflasyon hedefinde belirsizlik aralığının tespit edilmesi, kur rejiminde bir değişikliği mi ifade ediyor?
Kur rejimi de kur politikası da değişmiyor. Biz zaten bunu açıkladık. Sık sık böyle şeyler söyleniyor. Bunlar belirli maksatlarla kullanılmıyor anladığım kadarıyla. Türkiye'deki yasal çerçeveyi göz ardı etmemek gerekiyor. Nedir o? Kur rejimini hükümet ve Merkez Bankası beraber saptar. Hükümet dalgalı kur rejimine devam diyor. Merkez bankası da aynı şeyi söylüyor. Bir defa kur rejimi saptandıktan sonra, kur politikası münhasıran Merkez Bankası'na aittir. Merkez bankası da aynen devam edeceğini deklare ediyor. İhale alım miktarlarını falan yükseltiyor, ancak bu politika değişikliği anlamına gelmez. Bu tür söylemlerde evvelden beri 'dalgalı kur rejimi bizde olmaz' deyip bundan dönememenin de etkisini görüyorum. Ama yanıltıcı olması da beni biraz üzüyor açıkcası.
Örtülü bir kur rejiminden bile bahsediliyor. Müdahaleli dalgalı kur, yönetilen dalgalı kur gibi kavramlar da bu arada çok sık kullanıldı. Bu kavramlar perspektifinde söylediklerinizi biraz daha açar mısını?
Bu kavramlar yanlış kullanılıyor. Mevcut kur rejimi de kur politikası da aynen devam edecek. Kabii ki, kur politikasının içinde müdahale başından beri var. Çünkü dalgalı kur rejiminde dövize müdahale olmaz diye bir şey yoktur. Kur istikrarı da fiyat istikrarının önemli bir parçasıdır. Kurda büyük ölçüde istikrarsızlık ortaya çıkarsa, Merkez Bankası'nın bunu gidermeye yönelik müdahaleleri hep söz konusu olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Ayrıca Merkez Bankası 'rezervlerim yeterli değil daha artırmam lazım' diyebilir. Bunun için günlük ihalelerle yine piyasaya girmeye devam edecektir.
İki türlü müdahele yapıyorsunuz. Birincisi gerektiğinde piyasaya giriyorsunuz. Bir de daha önceden belirlenmiş bir müdahale var. Yanılmıyorsam 2002'den beri toplam 37.5 milyar dolar aldınız. Önümüzdeki döneme ilişkin stratejiniz hangi yönde olacak?
Yine aynen devam edecek. Yani rezervleri artırmaya yönelik günlük alım ihaleleri her gün yapılmaya devam edecek. Miktarları biraz arttı geçen seneye göre, bunları duyuruya koyduk ve Merkez bankası piyasada gene aşırı oynaklık görürse, alım ya da satım yönünde müdahale edecektir.
Merkez Bankası'nın birincil derecede bir kura dayalı politikası olmadığı, kur politikasızlığının da bir politika olduğu şeklinde görüşler var. Bu iddialara ne diyorsunuz?
Kur politikası var ve tarif ettiğim gibi. Dolayısıyla doğrudan o eleştirilere söyleyecek bir şey yok. Aynen açıkladığımız gibi, kur politikası devam ediyor. Mesela, Merkez Bankası hiç müdahale etmeyebilirdi. Yahut 'daha yoğun müdahale edebilirdi' gibi şeyler olabilir. Biz diyoruz ki, bir fark yok, böyle sürecek.
Kısa dönemli sermaye girişlerinde herhangi bir farklılık bekliyor musunuz? Nasıl bir öngörünüz var?
Bu konu evvelden beri basında, kamuoyunda gayet doğal olarak ve genellikle sıcak para başlığı altında işleniyor. Sıcak para bildiğiniz gibi kısa vadeli hareketlerin özellikle belli kalemleriyle oluşan bir büyüklük olarak da düşünülebilir. Biz diyoruz ki, evvelden beri Türkiye'd