Dubai ve Kuzey Emirlikleri Türk İş Konseyi Başkanı Kanat KUTLUK
Yeni Şam hükûmetinden Ekonomi Bakanlığı Başdanışmanı Dr. Osama Al-Kadi ve Endüstri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Osama Al-Omar ile görüşme randevusu almıştık. Ertesi gün ilk uçakla Şam’a doğru yola çıktık.
Yanımda, hem Dubai Türk İş Konseyi’ndeki aktif üyelerimizden hem de CEO’su olduğum QAZE firmasının çözüm ortağı Tulpar Tax’ın CEO’su Ezat al-Najm vardı.
2003’te turistik bir ziyaretle gördüğüm Şam, bende olumlu izlenimler bırakmıştı.
Bugünse şehir merkezinde büyük bir yıkım görünmese de ekonomik ve sosyal enkaz hayatın her alanına sinmiş durumda. Çocuklarıyla dilenen kadınlar, cam silerek bahşiş isteyen gençler, çalışmayan bankamatikler… Döviz sıkıntısı nedeniyle her şey nakit. Elektrik günde 8–10 saat kesiliyor; üstelik bu “ilerleme” olarak anlatılıyor.
TÜRK İŞ İNSANLARINA SINIRSIZ ALAN, 0 VERGİ, TAM DESTEK
Ülkede her türlü üretime ihtiyaç var. En acil olanı ise gıda. İç savaş hayvancılığı bitirmiş; süt ve türev ürünleri neredeyse yok. Ulaşım, demiryolu, altyapı ve teknoloji yatırımları da kritik. Dr. Al-Kadi bu noktada netti: “Yeni bir ülke kuruyoruz. Türk iş insanlarına sınırsız alan, sıfır vergi ve tam destek sağlıyoruz.” Kürt bölgesi, Deyr ez-Zor’daki petrol sahaları ve güneydeki Dürzi sorunları gündeme geldi. “Çözülemeyecek mesele yok, bu halklar yüzyıllardır birlikte yaşadı.” dediler.
Ancak ülke nüfusunun yarısı mülteci; dönüşler kolay olmayacak.
YENİDEN İNŞANIN SEMBOLÜ: 62. ULUSLARARASI ŞAM FUARI
Geçtiğimiz hafta düzenlenen 62. Uluslararası Şam Fuarı da bu yeniden inşa sürecinin sembolüydü. 27 Ağustos–5 Eylül tarihleri arasında yapılan fuarda Suudi Arabistan onur konuğu, Türkiye ise güçlü katılımcılardan biriydi. Yaklaşık 85 milyon dolarlık anlaşma imzalandı. Bu fuar, Suriye’nin ekonomik normalleşme yolunda attığı en önemli adımlardan biri olarak kayda geçti.
İNSAN HİKÂYELERİ
Şam’da geçirdiğimiz 24 saat boyunca bize Zekeriya rehberlik etti. 10 yıl yaşadığı Türkiye’de the Washington Post için muhabirlik yapmış ve iyi derece Türkçe konuşan Zekeriya, bize Şam’ın entelektüel dünyasına tanıklık etme imkânı da tanıdı.
Sürpriz buluşmam ise eski dostum Bara Bey oldu. İç savaşın en ağır günlerinde bile ülkesini terk etmeyen bu iş insanı, vatanseverliği ve iş etiğiyle bana umut verdi.
GELECEĞE DAİR
Şam havaalanında Beşar Esad’ın paspas yapılmış portresine basmadan içeri girememeniz, aslında siyasetin günlük hayata nasıl sindiğini gösteriyor. 2003’te kendisi için hâlâ olumlu yorumlar yapılırken, bugün artık tek gerçek var: 21. Yüzyılda sınırımızın hemen ötesinde cehennemi gördük. Yaşar Kemal’in “gelecek çağ vahşet çağı olacak” sözü, bu topraklarda acı şekilde doğrulandı.
Ancak bütün bunlara rağmen, Şam sokaklarında bir kıpırtı var. Fuar gibi adımlar, yeniden inşa heyecanı, halkın geleceğe dair inancı… Bunlar, yeni bir barış döneminin işaretleri.
Dilerim bu süreç, sadece Suriye için değil, tüm bölge için ticaretin, kalkınmanın ve barışın yeniden hâkim olduğu bir dönemin başlangıcı olur.
patronlardnuyas.com