Bağdat yönetimi, Dicle ve Fırat nehirlerindeki ciddi su kıtlığıyla boğuşurken, vatandaşlar susuzlukla baş başa kaldı.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Dicle üzerindeki Musul Barajı’na saniyede 320 metreküp, Suriye üzerinden ise 350 metreküp su akışı sağlanacağını duyurmuştu. Ancak Iraklı yetkililere göre, bu artış hâlâ tam olarak hayata geçmiş değil ve Türkiye’den gelen su miktarı, anlaşmalarda belirlenen düzeyin altında kalıyor.
İddialara göre Irak'taki baraj projelerinin Türk şirketlere verilmesi şartını koşan Türkiye, anlaşmanın altında su salıyor.
CİDDİ KURAKLIK TEHLİKESİ VAR
Irak parlamentosunun Tarım ve Su Komisyonu üyesi milletvekili Thair Mekheif, "Türkiye su anlaşmasına uymazsa halk ayağa kalkacak. Şu an bazı bölgelerde içme suyu bile bulunmuyor. Tarımı, hayvancılığı, günlük kullanımı konuşmaya bile gerek yok" diyerek protesto çağrısı yaptı. Özellikle güney iller ve Fırat’ın orta kesimleri ciddi bir kuraklık tehdidi altında. Su sıkıntısı yalnızca günlük yaşamı değil, tarım, balıkçılık ve hayvancılık gibi geçim kaynaklarını da vuruyor.
BARAJLAR YARI YARIYA BOŞ
Irak Tarım ve Su Komisyonu, 23 Haziran’da yaptığı açıklamada, Dicle ve Fırat nehirlerindeki su seviyelerinin yüzde 50’nin altına indiğini, baraj rezervlerin ise yarı yarıya boşaldığını duyurdu. Özellikle Basra’da deniz suyunun iç bölgelere kadar ilerlemesi, suyun tuzluluk oranını artırdı. Bu da arıtma tesislerinin çalışamaz hale gelmesine ve içme suyunun ton fiyatının 10 bin Irak dinarından 20 bine çıkmasına yol açtı.
MUHALEFET HÜKÜMETİ TÜRKİYE'YE TİCARİ BASKI İÇİN ZORLUYOR
Iraklı milletvekilleri, Ankara’nın baskıcı tutumuna karşı hükümetin “ticari kozlarını” kullanmasını istiyor. Türkiye’den gelen ithalatın kısıtlanması ya da belirli anlaşmaların gözden geçirilmesi, kamuoyunda sıkça dillendirilen seçenekler arasında. Ancak hükümet cephesi, krizi öncelikle diplomasiyle çözmeye çalışıyor.
Dünya Bankası’nın geçtiğimiz yıl yayımladığı rapora göre Irak, 2040 yılına kadar iklim değişikliği ve su krizine karşı 233 milyar dolarlık altyapı yatırımı yapmak zorunda. Bu, ülke ekonomisinin yıllık %6’sına denk gelen dev bir yük anlamına geliyor.
patronlardunyasi.com