Gündem


Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, engelli vatandaşların sorunlarına değindi.

Engelli istihdam kotasının yüzde 10'a yükseltilmesini isteyen ve engelli vatandaşları esas alan vatandaşlık gelirinin yükseltilmesi gerektiğini ifade eden Bakırhan, işaret dilinin tanınarak anayasal güvence altına alınması ve tüm kurumlarda işaret dili tercümanı istihdamının sağlanmasını istedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen 2026 yılı bütçesine değinen Bakırhan, "Eğitim, sağlık, ulaşım ve istihdam hakları başta olmak üzere tüm kamusal hizmetlere erişim için engellilere ayrılan bütçe yüzde 10'a yükseltilmelidir. Her yıl en az 20 bin engelli ataması yapılmalıdır." diye konuştu.

"Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'ndan oluşturulan heyetin alınan karar doğrultusunda İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'na gittiğini anımsatarak, yapılan görüşmenin çok önemli bir adım olduğunu söyledi.

Bakırhan, "Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı, kıyamet senaryoları yazılıp çizildi. Peki ne oldu? Meclis'teki Komisyon'u temsilen bir heyet İmralı Adası'na gidince kıyamet mi koptu? Neyimizi kaybettik? Demek boşuna bir kıyamet koparılmış. Aksine, oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiği açtırdı." şeklinde konuştu.

"4 Aralık'ta Komisyon yeniden bir araya gelecek, toplanacak, Komisyon adına İmralı'ya giden heyet görüşme tutanağını Komisyon'la paylaşacaktır." bilgisini veren Bakırhan, İmralı'daki tutanakların kamuoyuyla paylaşılmasını istediklerini dile getirdi.

İktidarın somut adımlar atması gerektiğini ileri süren Bakırhan, "Komisyon'dan bu toprakların yaralarını saracak, özgürlüğü inşa edecek demokratik raporlar bekliyoruz. Çözüm odaklı raporların hızlıca yasalara dönüşmesi için ilk ve tarihi sorumluluk Sayın Numan Kurtulmuş ve Komisyon'dadır." dedi.

Bakırhan, "Ülkenin yüzyıllık meselesine çözüm arıyoruz. Ne başkalarının vagonu oluruz ne de çözümü erteleyenleri masum görürüz. Yolumuza ortak paydaları büyüterek, yapıcı dili koruyarak ve karanlıkla devam edeceğiz." diye konuştu.

"UCUZ POLEMİKLERE VE ANLAMSIZ KAVGALARA BAŞVURMAK SİYASETSİZLİKTİR"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin 39. Olağan Kurultayı'ndaki açıklamalarını eleştiren Bakırhan, şunları kaydetti:

"Sayın Özel, kurultay kürsüsünden bize 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor. 'Celladına aşık olmayın' diyor. Biz de soruyoruz. Biz Meclis'te barış için yasa konuşurken, her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken, siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz Sayın Özel? Sözü çözüm için kurmak varken, tam da bu süreçte çözümü tartışmak varken, ucuz polemiklere ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir. Biz demokratik siyasi çözümü esas alan mücadele ve müzakere partisiyiz. İşte müzakere de ediyoruz, kurulduğumuz günden beridir onurlu bir mücadele de veriyoruz. Halkımız barış içinde eşit ve özgür yaşamak istiyor. Böyle bir halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir? Kürt halkına saygı duymak bu mudur, Sayın Özel?"

Herkesi "polemikçi ve tutarsız dilden vazgeçmeye, çözüme ve barışa katkı sunmaya" çağırdığını dile getiren Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Açık konuşun, bu sorunun çözümünün karşısındaysanız, sağa sola çekmeden, yaftalamadan sözünüzü açık söyleyin ama barıştan ve demokrasiden yanaysanız da açık konuşun. Gelin birlikte mücadele edelim, birlikte değiştirelim. Barış ve demokrasiyi birlikte inşa edelim. Ana muhalefet partisi süreç karşıtlarının çekim merkezi olmaya adaysa büyük yanlış yapar. 'Buradan iktidara yürürüm' stratejisini düşünüyorsa büyük kaybeder. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere bütün muhalefet partilerini 100 yıllık meselenin çözümünde ellerini taşın altına koymaya, sorumluluk ve inisiyatif almaya çağırıyorum. Barışa ve çözüme ortak olan kazanır."

"TOPLUMUN VİCDANINI YARALAYAN SUÇLAR DIŞINDA CEZAEVLERİ BOŞALTILMALI"

Bakırhan, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni eleştirerek, toplumun vicdanını yaralayan suçlar dışında cezaevlerinin boşaltılması gerektiğini savundu.

Suriye'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, "Meclis bütün siyasi partilerin üyelerinden oluşan bir komisyon kurarak acilen Suriye'ye gitmeli, Alevi halkıyla görüşmeli, sorunlarını dinlemeli ve onların kaygılarını görecek bir tutum almalıdır." dedi.

Bakırhan, hükümetin tarım politikasını eleştirerek, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar artık yem alamıyor, meraya çıkamıyor. Girdi maliyetlerini karşılayamıyor. Üretici üretimden kopuyor, et fiyatı yükseliyor." diye konuştu.

Asgari ücret görüşmelerine değinen Bakırhan, "DEM Parti olarak asgari ücretin en az yoksulluk sınırının yarısı kadar olması gerektiğini savunuyoruz. Asgari ücrete yılda en az iki kez de zam yapılması gerekir. Bunun dışındaki hiçbir teklifi kabul etmeyeceğiz." dedi.

patronlardunyasi.com