Ekonomi


Davut Menteş, 14. Sigorta Haftası kapsamında basın mensupları ile bir araya geldiği sohbet toplantısında yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığının sigorta uyuşmazlıklarına yönelik yeni düzenleme hazırladığını, bu kapsamda sigortalı ile sigorta şirketinin tazminat konusunda anlaşamaması durumunda Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvurmadan önce zorunlu olarak arabuluculuk sistemine başvuracağını anlattı.

Bu çalışma için kendilerinin daha önce görüş verdiğini ancak taslak çalışmada bu görüşlerinin yer bulmadığını kaydeden Menteş, sigorta uyuşmazlıklarının özel ve ihtisas gerektiren bir uyuşmazlık türü olduğu, nizada bulunan tarafların bilgi ve imkan anlamındaki hakimiyetinin önem arz ettiğini bildirdi.

Menteş, uyuşmazlığın özü olan pazarlık veya uzlaşma yönteminin temelinde iskontonun bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şekildeki bir arabulucunun nizami bir iskonto etme yöntemine döneceğiz zaman içinde, dolayısıyla gerçek zararın tazmini yönteminden uzaklaşılacağı kanaatindeyiz. Dolayısıyla tahkimden önce zorunlu arabuluculuğa karşıyız. İrade olarak bunu ihtilafa dönüştürmeden irade olarak çözümüne dair uzlaşma adımları tam bir serbestlik halindedir. İhtilafa dönüşmeden uzlaşma yoluyla çözülmesine destek veriyoruz."

Menteş, zorunlu arabuluculukta anlaşma mecburiyetinin bulunmadığını, bir araya gelme zorunluluğunun olduğunu, anlaşma olmaması halinde burada ekstra masraf çıkacağını bildirdi.

"(DEĞER KAYBIYLA ALAKALI YENİ ÇALIŞMAYI) YAKINDA UYGULAMAYA ALACAĞIZ"

Davut Menteş, Sigorta Tahkim Komisyonu'na ilişkin bazı taleplerinin olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Danışma kurulunun ihdas edilmesi, disiplin kurulu ile belli kurumsal süreçlerde olduğu gibi yargısal süreçlerdeki ihlallerin de karşılaşmasını sağlamak gibi bir tasarımız var. Bunu da paylaşacağız Sayın Bakanımız (Adalet Bakanı Yılmaz Tunç) ile. Sektörü iyileştirmek, sektörü geliştirmek, sigortalılara daha kaliteli bir hizmet sunabilmek için gerekli bir revizyon olduğuna inandığımız tahkim değişikliğini paylaşmış olacağız."

Menteş, son yıllarda sigortalıların haklarının korunmasına ilişkin önemli adımlar attıklarını kaydederek, bunlardan bir tanesinin de değer kaybına yönelik olduğunu söyledi.

"En çok ihtilafa sebebiyet veren değer kaybı hasarlarıyla ilgili ölçümleme yöntemini yeknesaklığa yönelik bir adımımız var." diyen Menteş, şöyle devam etti:

"TOBB bünyesindeki Sigorta Eksperleri İcra Komitesinden bir iç düzenleme yapmasını, iç standart belirlemesini talep ettik. Böylelikle tahkimdeki sonuçla, başlangıçtaki sonucu birbirine yakınsayarak ihtilaf oluşmasını baştan önlemeye yönelik bir adımımız var. Geliştirme aşamasındayız. Yakında bunu uygulamaya alacağız ve inanıyoruz ki ilk belirlemeler ile son belirleme arasında yani tahkimin kararları arasındaki boşluk kapanmış olacak ve 'tahkime götürün daha fazlasını alırsınız anlayışı' azalacak. Böylelikle halihazırda belirli bir orana ulaşmış olan, yüzde 30'lar seviyesinde olduğunu biliyorum şu anda, bunu yüzde 10'un altına indirmek gibi bir amacımız var. Yakında bunu uygulamaya alacağız."

"PRİM ÜRETİMİ 700 MİLYAR LİRAYA YAKLAŞTI"

SEDDK Başkanı Menteş, sigorta sektörünün büyüklüğüne ilişkin bilgiler vererek, yılın 7 ayında sektörün prim üretiminin 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 47 büyüyerek 700 milyar liraya yaklaştığını, özkaynak büyümesinin yüzde 56 seviyesinde gerçekleşerek 170 milyar liraya dayandığını söyledi.

Sektörün aktif karlılığının yüzde 6, özkaynak karlılığının yüzde 50 seviyelerinde olduğunu dile getiren Menteş şu bilgileri verdi:

"Bankalara nazaran hayli iyi durumda. Enflasyondan da arındırıldığında reel karlılık sağlıyor olması sebebiyle pozitif bir durum. Son 2-3 yıldır bankacılıktan pozitif ayrışan bir sektörümüz var. Likidite ve finansal kaldıraç tarafında da gayet iyiyiz. 1 seviyelerinde seyrediyor. Genel anlamda sigorta sektöründe işler iyiye gidiyor. En önemli kriterlerden birisi sermaye yeterliliktir finans sektöründe ki bu da tarihi zirvelerde şu anda. Onu da aktarmış olayım. Tabii ki her ne kadar ortalamalar tarihi zirvelerde olsa da biz en alttakilere bakmak zorundayız. En alt itibarıyla da çok anlamlı iyileşme var. İstediğimiz seviyelerin altında olan şirket sayısı çok az. Onlarda da iyileşme olacağını umut ediyoruz."

Menteş, trafik sigortasında birçok faktör bulunduğunu, hepsini sisteme dahil edildiğinde bahsedilen zarar konusunun bulunmadığını anlattı.

"SEKTÖRÜMÜZ RİSK YÖNETİMİ VE SERMAYE YETERLİLİĞİNDE HİÇ OLMADIĞI KADAR GÜVENLİ"

Davut Menteş, sektördeki düzenlemelere ve uygulanan referanslara ilişkin bilgiler vererek, "Bir kez daha altını çizeyim. Sektörümüz risk yönetimi ve şirketlerimizin sermaye yeterliliği açısından hiç olmadığı kadar güvenli bir ortamda. Son 5 yıl itibarıyla sermaye yeterliliği, likidite ve benzeri konularda en güvenli döneme girmiş bulunuyor. Daha da iyi olacağına inanıyoruz." dedi.

"Poliçe kesmeleri sonlandıran iki şirket vardı. Onların hasar ödemeleri ne durumda şu anda?" şeklindeki soru üzerine Menteş, "Tedbirimizle birlikte önceliğimiz sigortalıların hak ve menfaati. Bu şirketlerdeki mevcudu öncelikle hasar ödemelerine tahsis etme yolunu seçtik. Dolayısıyla tedbir uyguladığımız şirketlerde önceliğimiz tedbir günü itibarıyla ve sonrasında açılan hasar dosyalarının ödenmesine yönelik bir program belirlenmesi şeklinde oldu. Bu program işliyor. Şu ana kadar tüm şirketlerimizde o gün itibarıyla açılan hasarlar ödendiği gibi yeni açılan hasarlar da ödeniyor." diye konuştu.

Menteş, poliçe iptallerinin de bir kısmını ödediklerini belirterek, bu süreci Güvence Hesabı'nın yönettiğini anlattı.

"YABANCI ŞİRKETLERİN ÜRETİMDEKİ PAYI YÜZDE 50"

SEDDK Başkanı Menteş, sektördeki yabancıların payının arttığına veya azaldığına dair spekülasyonlar yapıldığını ifade ederek, "Yabancılar kaçmıyor da sektörü de ele geçirmiyorlar. 2021-2025 üretim esaslı dağılımda tam olarak payı yüzde 50. Aktifteki payı da 2021'de yaklaşık yüzde 45'miş, şu anda yüzde 44 seviyelerinde. Birkaç tane yabancı şirketin pazardan çekilmiş olması üretim ve aktif tarafı itibarıyla sektörümüzü etkilemedi." dedi.

Zaman zaman yabancı şirketlerin sektöre girişe ilişkin bilgi almak için kendilerine geldiğini, geçen hafta da yabancı bir grubu ağırladıklarını dile getiren Menteş, "Yeni kuruluş için geleceklerini söylediler. Çok büyük bir yatırımcı. Halka açık bir grup ülkesinde. Dünyada da global bir grup. Yani sigorta sektöründe yabancı ilgisi var. Bunun daha da artacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"(TES'İN) YÜRÜRLÜĞÜ İÇİN 2026'NIN SONU VEYA İKİNCİ YARISI DİYEBİLİRİZ"

Davut Menteş, tamamlayıcı emeklilik sistemine (TES) ilişkin soru üzerine, bu konuda 30'a yakın ülkenin uygulamasının tarandığını, Türkiye'ye en uygun modelin hangisinin olacağının ele alındığını, ilgili kurum ve kuruluşlarla defalarca oturumlar gerçekleştirildiğini anlattı.

Menteş, "Çalışmalar devam ediyor. 2026'da ilk çeyrekte takvim biraz daha şekillenmiş olur. Bunun yürürlüğü için belki 2026'ın sonu veya ikinci yarısı diyebiliriz." diye konuştu.

SEDDK'nin yaptığı çalışmalardan bahseden Menteş, sigorta sektörüne hayat dışından girilebilmesi için bir banka kadar sermaye gerektiğini, sermaye ölçümlemelerinde uluslararası standartlara gidildiğini, sigortacılık dışındaki alanlarda önemli kısıtlamalara gittiklerini, özellikle gayrimenkul ve iştirak hisseleri ediniminde sermaye yeterliliğine yönelik kurallar getirdiklerini, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi'nde birtakım kontrol uygulamaları geliştirildiğini, kefalet senedi alanında sahteciliği önleyen çok önemli gelişmeye imza attıklarını anlattı.

Menteş, eksperlerin mesleklerini icra ederken önlerinde engelleri kaldırmak için çalıştıklarını kaydederek, bu konudaki çalışmalara ilişkin detaylar verdi.

"(GÜVENCE HESABININ REVİZYONUNA YÖNELİK) ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR

SEDDK Başkanı Menteş, Güvence Hesabına yönelik çalışmalarından bahsederek, şu açıklamalarda bulundu:

"Güvence Hesabı sadece zorunlu sigorta kollarında sigortalıyı koruma sağlayan bir mekanizma. Diğer branşlarda çözümleme aracımız yok. Bankacılıktan esinlenmiş, yine bankacılıkta TMSF'ye benzer bir şey sağlayabilecek bir yapı. Veya yapının bu hale evrilmesi diyelim. Böyle bir taslağımız var. 'Güvence Hesabının revizyonu' diyelim buna. Mutabakat arayışlarımız var. Bunun piyasaya müdahale veya rekabeti bozucu bir yönünün olmamasını isteriz. Bu hassasiyetimizi de düzenlemede yer vermek niyetindeyiz. 'Biz yaptık oldu' şeklinde değil, bunu sektörle mutabakat halinde ilan etmek istiyoruz."

Menteş, sermaye yeterlilik ve varlık yeterlilik tarafında her gün yeni bir ürün çıktığını kaydederek, kendilerinin de bu konuda sürekli güncelleme yaptıklarını anlattı.

Davut Menteş, "Hasar yönetmeliği (çalışmamız var). İlk olacak bu. Gerçekten bu çok büyük bir ihtiyaç. Hasar yönetmeliği yok sektörün. Aylardır bunun üzerinde çalışıyoruz. Yine çoklu bir paydaş grubu var ama tamamen bizim inisiyatifimizde ilerliyor. 'Paydaşlarımıza ikna etme sürecindeyiz' diyelim. Genel anlamda destek bulan bir şey bu çalışma." şeklinde konuştu.

KATILIM SİGORTACILIĞINDA YENİ DÜZENLEME GELİYOR

Katılım sigortacılığında uzun zamandır üzerinde durdukları bir çalışma olduğunu dile getiren Menteş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hala daha belirli hassasiyetler nedeniyle sigortalılığa mesafeli duran bir kesim var. Bu kesimi sisteme dahil etmek amaçlı yeni bir tasarımımız var. Yeni bir bakış var. Hem Türkiye modeli olacak içinde hem de uluslararası genel kabul görmüş ilkeleri barındıracak. Uluslararası modeli benimseyen şirketler bu modelin işleyişine dair tüm gerekleri yerine getirmek zorunda olacaklar. Bunlardan birisi sigortalı havuzunun şirket havuzundan ayrı olarak raporlanması. Şeffaflık diyelim en önemli projelerden birisi. Sigortalıların ya da katılımcıların diyelim karşılıklı dayanışma anlayışıyla havuzlarını oluşturmaları, şirketin operatör olarak bu sürece dahil olması şeklinde bir uluslararası uygulama var. Bu tekafül modeli. Şimdi hem dünya uygulamalarını hem de Türkiye modelini korumak suretiyle mevzuatı yeniden ele aldık. Bunu yakın zamanda görüşe açacağız. Bu konudaki uluslararası çevrelerden olumlu tepkiler aldık."

patronlardunyasi.com