Gündem


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Berkin Elvan'ın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesi konusundaki üzüntülerini belirtirken zor anlar yaşadı.

Cumhurbaşkanı Gül, konuya ilişkin bir soruyu yanıtlarken, duygularını "Bugün sabah görünce televizyonlardan haberi üzüldüm gerçekten. Nihayet olay olduğunda 14 yaşında bir çocuktu yani, çocuğumuz. Bugün hayatını kaybetti, yine öğrendim... bütün ailesine tabi başsağlığı diliyorum acılarını paylaşıyorum" sözleriyle ifade etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde görüştüğü Nijer Cumhurbaşkanı Issoufou Mahamadou ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında son gelişmelerle ilgili soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Berkin Elvan'ın hayatını kaybetmesi ve hastane önünde toplananlara yapılan müdahale sonucu yaralanmalar meydana gelmesi konusunda ne düşündüğünü soran gazeteciye üzüntülü bir ifadeyle şu karşılığı verdi:

DUYGUSAL ANLAR

"Bugün sabah görünce televizyonlardan haberi üzüldüm gerçekten. Nihayet olay olduğunda 14 yaşında bir çocuktu yani, çocuğumuz. Bugün hayatını kaybetti, yine öğrendim... bütün ailesine tabi başsağlığı diliyorum acılarını paylaşıyorum. Bugün herhangi bir şekilde yeni bir olay yaşanmaması için herkesin çok dikkatli olması gerektiğini, yeni acıların yaşanmasına hiç fırsat verilmemesi gerektiğini burada bir kez daha altını çizmek iterim. Zaten dün de İstanbul Valisi ile konuştum, eminim ki gerekli dikkat gösterilecektir. Bir kez daha üzüntülerimi doğrusu paylaşmak isterim."

"YARGININ HIZLANDIRILMASI GEREKİR"

Cumhurbaşkanı Gül, dün gerçekleşen tahliyeleri hatırlatan ve bunlar arasında masum olduğu iddia edilenler kadar hala suçlu olduğu söylenenlerin bulunduğunu hatırlatan gazeteciyi yanıtlarken de burada asıl sorunun mahkemelerin kararlarını uzun sürede vermelerinde yattığını bildirdi. Beş yıl içerisinde eğer suçüstü yapılan, failleri yakalanmış olaylarla ilgili bile kesin karar verilemiyorsa bunun üzerinde herkesin ciddi ciddi düşünmesi ve bu noktaya bakması gerektiğini anlatan Gül şöyle devam etti:

"Hatırlarsanız, bir süre önce başka bir davada Hizbullah davasında on yıl içerisinde mahkemeler neticelenmediği için tahliyeler gerçekleşmişti. Şimdi esas bakılması gereken nokta bu. Bir taraftan uzun tutukluluk süreleri bir nevi cezaya dönüşüyor, ama diğer taraftan, bu kadar uzun süre içinde bile karar verememek, açıkçası kabul edilebilir bir şey değil. Onun için dediğiniz doğru, çünkü tartışmalı değil, suçüstü yapılmış, failler belli, Danıştay davasında da aynı durum değil mi? Failler bulunmamış olsa, yakalanmamış olsa hadi diyeceksiniz ki bu kadar uzun sürebilir, aynı gün failler yaaklanmış, ama bu kadar süre geçmiş, dolayısıyla bunların ciddi şekilde konuşulması ve gerekli tedbirlerin, yargı sürecimiz içerisinde hızlandırmayla ilgili alınmasının gerektiğine inanıyorum."

Sorunla ilgili düzenlemelerin aslında yapıldığını, Yargıtay'ın, Danıştay'ın üye sayılarının artırıldığını, ancak hala bu sorunun bu şekilde devam ettiğini, bunun çok ciddi meselelerden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Sadece siyasi konular söz konusu olunca kamuoyu tartışıyor, ama bir de siyasi olmayan diğer konular var, davalar var onların derdi, sıkıntısı acısı hiçbirimize ulaşmıyor o açıdan ülke olarak buna ciddi bir şekilde bakmamız bunları tartışıp çözümlerini kısa sürede bulmamız gerekir" dedi. 

"BİZE BUNLARI YAPAN ZERDÜŞT, ATEİST, YAHUDİ OLSA ANLARIM AMA BUNLAR MÜSLÜMAN..." SÖZÜNE TEPKİ

Ekonomi eski bakanı Zafer Çağlayan'ın 17 Aralık operasyonunu eleştirirken "Bir Yahudi, Bir Zerdüşt, bir ateist olsa anlarım, ama bize bunları yapan Müslümanlar" yönündeki sözlerini ve Yahudi cemaatinden buna karşı yapılan değerlendirmeyi soran gazeteciye ise Gül, şu karşılığı verdi:

"Bu tip söylemleri tasvip etmek mümkün değildir, onlar tasvip edilemez. Herşeyden önce ben ne kadar çok kendi inancıma kendi düşünceme başkasının saygı göstermesini, dinime istersem, başkasının da dinine inancına görüşüne aynı saygıyı göstermek durumundayım. Buna herkesin, hepimizin çok dikkat etmesi gerekir."