Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genç Diplomasi Derneği tarafından Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Bosphorus Diplomasi Forumu'na katıldı.
81 ilin yanı sıra diaspora ve gönül coğrafyasındaki tüm gençlere selamlarını ileten Erdoğan, Bosphorus Diplomasi Forumu'nda gençlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"MENDERES VE ARKADAŞLARINI RAHMETLE YAD EDİYORUM"
Sözlerinin başında, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Yassıada'da yargılanan ve idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbim ruhlarını şad, mekanlarını inşallah cennet eylesin," ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yıllarca "Yaslı Ada" olarak anılan bu mekanın, bugün yeni kimliğiyle önemli toplantılara ev sahipliği yapmasından duyduğu mutluluğu belirtti.
Muhtevası ve formatıyla öne çıkan Bosphorus Diplomasi Forumu'nu başarıyla düzenleyen Genç Diplomasi Derneği'nin tüm üyelerini ve programda emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerek panel ve konferanslarla, gerekse atölye ve okuma programlarıyla gençlerimizin ufkunu açan, bugünün liderlerini yarının mimarlarıyla buluşturan derneğimize gönülden teşekkür ediyorum. Tarihin Işığında Diplomasi başlığıyla icra edilen bu önemli forumda temsil, müzakere, çözüm üretme becerilerini geliştiren genç arkadaşlarımızı da ayrıca kutluyorum. Sahip oldukları birikimi büyük bir titizlikle gençlerimize aktaran kıymetli katılımcılara da ayrıca şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
"Şunu buradaki genç kardeşlerimizle paylaşmakta fayda görüyorum. Sizler gibi lise ve üniversite çağındaki gençlerimizin yalnızca bilgi değil; derinlik, uzmanlık, deneyim, heves gerektiren bu alandaki çalışmaları, ülkemizin geleceği adına son derece önemlidir. Ülkemizin güçlü yarınları için fedakarca çalışan, ortaya fikir ve eser koyan, geleceğin Türkiye'sini inşa etmenin gayretinde olan her bir gencimiz, bizim için değerlidir, umudumuzu artıran bir istikbal yıldızıdır. Asra yön vermekle kalmayıp kendi mührümüzü de vuracağımız Türkiye Yüzyılı, gençlerimizin çabası ve çalışmalarıyla vücut bulacaktır. İlerleyen yıllarda her birinizin siyaset, akademi, bürokrasi, medya, sivil toplum ve diplomaside üstleneceğiniz vazifelerle ülkemize, milletimize, özellikle de Türk dış politikasının çok çok önem kazandığı bir yapıya kavuşacağına inanıyorum. Hepinize şimdiden başarılar diliyor, Rabbim yolunuzu da bahtınızı da açık etsin diyorum."
"MEYDAN OKUMALARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Uluslararası siyaset zemininde adeta tektonik kırılmaların yaşandığı zorlu ve tarihi bir dönemden geçildiğini belirten Erdoğan, "Küresel rekabetin dozu her geçen gün artarken belirsizlik ve istikrarsızlık anaforu dalga dalga yayılıyor. Kriz ve ihtilaflar barışçıl yollarla çözüme kavuşturulamadığı için siyasi ve ekonomik mücadele maalesef büyük insani trajedilerin yaşandığı savaş ve çatışma sahalarına taşınıyor. Su ve iklim krizlerinden ticaret savaşlarına, enerji güvenliğinden gıda zincirlerinin sağlıklı işlemesine türlü meydan okumalarla karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
"MEVCUT KÜRESEL SİSTEM, YENİDEN BİR SOYKIRIM YAŞANMASIN DİYE KURULMUŞTU"
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra galipler eliyle kurulan düzenin, işlerliğiyle birlikte itibarını da yitirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
"Evrensel değerler rafa kalkmış, yönetim mekanizmaları iflas etmiş, meşruiyetini kural ve ilkelerden alan uluslararası sistem tamamıyla felce uğramıştır. Küresel barış ve güvenlik, yerini bitmek bilmeyen savaş ve istikrarsızlık girdabına bırakmıştır. Haklı haksızın, mazlum zalimin, zayıf güçlünün karşısında yalnızlığa terk edilmiştir. İnsan hakları ve insanlık onuru yara almış; adalet, vicdan ve merhamet gibi duygular sessize alınmıştır. Ortada kimsenin inkar edemeyeceği çok büyük bir sistem krizi vardır. Oysa bundan 80 yıl önce kurulan mevcut küresel sistem, 20. yüzyılda gerçekleşen İkinci Dünya Savaşı'ndan ders alınarak yeniden bir savaş yaşanmasın, yeniden bir soykırım yaşanmasın diye kurulmuştu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi bu tür mekanizmaların gayesi, savaşları önlemek, çatışmaları durdurmak, insani felaketlerin önüne geçmekti."
patronlardunyasi.com