Elif Ergu'nun röportajı
Genç, Hesaplı Giyim' sloganı olan Collezione'nin patronu Ekrem Akyiğit, çalışmaya 5 yaşında başladı. Gazete sattı, halı tamir etti, 18 yıl vitrincilik yaptı. Bugün 217 milyon dolar ciro, 97 mağazayla Türkiye'nin en büyük zincirine sahip
Collezione, 'Genç, Hesaplı Giyim' markasının her şeyi Ekrem Akyiğit. Markanın kuruluşu, Ekrem Akyiğit'in yükseliş hikayesi tam bir sıfırdan büyüme örneği. Bu hikayeye geçmeden önce, Ekrem Akyiğit'le ilgili izlenimlerimi yazmak isterim. Çok neşeli, güleryüzlü ve samimi biri Akyiğit. Her işi yapmış. Anaokulu çağında sokakta çalışmış. Sohbet ederken Akyiğit anılarını da paylaştı bizimle.
“Mağazalarımı gezmeyi sevmem, iyi bir ekip kurdum” diye başladı anlatmaya. Bir gün tesadüfen bir mağazasına girmiş. Tezgahtarlardan onu tanıyan çıkmamış. Mağazada müzik sesi yüksekmiş. Müdahale etmiş Collezione'nin sahibi olduğunu söylemeden, müziği kısmışlar. Mağazadan çıkmış. 15 dakika sonra yine uğramış. Bu kez 'genç giyim mağazasına uygun olmayan' bir müzik çalıyormuş. Sinirlenmiş biraz ve “Ben maliye müfettişiyim” diyerek mağaza müdürüyle görüşmek istemiş. Bütün defterleri çıkartmış. Mağaza müdüründen tam olarak ne isteyeceğini bilmediği için aklına gelen her şeyi sormuş. Mağaza müdürü telaşlanmış. “Genel müdürlüğünü ara, bir yetkiliyle görüşeceğim” dediğinde de genel müdürlükten muhatap bulamayınca sinirlenmiş. O gün işten 3-4 kişi çıkarılmış. O olayın üzerinden zaman geçmiş. Bir gün yine bir mağazaya gittiğinde mağaza müdürünün bölümünde kendi fotoğrafının duvarda olduğunu ve altında Ekrem Akyiğit yazdığını görmüş.
* Türkiye'nin en fazla mağaza sayısına ulaşmış markasının patronusunuz. Vitrincilikten geldiğiniz yazıldı defalarca, ben daha da geçmişe gitmek isterim. Yaptığınız ilk iş neydi, ilk nasıl para kazandınız?
Ne yapmadım diye sorsanız, belki daha kolay olurdu. Elazığlıyım. 1 yaşında ayrıldık Elazığ'dan. Çok çocuklu bir ailedenim. 8 kardeşiz. Erken yaşta babasız kaldık, hep çalıştım. 5 yaşında gazete sattım. Meyhanelerde gazete satardım. Hiç kimse geri para istemezdi, 50 kuruşluk gazeteyi 1 liraya satardım. Sonra antika halı tamirciliği ile ilgilenmeye başladım. Çok iş yaptım.
* Bir eşik atladığınızı düşünüyor musunuz şu hayatta?
Hayatta hiçbir şey tesadüf değil. Vitrincilik herhalde eşik atlamamı sağladı. Önceleri tezgâhtarlık yaptım. Daha sonra ağabeyimin yönlendirmesiyle bir vitrincinin yanına yardımcı olarak girdim.
* Kaç yıl yaptınız bu işi?
18 yıl. O dönemlerde vitrinleri birinci adamlar yaptırırdı. Vitrinler gece yapılırdı. Patronları yakından tanırdım. Gece hayatı olanlar, kumar oynayanların hayatının nasıl değiştiğini yakından gördüm. İyi iş yapanların, özel hayatlarına dikkat edenlerin nasıl başarılı olduklarını izledim. Benim de bir vizyonum oluştu.
* Siz nasıl kurdunuz Collezione'yi, nasıl büyüdünüz?
Akyiğit A.Ş.'yi, 23 Ağustos 1987'de yüzde 100 yerli sermaye ile kurduk. Kumaş aldım, 4 model ürettirdim. Gelişmeler oldu, her şey birbirini tetikledi. Collezione Bakırköy mağazasının ardından,1989 yılında ikinci mağazamızı Fatih'te açtık. Takip eden iki sene içinde İstanbul'un birçok noktasında açılan Collezione mağazaları, kararlı büyümenin de bir göstergesi oldu. 1991'den itibaren kadın moda ürünleri de yapmaya başladık. 2001 yılında 44, 2003 yılında 69, 2006 yılında 85 ve 2007 yıl sonu itibarıyla 90 mağazaya ulaştık. Collezione, toplam 86 bin metrekare üzerinde, yaklaşık 2 bin personeliyle çalışmalarını sürdürüyor. 2007'de 217 milyon dolar ciro yaptık. Dünyanın farklı yerlerinde üreticilerimiz var.
* Collezione adını nasıl koydunuz?
Collezione adını, İtalyanca koleksiyon anlamına geldiği için koydum. Çünkü; 1980'li yıllarda İtalyan markalar çok revaçtaydı. Şu anda markamız İtalya dahil 32 ülkede tescillendi.
* Siz genç ve hesaplı bir markasınız... Buna nasıl karar verdiniz?
“Genç Hesaplı Marka” sloganımız. İyi gözlemciyim. Mağaza açmadan önce de giyinmeyi seviyordum, ama giyime de çok para harcamak istemezdim. Bu yüzden modern tarzda hesaplı ürünler üretmek istedim. Doğru yere maya çalmışım. Bu kurgunun doğruluğu 1995'ten sonra kendini daha çok gösterdi.
* Gençlere hitap eden bir marka olarak gençliğin ilgi alanlarını, trendleri nasıl takip ediyorsunuz?
Trendler sürekli değişiyor. Sokak modasını takip etmek, gençlerin sevebilecekleri popüler, trendy ve fonksiyonel ürünleri sunmak hayati önem taşıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 22'sini 12-22 yaş grubu oluşturuyor. Bu kitle henüz üretici değil, tüketici konumunda. İşte bu nedenle gençler, ekonomi içinde çok önemli bir hedef kitle.
* Ne gibi veriler var elinizde?
12-18 yaş arasındaki gençleri eğlence mekanlarında, 19-22 yaş arası gençleri ise giyim, cafe-bar, fast-food mekanları, festival, konser, maç, sinema gibi sosyalleşme odaklı yerlerde yakından gözlemliyoruz. Teknoloji tutkunları, iletişim araçlarını kullanma stiline göre beğenilerini analiz ediyor, marka sadakatlerinin nedenlerini gözlemliyoruz.
*Yurtiçi, yurtdışı kaç mağazanız oldu?
Türkiye genelinde 97 mağaza, 132 bayi ve yurtdışında da 26 satış noktamız var.
*İlk yurtdışı mağazayı nerede açtınız?
Almanya, sonra Rusya.
Çin'de mağaza açıyor
* En büyük rakip Çin mi?
Rekabette sadece hedefte Çin yok, Uzakdoğu ve daha da önemlisi gelişmiş ülkeler var. İhracat hedefleri aynı olmasına rağmen gelişmiş ülkelerin katma değerli ürünleri bizim hedefimizi ve çıtayı daha da yükseltiyor. Kendi ülkesinde Çin'i yaratanlar rekabet ediyor. Emek yoğun işlerden çıkan ülkeler katma değerli ürünlere yöneliyor. Fast Fashion çalışma modeli Çin ile sizi ayrıştırıyor. Yakında biz Çin'de mağaza açacağız.
Ailem beni dinlendiriyor
*İş yaşamındaki stresten nasıl uzak durursunuz?
Sabahları erken kalkıp köpeğimle birlikte yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Tatile kazancımla paralel vakit ayıramıyorum ama ailecek kayak yapmak, sabah güneş doğarken teknede kitap okumak, oğullarımla üniversite tavlası oynamak, kızımla Alaçatı'da sörf yapmak en büyük tutkularımdan. Onun dışında esprili bir insanım, çocuklarla şakalaşmaktan ve sosyal sorumluluk faaliyetlerinde bulunmaktan mutluluk duyuyorum.
Şehir merkezleri işe yaramayan alışveriş merkezleriyle doldu
* Birleşmiş Markalar Derneği başkanı oldunuz. Sektörün sorunları neler? 2008'de sizi neler bekliyor? Alışveriş merkezleriniz sayısı arttı ama cirolar beklenen oranda artmıyor.
Geçmişte kriz ortamlarında ilk etkilenen döviz kurlarıydı, ama bugün bankalar o kadar iyi yönetim ve denetim altında ki Merkez Bankası'nın sağlam duruşu bankaların iyi olmasını sağlarken dövizin aşırı dalgalanmasının ve yükselmesinin de önüne geçiyor. Bu da geleceğe daha güvenli bakmamızı sağlıyor. Son bir kaç yıldır AVM'lerin lehine olan gelişmeler, belirli bir ölçeğe geldiği için artık satış büyümesi yaşamaması nedeniyle sıkıntı yaratıyor. Bugün olumsuz gibi görünen durumun aslında sektörün kendisini yeniden kontrol etmesi için imkân sağladığını düşünüyorum. Bu şekilde ülkenin ana merkezleri işe yaramayacak büyük AVM'lerle doldurulurken hem doğru projeler zarara uğratılıyor hem de sektördeki firmalar kendilerini pazardan geri kalacağı kaygısıyla o AVM'ye girmek zorunda hissediyor. AVM'ler artık doğru projeyi seçme konusunda daha detaylı düşünmeli. 2008'de rüzgâra kürek çekmemeliyiz, sürü psikolojisinde olmamalı, raporları ve analizleri iyi okumalı ve sermayenin geri dönüşünün hesabını iyi yapmalıyız. Geçen sene sektörde yüzde 10 ciro artışı ve yüzde 23 satış alanı artışı oldu. Mağazaların çoğu son çeyrekte açıldı. Metrekare artışı ciro artışına yansımadı. Bu yıl ciro artışını muhafazakâr bir yaklaşımla en az yüzde 23 bekliyoruz.
*İndirim dönemleriyle ilgili yasal düzenleme yapılmalı mı?
Serbest piyasada kısıtları onaylamıyoruz ancak tüketiciyi yanıltıcı şekilde yapılan indirim ve uygulamalar bir standarda oturtulmalı. Yasaya ilişkin tartışmalar indirim tarihlerine odaklanıyor ama yasada tüketiciyi korumaya yönelik olumlu yanlar var. Yasanın bu yıl hayata geçirilmesi çok önemli.
Bugünkü aklım olsa kadına yönelirdim, çünkü eşlerini elde tutmak için hep yenileniyorlar
* Kadın giyimine yönelmeyi hiç düşünmediniz mi?
Bugünkü aklım olsa 26-40 yaş arası kadına yönelik yapardım.
*Neden?
Hem onlar çalışıyor hem de kocaları. Hem de kadınlar güzel görünmek ve kocalarını kaçırmamak istiyor. Ve daha fazla alıyorlar. Kendilerini yeniliyorlar.
*Genç göstermek için sizden de alışveriş yapmıyor mu kadınlar?
Beden yapısı önemli. Genç görünmek isteyen kadınlar ve erkekler de geliyor. Şimdilerde onların taleplerini de dikkate alarak bir çalışma yapacağız.
EN ZOR GÜNÜM
20 mağaza kapattım kimseye kefil olmam
Çok zor gün var. 2001 yılında 20 mağaza kapattım. Sonra toparlandım. Ben borç almayı sevmem. Borca girmem. Kimseye kefil olmam.
GÖMLEK MUDO, PANTOLON DAMAT'TAN...
Ekrem Akyiğit'in emeklilik planı, önce Moda Marka Pazarlama ve Perakende Üniversitesi sonra Akyiğit Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (AKSEV) ile ilgilenerek, kendisini eğitim, çevre ve hayır işlerine ayırmak... Akyiğit, “Kendi markanızdan mı giyiniyorsunuz?” sorumuza ise şöyle yanıt verdi: “Şu anda gömlek Mudo'dan, pantolon Damat'tan.”
Vatan