Marka Konferansında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan komedyen Cem Yılmaz da, parayla ilişkisinin düzeyli olduğunu ve hiçbir zaman aldığı kararlarda paranın belirleyici olmadığını ifade etti.
Yılmaz, ''Para kazanıyorum, ortada... Elbette arabamı alıyorum ama gidip İtalya'da gezmiyorum, ÖTV'ye katkıda bulunuyorum. İki katı vergimi veriyorum'' dedi.
Gösterileri sırasında koltuk sayısıyla bilet fiyatını çarpmasına yönelik eleştirilere ilişkin de Yılmaz, ''Bu benden kaynaklanmadı. Elbette ben de oyunları bedava oynamak isterim. Ama ya çok zengin olmam lazım ya da delirmem lazım. Bu işin Nirvana'sı zaten budur'' yorumunu yaptı.
Seyirciden her zaman korktuğunu ifade eden Cem Yılmaz, ''Seyirci açıktır. Sizin mesleğinizi devam ettirmeniz, o anki sahneden iyi inmenize bağlıdır. Geçen yıl yarattığınız şov akıllarda kalsa da, onunla yaşayamazsınız'' diye konuştu.
Yılmaz, adının tescillenmesiyle ilgili soruyu da, ''CMYLMZ niye tescil ettirdin diye soruyorlar. Bunu sormak, niye vergi mükellefisin diye sormak gibi bir şey. Sen yapmazsan başkası yapıyor. Ne yapabilirim? Gösterimin adı olan kısaltmanın üzerinden bilet kesiyor, siz almazsanız başkası alıyor. AROG diye bluejean gördüm'' şeklinde yanıtladı.
Politik mizah yapmamasıyla ilgili de Cem Yılmaz, bunun mesleki bir tercih olduğunu, politik mizahın uzmanlık getirdiğini, kendisinin bu konuda ehliyeti olmadığını söyledi.
Mesleğinin ne olduğu sorusu üzerine Yılmaz, maliye kayıtlarında mesleğinin serbest meslek olarak geçtiğini, esnaf ve sanatkarlar odasına kayıtlı olduğunu ve aylığını ödediğini kaydetti.
DİJİTAL PAZARLAMA UZMANI JOSH SPEAR: MÜŞTERİLERİNİZİN DİLİNİ KULLANIN
Dijital Pazarlama Uzmanı Josh Spear, ''Pazarlama faaliyetlerinizi sadece bilgi yayma amacıyla kullanmayın, müşterilerinize neler yaratabileceğinize bakın, müşterilerinizin dilini kullanın'' dedi.
Spear, 11. Marka Konferansında yaptığı konuşmada marka kurallarının ciddi şekilde değişmeye başladığını, özellikle dijital ortamlardaki kullanım oranlarının artmasıyla çok daha fazla insanın marka süreçlerine etki ettiğini söyledi.
Yaratıcı direktörlerin artık kendi binalarında oturup marka tasarlayamayacaklarını, insanların parçası oldukları şeylerin markalarını almayı istediklerini ifade eden Spear, ''Dijital olmak 'markanızı bırakın gitsin, insanlar üzerinde yeterince oynasın' demek değildir. Farklı bir gözle bakmak gerekiyor. Reklam ajansı bulup, reklamı yap yerine yüz binlerce insan internette sizi kullanıyorsa, sizinle ilgili yüz binlerce reklam yapabiliriz. Böylece müşteri ile firma arasındaki sınırlar da ortadan kalkar'' şeklinde konuştu.
Spear, dünyanın en iyi ölçülen mecrasının dijital olduğunu bu nedenle de insanların dijitalden korktuğunu belirtti.
Konuşmasında son dönemlerde sosyal paylaşım ve oyun sitelerindeki ekonomik gelişime işaret eden Spear, dünya genelinde 650 milyon Facebook kullanıcısı olduğunun altını çizdi.
Spear, ''Bu çok ciddi bir ekonomi. Ne kadar çok farkındalık yaratırsanız o kadar çok para kazanılır. İnternet üzerinde güzel bir içerik yaratırsanız, farkındalık yaratarak insanları çalışmaya ortak edebilirsiniz. Burada en önemlisi kolektif eylem. Bir grup insanın ortak bir amaç çerçevesinde çalışmasını sağlamak... Bu kolay olmayacaktır. Pazarlama faaliyetlerinizi sadece bilgi yayma amacıyla kullanmayın, müşterilerinize neler yaratabileceğinize bakın, müşterilerinizin dilini kullanın'' diye konuştu.
Wikileaks meselesine de değinen Spear, ''Bu siteyi savunmuyorum ya da kapatılsın demiyorum ama onlar Washington Post'un son 30 yılda yaptığından çok daha fazla atlatma haber yaptı'' dedi.