Centilmenliğiyle Türk futbolunda iz bırakan eski Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, yaptığı ilklerle iş hayatına da damga vurdu. Canaydın, yarattığı şirketi de çocuklarına gönül rahatlığıyla devretti.
Bir süredir kanser tedavisi gördüğü Bursa Acıbadem Hastanesi'nde pazartesi gecesi yaşamını yitiren eski Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın'ın gözü arkada kalmadı.
Galatasaray Başkanlığı'na aday olduğu dönemde tüm işlerini profesyonel yöneticilere ve aile bireylerine devreden Canaydın, arkasında dev bir şirket bıraktı. Şu anda aile şirketinin başında Canaydın'ın oğlu Murat Canaydın ve kızı Zeynep Diniz bulunuyor. Ailenin Bursa'da 52.500 metrekare kapalı alana kurulu Biesseci fabrikası, Nike, Adidas, Puma, Efes, Kappa, Fiba, Champion, Next, Reebok ve Mavi Jeans gibi dünyaca ünlü markalar için ihracata yönelik üretim yapıyor. Tesiste, 2 binin üzerinde kişi istihdam ediliyor.
Kızı, İtalyan ortağın manevi kızı gibiydi
Çocuklarının yeterli tecrübeyi edindiklerinden emin olduktan sonra yönetimi devreden Canaydın, 2009'da Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin yayın organı "BUSİAD'dan Bakış" dergisine verdiği bir röportajda, kızı Zeynep ve oğlu Murat'ın işe dahil olmasını şöyle anlatıyordu: "Biesseci, İtalyanca B, S ve C'nin okunması anlamına geliyor. O marka İtalyan ortağın markası. Çok iyi günler geçirip, iyi şekilde ticaret yaptığımız için, Türkiye'de isim hakkını bana bıraktı. Firmanın sahibi ve İtalya'nın en büyük tekstil konfeksiyoncusu Alfredo Sallini vefat etti. Çocuğu yoktu. Kızım Zeynep onun kızı gibiydi. 6 ay İtalya'da, 6 ay Türkiye'de çalışarak konfeksiyon ünitesini yarattık."
Canaydın'ın Galatasaray ile dolu 67 yıllık ömrü, iş hayatının da önünü açtı. Türkiye'ye konfeksiyonda ilk yabancı ortağı getiren Canaydın, bunu Galatasaray camiasından aldığı destekle başardı. 1963'te babasının mesleği olan tekstilde iş hayatına başlayan, 1969'da İdeal Dokumacılık'ı kurarak kendi işini kurdu. Canaydın, 1984'te ise İtalyanlarla ortaklığa girerek dokuma, tekstil, örgü, boya ve konfeksiyonda yatırımlar yaptı. Canaydın, İtalyanlarla ortaklık sürecini ise şöyle anlatıyordu:
"İlk yabancı sermaye kanununun yenilenmesi Turgut Özal ile birlikte oldu. Çok büyük bir olay bu. Ortak geliyor, sizinle yüzde 30-40 ortak olmak istiyor: Siz Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkaracaksınız. Günlerce sallanıyor, çok zor bir iş. Özal, yeni bir yabancı sermaye kanunu çıkardı. Yüzde 49'a kadar devletle ilişkisini kesti. Özerk bir daire kurdu. Türkiye'de ilk konfeksiyon üzerine yabancı ortağı getiren kişiyim. 1984'te ilk yabancı ortağı getirdim, Biesseci 13 Ocak 1985'te faaliyete geçti ve 1994'e kadar devam etti." Canaydın, 1994'ten sonra ise Fransızlarla ortaklık kurdu.
Galatasaray sayesinde İtalyan ortak buldu
Yıl 1984... Yabancı ortaklık dairesi Türkiye'de yeni kurulmuş. Akabinde Canaydın, yabancı bir ortakla gelmiş ama daire yeni kurulduğu için anonim şirket statüsünde ve İtalyanca çeviri yok. "Yabancı Sermaye Genel Müdürü diyor ki, ‘İngilizceyi hallettik, Almanca ikinci dil, onu çözdük. Şimdi Fransızca, sonra İtalyanca. Yeni kurulmuş daire daha, ben hemen atlayıp ortağı bulmuşum. O da Galatasaray sayesinde. İtalya'daki ticaret ateşemizin ve Milano'daki Konsolosumuzun Galatasaraylı ve sınıf arkadaşlarımız olması sayesinde. İtalyanlar Türkiye'de iş yapmak istedikleri alanları konsolosluklara bildiriyorlar. Oradan da bana geldi" diye anlatıyor Canaydın. Biesseci'nin iç piyasaya yönelik tek işi ise 2004'te temsilciliğini aldığı ABD'li No Fear markası ile gerçekleşti. 1990'da Mark-Brian Simo kardeşlerin yarattığı No Fear, 46 ülkede satılan ekstrem spor ürünleri üretiyor.
Sevda Yüzbaşıoğlu/Referans