Doğa


Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından soğutma sistemlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarına ilişkin hazırlanan "Küresel Soğutma Raporu 2025 (Global Cooling Watch 2025)", Brezilya’nın Belem kentinde devam eden BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

UNEP Basın Sekreteri Bethany Rachel Woodthorpe-Evans'ın yönettiği toplantıya UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, UNEP İklim Değişikliği Bölümü Direktör Yardımcısı Ruth Zugman do Coutto, Brezilya Çevre ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Adalberto Maluf, İklim Eylemi Singapur elçisi Ravi Menon ve Barcarena Belediye Başkanı Renato Ogawa katıldı.

SOĞUTMA SİSTEMLERİNİN OLUŞTURDUĞU SERA GAZI

Rapora göre soğutma sistemlerinde kullanılan soğutucu gazlardan ve iklimlendirme ekipmanlarından kaynaklanan küresel sera gazı emisyonları, 2022'de 4,1 milyar ton karbondioksit eşdeğeri oldu. Bu emisyonların yaklaşık üçte biri soğutucu gaz sızıntılarından, üçte ikisi ise soğutma amacıyla kullanılan enerjiden kaynaklandı.

KÜRESEL SOĞUTMA EKİPMANI STOKU 3 KATTAN FAZLA ARTACAK

İklim değişikliği sonucu küresel sıcaklıklarda yaşanacak artış ve gelir düzeylerinin artması dolayısıyla soğutma sistemlerine erişimin kolaylaşması sonucu küresel soğutma ekipmanı stokunun 2050'ye kadar üç kattan fazla artacağı öngörülüyor.

Rapora göre mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde soğutucu gazların kademeli olarak azaltılmasına yönelik politikaların sürdüğü senaryoda dahi 2050'de soğutma kaynaklı emisyonların 7,2 milyar ton karbondioksit eşdeğerine yükselmesi bekleniyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR SOĞUTMA YOLU STRATEJİSİYLE CİHAZ SAYISI YÜZDE 40 AZALTILABİLİR

Raporda mevcut gidişata alternatif olarak sunulan ve "Sürdürülebilir Soğutma Yolu" adı verilen stratejiyle 2050’ye kadar dünyadaki soğutma cihazı sayısının yaklaşık yüzde 40, emisyonların ise 2,6 milyar ton karbondioksit eşdeğeri azaltılabileceği vurgulandı.

Söz konusu strateji, şehirlerde doğru altyapı sistemleri kurulması, pasif soğutma stratejilerinin tercih edilmesi, düşük enerjili ve hibrit soğutma sistemlerine geçilmesi ve soğutma sistemlerinde kullanılan hidroflorokarbon gazlarının azaltılmasına yönelik politikaların etkili bir şekilde sürdürülmesi gibi uygulamaları kapsıyor.

'KENTSEL ISI ADASI ETKİSİ ŞEHİRLERDE SICAKLIKLARI 10 DERECEYE KADAR ARTIRABİLİYOR'

Raporun içeriğine ve amacına değinen UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, çalışmanın, soğutmaya ihtiyaç duyan kişilerin bu hizmete daha kolay ulaşabilmesi ve sektörden kaynaklanan emisyonların azaltılması için izlenmesi gereken yolları ortaya koyduğunu belirtti.

Aşırı sıcaklıkların iklim krizinin en somut göstergelerinden biri olduğunu ve her yıl yarım milyon insanın ölümüne yol açtığını vurgulayan Andersen şunları söyledi:

"Aşırı sıcaklardan kaynaklanan ölümlerin büyük bir kısmı, kentsel ısı adası etkisinin sıcaklıkları 10 dereceye kadar artırabildiği şehirlerde görülüyor. Yani sokakta yürürken hissettiğimiz o 'beton fırın' etkisi, artık tam anlamıyla bir şehir fırınına dönüşüyor. Küresel ısınmayı sınırlandırmaya yönelik hedefler gerçekleştirilemedi, bu da ölümcül sıcak hava dalgalarının daha sık, daha şiddetli ve daha yoğun olacağı anlamına geliyor. 2050'ye gelindiğinde, tehlikeli sıcaklıklarla karşı karşıya kalan yoksul şehir nüfusunun yüzde 700 artabileceği öngörülüyor." 

Bu nedenle soğutmaya erişimin su, enerji ve hijyen gibi altyapı hizmetlerinin bir parçası olarak görülmesi gerektiğinin altını çizen Andersen, bu ihtiyacın karşılanmasının milyonlarca insanın hayatını koruyabileceğine dikkati çekti.

Soğutmanın sadece klima sistemleri olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Andersen şunları söyledi:

"Bu ısı krizinden yalnızca klimayla kurtulamayız. Eğer sadece klimaya yönelirsek, sera gazlarını artırır, maliyetleri yükseltir, elektrik şebekelerinde aşırı yüklenmeye yol açar ve talebi tetikleriz. Bunun yerine, akıllı binalar, uygun maliyetli soğutma, doğal soğutma yöntemleri ve çevresel altyapı gibi çözümleri düşünmeliyiz. Şehir ortamına doğayı entegre ederken, enerji kullanımını ve soğutmanın karbon ayak izini azaltacak yollar bulmalıyız."

'ISI STRESİ HALK SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR'

Daha sonra söz alan Menon, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına işaret ederek, "Güney ve Güneydoğu Asya’da yaklaşık 1 milyar insan aşırı sıcaklardan etkilenebilir. Isı stresi halk sağlığını olumsuz etkiliyor. Bilimsel kanıtlar bunun giderek arttığını gösteriyor. Ayrıca sıcak hava, açık havada çalışmayı zorlaştırarak iş gücü verimliliğini düşürüyor ve soğutma talebindeki rekorlar nedeniyle elektrik sistemleri üzerinde baskı oluşuyor" değerlendirmesini yaptı.

Maluf, şehirleri artan sıcaklıklara uyumlu hale getirmenin ve dayanıklı yapılar oluşturmanın öncelikli konulardan biri olması gerektiğini kaydederken, Ogawa bölgede yaşanan sıcaklık artışını hatırlatarak Barcarena’nın doğal soğutmasına yaptıkları katkılara dair bilgi verdi.

Raporun ayrıntılarının Coutto tarafından paylaşılmasının ardından program sona erdi.

patronlardunyasi.com