BBC’nin haberine göre her gece uykuya dalındığında vücudumuzun içinde ve üzerinde milyarlarca mikroorganizma aktif halde çalışıyor. Bilim insanları, bu görünmez toplulukların uykunun kalitesini doğrudan etkileyebileceğini belirtiyor.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, mikrobiyotanın (vücuttaki bakteri, virüs ve mantar topluluğu) dengesinin bozulmasının uykusuzluk, obezite ve kalp-damar rahatsızlıklarıyla ilişkili olduğunu gösterdi.
“İLİŞKİ ÇİFT YÖNLÜ OLABİLİR”
Kaliforniya Üniversitesi’nden uyku uzmanı Prof. Jennifer Martin, mikrobiyom ile uyku bozuklukları arasındaki ilişkinin iki yönlü olabileceğine dikkat çekerek, “Elde ettiğimiz kanıtlar, uyku bozuklukları ile mikrobiyom arasında karşılıklı bir etkileşim olduğunu gösteriyor” dedi.
MİKROBİYAL ÇEŞİTLİLİK UYKUYU BELİRLİYOR
Mayıs ayında düzenlenen bir uyku bilimi konferansında sunulan araştırmada, ağız mikrobiyomu daha çeşitli olan gençlerin daha uzun süre uyuduğu tespit edildi.
Kronik uykusuzluk yaşayan bireylerde ise bağırsak bakterilerinin çeşitliliğinin azaldığı ve bunun bağışıklık zayıflığı, metabolik bozulma ve diyabet riskiyle ilişkili olduğu bildirildi.
Colorado Boulder Üniversitesi’nden Prof. Kenneth Wright, vardiyalı çalışanlarda veya geç saatte yemek yiyen kişilerde görülen sirkadiyen ritim bozulmalarının, bağırsak florasında dengesizlik yaratarak metabolik hastalıklara zemin hazırlayabileceğini ifade etti.
UYKUSUZLUK KÖTÜ BESLENMEYİ TETİKLİYOR
King’s College London’dan Prof. Sarah Berry, uykusuzluğun beyin kimyasını etkileyerek kişiyi daha fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketmeye yönelttiğini belirtti. Berry, “Kötü bir uykunun ardından beynin ödül merkezi aşırı uyarılıyor. Bu da kişiyi hızlı enerji arayışına sokuyor” dedi.
BAZI BAKTERİLER DOĞRUDAN UYKUYU DEĞİŞTİREBİLİR
Florida’daki Nova Southeastern Üniversitesi’nden Prof. Jaime Tartar, bazı bakterilerin uykuyu doğrudan etkilediğini belirtti. Özellikle Firmicutes grubuna ait bakterilerin uyku süresi ve kalitesiyle bağlantılı olduğuna dair veriler bulunduğunu söyledi.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, uykusuzluk yaşayan insanların mikrobiyotasının farelere aktarılması, bu farelerin de benzer uyku bozuklukları geliştirmesine yol açtı. Bu durum mikrobiyotanın uyku üzerindeki etkisini somut biçimde ortaya koydu.
PROBİYOTİKLER YENİ ‘UYKU İLAÇLARI’ OLABİLİR
Bağırsak bakterilerinin ürettiği serotonin, dopamin ve GABA gibi nörotransmitterlerin uyku düzeninde önemli rol oynadığı biliniyor.
BBC’ye göre bu bulgular, gelecekte probiyotik (yararlı bakteri içeren) ve prebiyotik (yararlı bakterileri besleyen) takviyelerin uykusuzluk tedavisinde kullanılabileceğine dair umutları artırdı.
Bir çalışmada Lactobacillus casei Shirota adlı probiyotiği kullanan tıp öğrencilerinin sınav döneminde bile daha iyi uyuduğu gözlemlendi.
Birleşik Krallık merkezli sağlık teknolojisi şirketi Zoe’nin 399 gönüllüyle yürüttüğü BIOME araştırmasında da prebiyotik karışım kullanan grubun daha kaliteli uyku bildirdiği açıklandı. Ancak bu sonuçlar henüz hakemli bilimsel dergilerde yayımlanmadı ve katılımcı beyanlarına dayanıyor.
Bilim insanları, mikrobiyomun uyku üzerindeki etkisini kesinleştirmek için daha geniş kapsamlı klinik çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
patronlardunyasi.com