Gündem


Başsavcılıktan yapılan açıklamada, "Bir kısım basın yayın organlarında soruşturmaya konu olan Hüseyin Gün isimli şahıs hakkında önceden FETÖ üyeliği nedeniyle soruşturma yapıldığı ve takipsizlik kararı verildiği hususunda söylemlerde bulunulduğu anlaşılmış olup, bu bilgi gerçeği yansıtmamaktadır ve dezenformasyon amaçlıdır." ifadeleri kullanıldı.

SORUŞTURMA

Başsavcılıktan soruşturmaya ilişkin yapılan ilk açıklamada, 4 Temmuz'da "casusluk" suçundan tutuklanan ve yabancı ülkeler lehine ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu, görüşmelerini gizliliğe riayet etmek amacıyla kriptolu telefonlar üzerinden gerçekleştirdiği, farklı ülkelerde gerçekleşen iç karışıklıkları finanse ettiği tespit edilen şüpheli Hüseyin Gün'e ait dijital materyallerin incelendiği belirtilmişti.

Açıklamada, söz konusu incelemede, Gün'ün dijital materyallerinde sivil kişilerin ya da şirketlerin temin etmesinin mümkün olmayacağı askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara ve İsrail'de askeri ya da siyasi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılan İsrail vatandaşlarına ait pasaport fotoğraflarına rastlandığı ifade edilmişti.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında adli işlem yapılan kişiler, terör örgütü PKK/KCK kapsamında adli işlem yapılan kişiler ve farklı ülkelerin konsolosluk görevlileriyle çok sayıda iletişim irtibatı tespit edildiği belirtilen Gün hakkındaki MASAK incelemesinde ise ticari işletmesi olmamasına rağmen yüklü miktarda yurt içi ve yurt dışı para transferlerinin bulunduğu, hesaplarında 85 milyon liranın nakit çekiminin gerçekleştirildiği, bu tutarın kullanımına ilişkin herhangi bir alım-satım kaydına rastlanılmadığı kaydedilmişti.

Açıklamada, el yazısı defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde ise şüpheli Gün'e ait olduğu anlaşılan belgeler içerisinde farklı ülkelerde gerçekleşen darbe girişimi, iç karışıklık olaylarıyla ilgili hususlardan bahsedildiği, Türkiye'de görüştüğü kişi veya kurumları günlük olarak not aldığı belirtilmişti.

Şüpheli Gün'ün, yabancı bir ülke lehine faaliyet gösterdiği anlaşılan istihbarat elemanları ya da siyasi faaliyetlerde bulunan kişilere Türkiye'yle ilgili konularda bilgi aktarımında bulunduğu yönünde içerikler, terör örgütü FETÖ/PDY'nin üst yönetim kadrosunda bulunan ve sözde İngiltere imamı olarak nitelendirilen Mustafa Özcan'la yüz yüze görüşme gerçekleştirdiği, bu kişiden öneriler aldığına dair notların bulunduğuna dikkati çekilen açıklamada, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ve Türkiye ile ilgili konularda topladığı bilgileri istihbari faaliyet gösterdiği tespit edilen yabancı bir ülkeye mensup şahıslara aktardığı şeklinde tespitlerin bulunduğu vurgulanmıştı.

Açıklamada, şüpheli Hüseyin Gün'ün ticari kimliğini ön planda göstererek, başka ülkelerin menfaatleri doğrultusunda Türkiye ve başka ülkelerde faaliyet gösterdiği, birçok yabancı ülke istihbarat görevlisiyle irtibatının bulunduğu aktarılmıştı.

Şüpheli Gün'ün yabancı ülkenin istihbarat görevlisiyle FETÖ mensuplarının kullandığı "ByLock" programının benzeri dışarıdan erişilemeyip üst düzey gizliliğe sahip kriptografik haberleşme programlarından olan "Wickr"dan yaptığı yazışmalarda, yabancı ülke istihbarat görevlisinin şüpheliye Türkiye'de önceden görev yapmış iki bakanın da aralarında bulunduğu bir grubun uzaktan ve gizli çekilmiş bir resmini göndermesinin dikkati çekici bulunduğu kaydedilmişti.

HÜSEYİN GÜN VE NECATİ ÖZKAN'IN İRTİBATI

Açıklamada, şu ifadelere yer verilmişti:

"Yine şüphelinin aynı kriptografik haberleşme programı üzerinden Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü yöneticilerinden olan şüpheli Necati Özkan isimli şahısla özet olarak 'dijital istihbarat toplama, İmamoğlu için gerçekleştirilen çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar, 70 bin gönüllünün acil aktive edilmesi gerektiği, Murat Ongun'un cep telefonu uzaktan erişimli dinlemeye izin verebilecek casus yazılımla enfekte olduğunu, bu nedenle Murat'ın (Ongun) Ekrem Bey'le yapılacak hassas özel kampanya toplantılarına telefonunu götürmemesinin çok önemli olduğu' şeklinde Necati Özkan’a talimat verir vasıfta görüşmelerin tespit edildiği, şüpheli Hüseyin Gün'ün Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü yöneticilerinden şüpheli Necati Özkan'ın hiyerarşik olarak üstünde, suç örgütü içerisinde yönetici olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır."

Açıklamada, Ekrem İmamoğlu suç örgütünün asıl amacının maddi menfaat elde ederek elebaşı İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak olduğu, suç örgütü yöneticilerinden şüpheli Hüseyin Gün'ün, şüpheli Özkan'la örgütün bu amacı doğrultusunda 2019 Yerel Seçim Kampanyası'nda işbirliği yapmak ve özellikle seçmenlere ait gizli bilgilerin sızdırılması suretiyle bu amaç doğrultusunda eylemde bulundukları ifade edilmişti.

Seçim bölgelerine ilişkin analiz yaparak seçmen profili çıkardıkları ve strateji belirledikleri, bu çalışmayı gerçekleştirirken seçmenlere ait bilgilerin yabancı istihbarat servisleri ile paylaşıldığı, eylemin "casusluk" faaliyeti kapsamında olduğu vurgulanan açıklamada, "Ayrıca şüpheli Hüseyin Gün’ün suç örgütünün kurucusu diğer şüphelilerden Ekrem İmamoğlu’yla irtibatı ve ortak buluşmalarının bulunduğu anlaşılmıştır." ifadelerine yer verilmişti.

Açıklamada, soruşturma kapsamında elde edilen delillere göre medya mensubu şüpheli Merdan Yanardağ'ın Hüseyin Gün'le "casusluk" faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği, bunun tanık beyanıyla da doğrulandığı belirtilerek, şüpheli Yanardağ'ın Gün'den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği, 2019 Yerel Seçimleri'nde yabancı istihbarat servisleriyle iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde "casusluk" suçunu işlediğinin anlaşıldığı ifade edilmişti.

Başka suçtan tutuklu şüpheliler İmamoğlu ve Özkan'ın "casusluk" suçundan sorgulanmak üzere bulundukları ceza infaz kurumundan savcılığa getirilmeleri için müzekkere yazıldığı aktarılan açıklamada, şüpheli Yanardağ'ın da aynı suçtan gözaltına alındığı, Yanardağ'ın evinde ve iş yerinde arama işleminin yapıldığı bilgisi verilmişti.

Açıklamada, soruşturma kapsamında 4 Temmuz'da "casusluk" suçundan tutuklanan şüpheli Hüseyin Gün'ün ise işlemleri yapılmak ve elde edilen yeni delillere göre üzerine atılı "suç örgütü yöneticisi olmak" suçundan sorgulanmak üzere sulh ceza hakimliği kararıyla bulunduğu cezaevinden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirileceği belirtilerek, "Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma, Milli İstihbarat Teşkilatımız (MİT) ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde kararlılıkla ve genişletilerek sürdürülecektir." ifadeleri kullanılmıştı.

patronlardunyasi.com