Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Turla Tersanesi'nde yaşanan ölüm olayları nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirilere tepki cevap verdi: "Tuzla Tersaneleri'nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili hallolması gereken bir şey yok.''
Bursa'da, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Merinos Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Bursa Kebapçısı"nın açılışına katılan Bakan Çelik, gazetecilerin Tuzla Tersaneleri ile ilgili sorularını cevapladı. Tuzla Tersaneleri konusunda kendisini eleştirenlere sert çıkan Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"Tuzla tersanelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili hallolması gereken bir şey yok. Bakanlığımız, ilk günden itibaren üzerine düşen ne varsa hiç aksatmadan, hepsini yerli yerinde zamanında devam ettiriyor. Ne yapılması gerektiğini söyleyen, (Şunu eksik bıraktınız) diyen yok. Eğitimse eğitim, cezaysa idari para cezası, kapatmaysa kapatma, bizim yasal olarak başka yetkimiz yok ki. Yani iş sağlığı güvenliğini temini açısından yasaların bize vermiş olduğu yetkilerin tamamını, bakanlığımın ilk haftasından beri kullanıyorum."
"ULAŞTIRMA VE SANAYİ BAKANLARI, BAŞBAKANIN TALİMATIYLA HAREKETE GEÇMELİ"
Kaza olayının gerçekleştiği firmaya daha önce 7 kez teftiş yaptıklarını, para cezası dahil 16 gün kapatma cezası uyguladıklarını hatırlatan Bakan Çelik, "Bizim açımızdan Tuzla'dan hiç çıkmadık, çıkmaya da niyetimiz yok. Çünkü oradaki çalışma şartları çok kötü, net söylüyorum bu olay, farklı bir alanı ilgilendiren bir olay, Denizcilik Müsteşarlığının, Ulaştırma Bakanlığının ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının mutlaka Başbakan'ın da talimatıyla ortaya koymuş olduğu Tuzla'nın rahatlatılması, bir kısım tersanelerin tali edilmesi, hatta başka alanlar bulunabiliyorsa, İstanbul'un merkezinde hoş olmayan görüntüyü ortadan kaldırma imkanı başka yere transferle imkan varsa, oranın kapatılması.
Çalışma Bakanlığı ile ilgili yapılması gereken önemli faaliyetlerimizden biri, işçilerin eğitimiydi, şu an 10 bin işçinin eğitimini tamamladık, 13 bin işçinin de eğitimi devam ediyor. Her gün Milli Eğitime bağlı okullarda iş sağlığı güvenliği açısından eğitimleri devam ediyor." diye konuştu.
Konuşmak isteyenleri Tuzla'ya çağıran Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce tersaneleri gezsinler, tersanedeki çalışma şartlarını ve alan darlığını görsünler, ondan sonra fikir beyan etsinler. Yazlıkta şezlongun üzerinde oturarak uzaktan filan nutuk atmasınlar. Tuzla işi ciddi bir iştir, 1982'den beri ruhsatlandırılmış, 82 den bugüne tekne yapımında sıradan küçük teknelerin yapımında faaliyet gösteren bu firmalar şimdi dev gemiler inşa ediyor. Asgari 300 dönüm üzerinde imalat yapması gereken bir tersane eğer 20 dönüm üzerinde imalat yapıyorsa, yani A tipi bir tersane oluduğu halde C tipi bir yerde üretim yapıyorsa, burada söyleyecek bir şey yok, burada söylenecek ölümü bekleyindir.
Bunu da bu şekle kimsenin dönüştürmeye hakkı yok. Buranın mutlaka ve mutlaka ilgili tarafları kimse, konuşanları değil çözümden yana olanlara masaya oturmaya her zaman hazırız ve bu konuya neşter atılmalı ve Tuzla rahatlatılmalı. 10-20 tersane neyse ordan çıkmalı ve orda rahat bir çalışma ortamı elde edilmeli. Ondan sonra bir sorun olursa o sorunla ilgili konuşulabilir. Bu durumda her an işçiyi ölüm bekliyor. Öyle bir sağlıksız şartlar vardır. Ne tür güvenlik önlemi alırsanız alın, her taraf demir yığınıdır."
"KAPATILMAMALI, TAŞINMAMALI GİBİ UCUZ LAFLARLA BU İŞ OLMAZ"
Çelik, Tuzla'daki işletmelerin taşınma ya da kapatılma fikrine sıcak bakmadığının hatırlatılması üzerine, şu karşılığı verdi:
"Son kazaya bakılınca işletmelerin olayı nasıl algıladıklarını görelim. Son kazada yaşananların yalnız işletme sahipleri suçludur diye söylemiyorum. Tabii ki filikayı, kızağı yapanlar, teknik denetimi yapanlar, neticede işçilerimiz boğularak öldü. Şimdi burada birilerinin suçu var. Geçmiş dönemlere gidin 2000'den bugüne 70'e yakın vatandaşımız orada can verdi. Burada bir sorumluluk işverende de var. Onun için herkes sorumluluğunun bilincinde hareket etmeli. Kapatılmamalı, tahliye edilmemeli burası rahatlatılmamalı gibi ucuz laflarla değil; Tuzla çözüm bekliyor. Çözümle ilgili iş verenlerde ne katkı sağlamaları gerekiyorsa oturup konuşmaları gerekiyor."
Bursa/Cihan