Neden mi?
Sen yazarsan onlar da seni yazar da ondan.
Öyle yazarlar ki şaşar kalırsın bir bakarsın manşettesin!
Her şeyi göze aldım ve yazmaya karar verdim.
Yazacağım alan, medya…
Medya mensupları hakkında ve medya kulislerini yazacağım.
Yazılarımı, bundan böyle medya analizleri ve kulisleri ile devam ettirmeyi düşünüyorum.
Gazeteciler.com’daki medya analisti Adnan Berk Okan’ı ve başarısını kıskandım, bundan böyle biraz onun gibi olmaya gayret göstereceğim!
Neden bu yolu seçtim?
Bendeniz 2000 yılından bu yana ulusal ölçekte yayınlanan kimi gazetelerde yazdım.
Kapatılan Gözcü ile (Aydın Doğan’ın gazetesiydi) Yeni Şafak, Şok ve Anayurt’ta köşe yazarlığı yaptım.
Halen İnternet medyasında yazıyorum.
Medya ile içli dışlı oldum.
Medyada dönen dolapları, hatıra ve menfaate binaen ya da şantajla atılan bazı manşetleri yaşadım.
Öyle yazarlar gördüm ki, şaştım kaldım.
Adı dürüste çıkmış ama gerçekte malı götüren...
Adı cesura çıkmış ama son derece korkak ve ürkek olanları gördüm.
Öyle yazarlar da gördüm ki daima hakkı yeniliyor, hem de hep onlar mağdur ediliyor.
En doğru en cesur yazıyı onlar kaleme alıyor ama görmezden geliniyorlar.
Onların yazdıklarını, sözde şöhret bazı yazarların hatta bazı genel yayın yönetmenlerinin köşelerinde bir süre sonra kaynak göstermeden okuyoruz.
Bundan böyle bu tür yazarlar da benden korksun, gözlerinin yaşına bakmadan onları da teşhir edeceğim.
***
Gözcü Gazetesi’nde 850 köşe yazdım.
Kör kuruş almadım.
Aydın Doğan’a noter aracılığıyla “İhtar” çektim.
Tınlamadı ve mahkemelik olduk.
Aydın Doğan adına yapılan savunmada, “850 yazıyı hatır yazısı olarak yazdığım” iddiasında bulundular!
Medya mensuplarına ayda en az 40 veya 50 bin TL alan yazarlara soruyorum.
850 yazı hatır yazısı olur mu?
Aynı Aydın Doğan, Emin Çölaşan’a (gazetesinde yazdığı dönemde) maaşının dışında milyarlar verdiğini açıkladı.
***
Gözcü Gazetesinde yazdığım günlerde gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Rahmi Turan Yayın Koordinatörü de Hüseyin Avuç idi.
O günlerde DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ ı eleştiren bir yazım yayınlandıktan bir gün sonra Hüseyin Avuç, telefonla beni aradı.
“Tevfik Bey, Rahmi Bey’in sizden bir ricası var. Ona da Aydın Doğan Beyefendi rica etmiş… Bundan böyle Saadettin Tantan (Eski İçişleri Bakanı) Sümer Oral (Eski Maliye Bakanı) Ufuk Söylemez (Eski Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı) ve Mehmet Ağar (Eski İçişleri ve Adalet Bakanı, Emniyet Genel Müdürü, Vali) hakkında ne lehte ne de aleyhte tek satır yazmamanızı istiyor.” dedi.
Avuç’a “ Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Başkanı ve eski milletvekili olarak en iyi bildiğim alanlarda ve bu alanlardaki kişiler hakkında yazmayıp da yemek tarifi mi yazmam isteniyor?” karşılığını verdim.
Bu anımı neden mi yazıyorum?
Bakın anlatayım…
***
Bugün medyanın geniş bir kesiminde üstelik muhafazakar medyanın önemli bir kısmında Aydın Doğan aleyhinde haber ve yazı görmeniz çok zordur.
Hatta daha ileri giderek söylemek istiyorum, bazı muhafazakar gazeteler adeta Aydın Doğan’a zırh olmuş durumdadırlar.
Bu çerçevede, medya kulislerinden aldığım çok ilginç bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Örneğin, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeninin epeyce bir süredir Aydın Doğan’ı bir nevi koruma ve kollamaya aldığına dikkat çekiliyor.
Sözünü ettiğim muhafazakar yayın yönetmeninin gazetesindeki yazarlarına “Aydın Doğan hakkında tek satır dahi aleyhte yazmayın” dediğinden bahsediliyor.
O gazetede, Aydın Bey’i eleştiren yazıları sansür bekliyor.
Star Gazetesi ne zamandan beri Aydın Doğan’a dokunmuyor diye baktım, en son 1 Şubat 2012’de Ergun Babahan’ın Doğan aleyhinde bir yazısı yayınlanmış, Babahan Aydın Bey’in “Hilton aşkı”nı yazmış…
Ergun Babahan’ın geçen yılın Mayıs ayından beri Star’da yazmadığını hatırlatmak isterim.
Star’da Doğan’la ilgili olumlu haberleri bulmanız hiç de zor değil…
Aydın Doğan’a toz kondurmayan Fehmi Koru
Star’da Aydın Doğan konusunda en hassas yazarların başında Fehmi Koru geliyor.
Adeta Doğan’ı el üstünde tutuyor.
“Aydın Bey iyi çevresi kötü” klişesiyle bugüne kadar bir çok defa Hürriyet yazarlarını Doğan’a şikayet etti.
Bir süre önce de Hac’da beddua tartışmasına girerek Ahmet Hakan’ı ‘yakmaya’ çalışmıştı.
Koru’nun beş yıldır düzenlediği fasıl gecelerinin önde gelen ismi Aydın Doğan’dır.
Fehmi Koru, 28 Nisan 2009 tarihinde Habertürk gazetesinden Balçiçek Pamir’in Aydın Doğan’la ilgili sorularına şu cevapları vermişti.
(..)
-Aydın Doğan'ın size olan ilgisini nasıl yorumluyorsunuz?
Muhafazakar kesime yaklaşım mı?
Belki de, tam tersi sizin ona ilginiz vardır…
-Aydın Doğan muhafazakar kesime çok uzak değil. O tip insanlarla oturup kalkıyor zaten.
Bir arada olduğumuzda ortak konularımız, ortak beğenilerimiz, ortak geleceğe bakışlarımız varsa bu beni mutlu ediyor, o kadar.
-Sizin konumunuz, temsil ettikleriniz farklı. Siz özellikle onu fasıla çağırıyorsunuz, o da kalkıp geliyor.
Herkesi çağırmıyorsunuz ki...
-Seni de çağırdım, umarım geleceksin. Balçiçek, benim çevremdekilerin Aydın Doğan'a bakışı olumlu değil.
Ama benim görüşüm olumlu.