Patronlar
Toygun ATİLLA
ZEKE SOHBETİ
Geçen gün Zeren Holding’in sahibi Mustafa Yiğit Zeren ile bir araya geldim. Hani bazı insanlar vardır, spor konuşurken yüzleri bir anda çocuksu bir heyecana döner…Mustafa Bey tam öyle anlatıyordu. Bir gün önce kadın voleybol takımının İtalya’da Şampiyonlar Ligi maçında neredeyse mucizeyi gerçekleştireceği o anı…Hani seti alırsın, alırsın, alırsın… Son top gelir, bir santimle gider… İşte o akşamın hüznüyle, heyecanı birbirine karışmıştı. Sohbetin bir yerinde, aniden konu döndü dolaştı takımın maskotuna Ankara keçisi ZEKE'ye geldi. Öyle bir anlattı ki… Sandım ki Zeren Holding yönetim kurulunda karar alırken masada “Evet arkadaşlar, peki ZEKE bu konuya ne diyor?” diye soruyorlar.
Mustafa Yiğit Zeren
“ZEKE sadece maskot değil,” dedi. “Bir vizyon. Bir kimlik. Bir duruş.” Bunu duyunca, benim gazeteci antenlerim bir anda dikildi.
#video_9718914#
Maskot dediğin… Amerikan sporlarının tüylü canavarları, dev boğa kafaları, tribünde zıplayan dinozorları falan olur. Ankara keçisinin "vizyonla" aynı cümlede geçmesi yeni ve özel bir durumdu. Dedim ki kendi kendime: “Bu işin köküne inelim.”
MASKOTLAR DÜNYADA NASIL DOĞDU
O gece oturdum, dünyadaki maskotların nasıl doğduğunu araştırmaya başladım.
Ve gördüm ki…
Maskot dediğimiz şey, 1800’lerde Amerika’nın beyzbol sahalarında ortaya çıkıyor. Takımlar şans getirsin diye keçi, köpek, tavşan ne bulurlarsa sahaya getiriyorlar. Bir tür “Nazar değmesin” kültü.
Philadelphia Flyers "Gritty"
1908’de Chicago Cubs’ın minik ayı kuklası… 1970’lerde NBA’in akrobatik boğaları…Philadelphia Flyers’ın Gritty’si… Turuncu, tüylü, hafif kaotik…
Chicago Cubs
Maskotlar artık sadece eğlence değil: marka kimliği, tribün enerjisi, sosyal medya gücü, çocuk taraftar üretim makinesi. Yani kısacası spor dünyasının görünmez ama en etkili “spin doktorları”.
Chicago Bulls
Bütün bu hikâyeyi incelerken aklıma Mustafa Bey’in o sözleri geldi: “ZEKE bizim vizyonumuz, mottomuz"
Derken fark ettim: Dünya maskotları ne kadar kültürel bir sembolse, bizim ZEKE de o kadar yerli, özgün ve… itiraf edelim… epeyce karizmatik bir sembol.
Bir düşünün…
Bayern Münih’in ayısı Berni sahaya giriyor, çocuklar seviyor. Arsenal’in Gunnersaurus’u sahaya giriyor, nostalji kokuyor. NBA’in boğası Benny geliyor, tribün ayağa kalkıyor.
Bugün ise Ankara’dan bir keçi sahaya iniyor: "Hepiniz hoş geldiniz, sahada asıl inat şimdi başlıyor.” diyor.
ANKARA KEÇİSİ ZEKE'NİN DÜNYA'DA EŞİ YOK
Evet, ZEKE’nin olayı tam da bu, dünyanın maskotlarına benzemek gibi bir derdi yok. Çünkü Ankara keçisinin dünyada eşi yok. Ankara keçisi, Ankara’nın ayazı gibi…
Biraz serttir, biraz inatçıdır, ama içten içe çok sevimlidir. Yani tam bir Türk maskotu. Zeren Holding bunu bir vizyon cümlesine dönüştürmüş.
ZEKE:
Maç öncesi “Bu akşam bizim gece” diyen pozitif bir enerji alanı, set kaybedildiğinde tribüne “Bitmedi!” diye bakan bir özgüven deposu, rakip takım için ise hafif bir tedirginlik kaynağı…
Bir boğadan korkmazsın, bir dinozorla fotoğraf çektirirsin ama…Bir Ankara keçisi gözünü dikti mi, orada bir hayat muhasebesi yaparsın. ZEKE işte tam bunu temsil ediyor.
Chicago’nun ayısı, Londra’nın dinozoru, Philadelphia’nın turuncu canavarı…
Hepsi kendi kulübünün ruhunu taşıyor.
Dünyadaki maskotları inceledikten sonra Zeke'nin sosyal medyada yayınlanan görüntülerine göz attım. Gözlerimin içine bakarak bana şunu söylüyordu: "Ben de buradayım. Hem inatçıyım hem sempatik hem de bu takımın karakteriyim.”
Bir hikaye yeni başlıyordu, o hikayenin sembolü de Zeke'ydi. Kaybetmeye değil, dönmeye alışkın bir semboldü. Çünkü Ankara Keçisiydi.
patronlardunyasi.com