Patronlar


DPT tarafından gerçekleştirilen çalışmada, iki ülkeden AB'nin beklentilerinin ne olduğu masaya yatırıldı ve farklı istekleri karşılaştırıldı.

DPT'nin çalışmasına göre, AB Türkiye için 'Kopenhag Kriterleri göz önünde bulundurularak Türkiye'nin üyelik yükümlülüklerini tamamıyla üstlenememesi halinde AB yapılarına en güçlü bağlarla kenetlenmesinin sağlanması' ifadesi kullanılırken, Hırvatistan için buna gerek görülmedi.

TÜRKİYE'YE REFORM SÜRECİNİN DEVAM ŞARTI

İki ülkeden karşılanması istenen yükümlülükler arasında ifade farklılıkları da yer alıyor. Hırvatistan için 'siyasi kriterleri karşılamaya devam etmeli' denilirken, Türkiye için, müzakereler süresinde reform sürecinin devam etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Ayrıca, Hırvatistan'dan savaş suçlularının iadesi için atım atması isteniyor.

Türkiye'den ise iyi komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesine önem verilmesi ve mevcut sınır anlaşmazlıklarını, BM şartı uyarınca ihtilafların barışçı yollarla halli ilkesine uygun olarak yürüyeceğini (gerektiğinde Uluslararası Adalet Divanı'nın zorunlu yargı yetkisi de dahil olmak üzere) taahhüt etmesi bekleniyor.

Türkiye'den Kıbrıs konusunun çözümü için BM ilkeleri çerçevesinde çözüme destek vermeye devam etmesi talep ediliyor.

TAM ÜYELİK EN ERKEN 2012'DE

Türkiye'nin katılımının büyük mali sonuçları yaratabileceğinden 2014 sonrası mali perspektifi oluşturulduktan sonra müzakerelerin tamamlanacağı belirtiliyor.

Bunun, Türkiye'nin 2014 perspektifinin ele alınacağı 2012 tarihinden önce üye olmasının mümkün olmadığı anlamına geldiği kaydediliyor.

Türkiye'ye ilişkin olarak Gümrük Birliği'ne de atıf yapılırken, buradan doğacak yükümlülüklere öncelik verilmesi gerektiği de ifade ediliyor.