Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile yeniden müzakerelere başlaması için 27 üye ülkenin oybirliğine ihtiyaç olduğunu, olumsuz bir durum çıkması durumunda müzakerelere yeniden başlanacağını kaydetti.
Babacan, AB Komisyonu ve AB dönem başkanı Almanya'dan müzakerelere başlanması konusunda davet mektubu alındığını, kendilerinin de bu mektuba gerekli cevapları verdiğini ve neticenin beklendiğini söyledi.
Türkiye'nin AB üyeliğinde hedefin tam üyelik olduğunun altını çizen Babacan, bazen santimetre, bazen de kilometre yol katedildiğini ve sonuçta AB konusunda ilerlemelerin sağlandığını belirtti.
Ali Babacan, Bulgaristan'daki temasları esnasında Sofya'da Sheraton Otel'de iş dünyasına ve bürokrasi çevresi ile biraraya geldi. Babacan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB sürecinde gelinen noktayı ve bundan sonra atılacak adımlar konusunda katılımcılara bilgi verdi.
Türkiye'nin AB sürecinde, Kıbrıs'ın önplana sürülerek müzakerelerin askıya alındığını kaydeden Babacan, AB Komisyonu ve AB dönem başkanı Almanya'dan müzakerelere başlanması konusunda davet mektubu alındığını, kendilerinin de bu mektuba gerekli cevapları vererek sonuç beklendiğini söyledi.
Türkiye'nin müzakerelere başlaması için 27 üye ülkenin oybirliğine ihtiyaç olduğunu belirten Babacan, bu üye ülkelerden olumsuz bir durum çıkmaması durumunda müzakerelere yeniden başlanacağını kaydetti. Türkiye'nin AB üyeliğinde hedefin tam üyelik olduğunun altını çizen Babacan, bazen santimetre, bazen de kilometre yol katedildiğini ve sonuçta AB konusunda ilerlemelerin sağlandığını belirtti.
Kıbrıs sorunundan dolayı Türkiye'deki çocukların bakterili peynir yeme gibi bir durumda kalmalarının mümkün olmadığını aktaran Bakan Babacan, bu nedenle Türkiye'nin reformlara devam edeceğini ve halkın iyi standartlarda yaşamaya hakkı olduğunu belirtti. Türkiye'nin daha fazla beklemeye tahammülü olmadığının altını çizen Ali Babacan, hükümet olarak çizdikleri yolda ilerlemeye devam ettiklerini ve AB reformları dışında da reformları gerçekleştirmeye devam edeceklerini aktardı.
AB'nin genişlemesinin vatandaşlara olumsuz yönde bilgilendirildiğini ifade eden Bakan, genişlemeden dolayı işsizliğin arttığı, büyümenin gerilediği gibi bilgilerin verildiğini, ancak Türkiye'nin bunlara inanmadığını vurguladı.
"AB VATANDAŞLARI TÜRKİYE'Yİ YETERİNCE TANIMIYOR"
Konferansta, 'AB vatandaşlarının Türkiye'nin üyeliğe karşı olmalarına karşı nasıl bir önlem alınacağı' yönündeki soruya Bakan Babacan, bunun sebebinin vatandaşların Türkiye'yi iyi tanımamasından kaynaklandığını belirterek karşılık verdi.
Türkiye'ye gelenler ile gelmeyenler arasındaki desteğin çok farklı olduğunu ifade eden Bakan, bu sorunun iletişimin geliştirilmesi ve diyalog ile çözülebileceğini belirtti.
Babacan, bu konunun gençlik programlarına ağırlık verilmesi ve üniversite öğrencilerinin Türkiye'yi daha yakından tanıması ile aşılabileceğinin kaydetti.
AB'nin Türkiye'nin nüfusu bakımından endişe ettiğine de değinen Bakan Babacan, Türkiye'nin AB üyesi olması durumunda Almanya'dan sonra AB'de ikinici en büyük nüfusa sahip ülke olacağını ve bundan AB ülkelerinin endişe duyduğunu aktardı. Ancak AB'nin burada bir seçim yaparak sadece kendi vatandaşlarını seçme veya AB'yi Türk vatandaşlarına açma gibi bir tercih yapmak durumunda olduğunun ifade eden Bakan, "Bize göre Türk vatandaşlarına kapılarını açarsa bundan olumsuz değil yapılacak ortak çalışmalar ile AB'nin gelişimine katkı sağlanacağına eminiz" dedi.
Sofya/Cihan