Sırbistan’ın devlet petrol şirketi NIS’i çevreleyen kriz, Belgrad ile Moskova arasındaki ilişkileri en gergin noktaya taşıdı. Rus enerji devi Gazprom Neft’in çoğunluk hissesine sahip olduğu şirket hakkında ABD’nin yaptırım kararı alması, Sırbistan’ı hem yakıt tedarikinde hem de siyasi dengelerde zor bir sürece sürükledi.
Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, ülkesinin Yeni Yıl’a kadar bir yakıt krizi riskiyle karşı karşıya olabileceğini söyleyerek, “Rus dostlarımızın rehberliğini izledik ve ülkemiz şimdi çok zor bir durumda” ifadelerini kullandı.
2008’DEKİ SATIŞTAN BUGÜNE: DOSTLUK, YATIRIM VE TARTIŞMALAR
NIS’in Gazprom Neft’e satışı, 2008’de hem ekonomik hem de siyasi bir adım olarak görülmüştü. Sırbistan, savaş ve yaptırımlar sonrası toparlanmaya çalışırken, Moskova Kosova’nın bağımsızlığına karşı izlediği tutumla Belgrad’ın en güçlü destekçisi konumundaydı.
Bu atmosferde gerçekleşen 400 milyon avroluk satış, bazı çevrelerce “teşekkür borcunun” karşılığı olarak değerlendirildi.
Rus şirket, rafineri modernizasyonu ve ucuz enerji tedarikiyle NIS’i yeniden yapılandırdı. Ancak sahaların kontrolünün Rusya’da olması, bazı iş pozisyonlarının Rus uzmanlara verilmesi ve yerel halkın rahatsızlığı gibi başlıklar tartışmaları artırdı.
YAPTIRIMLAR DENGELERİ BOZDU
ABD Hazine Bakanlığı’nın 2025’in başında aldığı yaptırım kararı, sürecin kırılma noktası oldu. Sırbistan’ın erteleme girişimleri sonuçsuz kalınca ekim ayında yaptırımlar yürürlüğe girdi.
Rusya’dan petrol ve gaz akışı durdu, NIS istasyonlarında uluslararası kartlar çalışmaz hale geldi.
Vučić, Sırbistan’ın NIS’i tamamen satın almak için girişimde bulunduğunu ancak Moskova’nın teklifi reddettiğini söyledi. Rus hisseleri için Belgrad’ın 1,4 milyar euroya kadar çıkabileceği, buna karşılık Kremlin’in 3–4 milyar euro talep ettiği iddia ediliyor. Ancak fiyat anlaşmazlığının ötesinde, Rusya’nın şirketteki stratejik nüfuzunu bırakmak istemediği yorumları öne çıkıyor.
YENİ TALİPLER SAHNEDE
NIS hisseleriyle ilgilenen ülkeler arasında ABD, Avusturya ve Macaristan bulunuyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Putin’le görüşmesinde konuyu gündeme getirdiği ve MOL’un satın alma için devrede olduğu basına yansıdı. Bu senaryo, Rusya’nın kontrolü dolaylı yoldan sürdürmesine imkân tanıyabilir; ancak Orbán’ın yaklaşan seçimleri ve uluslararası süreçler belirsizlik yaratıyor.
SIRBİSTAN’IN GÜVENİ SARSILDI
Analistler, kriz ne yönde sonuçlanırsa sonuçlansın, Sırbistan’ın Rusya’ya duyduğu güvenin derin şekilde zedelendiği görüşünde. Ülkede savaş yıllarındaki yakıt kıtlığı hâlâ toplumsal hafızada canlıyken, petrol akışının aniden kesilmesi “müttefiklik” algısına ağır darbe vurdu.
Cumhurbaşkanı Vučić de bu kırılmayı üstü kapalı bir şekilde kabul ederek, “Rusya ile ilişkilerimiz nedeniyle bütün bu zaman boyunca riskler alıyorduk” dedi.
NIS krizinin nihai sonucu belirsizliğini korusa da, uzmanlara göre bu süreç, Sırbistan–Rusya ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayacak gibi görünüyor.
patronlardunyasi.com