TBMM Başkanı Köksal Toptan, "Ülke içerisinde yaşanan tartışmalarla enerjimizin tümünü bu yolda tüketmek yerine, bir taraftan dünya piyasalarını derinden etkileyen küresel krize karşı gerekli önlemleri almalı, diğer taraftan da bu ortamın sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz." dedi.
Köksal Toptan, yasama yılının açılışı nedeniyle özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurul oturumunu açtıktan sonra yaptığı konuşmada, barışı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü simgeleyen bayramların, insanların huzur bulduğu, haz duyduğu, umutlarının canlandığı özel günler olduğunu belirterek, böylesine anlamlı bir günde yeni yasama yılını açmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Milletvekillerinin ve tüm vatandaşların bayramını kutlayan Köksal Toptan, "TBMM açıldığı günden bu yana milletimizin üstün iradesinin en büyük tecelli yeri olma özelliğini her zaman ve her şart altında daima korumuş, kuruluş inancı, heyecanı ve felsefesinde hiçbir azalma olmamıştır. Demokrasimizin, çağdaşlaşmanın, kalkınmanın en büyük itici gücü olan Yüce Meclis'imiz, geçen 88 yıl içinde tüm sıkıntılı günlerden ülkemizi çıkarmış, her zaman yüksek sorumluluk bilinci ile hareket etmiştir. Bu nedenle halkımızın her zaman umudu olmuştur. Aziz Atamız'ın her zaman övündüğü ve övdüğü TBMM, bu dönemde de büyük hizmetler verecek, ülkemizin kalkınmasında ve demokrasimizin daha da gelişmesinde sarsılmaz bir güç kaynağı olmaya devam edecektir." diye konuştu.
TBMM'nin Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma, demokrasi ve özgürlükleri geliştirme yolunda bu dönemde çok sayıda önemli düzenlemeyi hayata geçireceğini ifade eden Köksal Toptan, şöyle konuştu: "Hedefimiz, bu yol ve haritamızda Anayasa'da ifadesini bulan demokratik, laik, sosyal ve üniter yapılı demokratik Cumhuriyetimiz'dir. Yüce Meclisimiz'in bu anlayış içerisinde, sorunlara, ülkemizin ve milletimizin yararları doğrultusunda, en doğru ve gerçekçi çözümleri bulacağımıza eminim. Çalışmalarımızı, karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü ortamı içinde sürdüreceğimizden kuşku duymuyorum."
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ
TBMM Başkanı Köksal Toptan, son günlerde yaşanan küresel dalgalanmadan dünya ekonomilerinin derinden etkilendiğini söyledi. Dünya piyasalarını sarsan bu ekonomik kriz ortamının iyi değerlendirilmesi halinde, Türkiye gibi kalkınma yolunda ilerleyen ülkeler için yeni fırsatlar sunabileceğinin ileri sürüldüğünü dile getiren Köksal Toptan, "Ülke içerisinde yaşanan tartışmalarla enerjimizin tümünü bu yolda tüketmek yerine, bir taraftan dünya piyasalarını derinden etkileyen küresel krize karşı gerekli önlemleri almalı, diğer taraftan da bu ortamın sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Geçmişte yaşadığımız krizler sonrasında alınan yapısal tedbirler sayesinde ekonomik alt yapısı güçlenmiş, risklere karşı dayanıklı hale gelmiş olan ülkemizin bu belirsiz ortamdan başarıyla çıkacağına inancım tamdır." şeklinde konuştu.
Birbirini tamamlayan güven ve istikrar ortamının bozulmaması halinde Türkiye'nin bu süreç içerisinde kalkınmasına ivme kazandırabileceğini vurgulayan Köksal Toptan, "Bunun için iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleri ve tüm milletimizle aynı gemide yol alan herkesin birlik ve beraberlik içerisinde gayret göstermesine ihtiyacımız var." dedi.
AB UYUM YASALARI
Köksal Toptan, Avrupa Birliği ile yürütülmekte olan müzakere sürecinin Türkiye'nin çağdaş, demokratik ve evrensel ideallere ulaşması bakımından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye'de yaşanan değişim ve dönüşümün merkezi olan Meclis'in, tam üyelik yolunda üzerine düşen görevleri kararlılıkla yerine getirdiğini hatırlatan Toptan, TBMM geçen yasama döneminde Avrupa Birliği Uyum Yasaları başta olmak üzere birçok konuda işbirliği ve uzlaşma örnekleri vererek, başarılı çalışmalar yaptığını, müzakere yolunu açtığını kaydetti.
Aynı işbirliği ve uzlaşmanın bu dönem de sağlanabileceği kanaatinde olduğunu dile getiren Köksal Toptan, şöyle konuştu: "Meclis Başkanı olarak, ülkemizin ihtiyacı olan temel düzenlemelerin uzlaşma ortamı içerisinde hayata geçirilebilmesi için gerekli zeminlerin oluşabilmesi amacıyla yoğun şekilde gayret gösteriyorum. Bu yüce çatı, sorunlara çare üretim merkezidir. İktidarıyla ve muhalefetiyle milletimizin sorunlarına çözüm bulmak, ülkemizin önünü açmak hepimizin görevidir. Tartışmaktan korkmamalıyız. Tartışmak Türkiye'yi geriye götürmez. Yeter ki; tartışmalarımızı demokratik olgunluk ve karşılıklı saygı sınırları içerisinde kullandığımız üsluba özen göstererek yapalım. Herkesin yarın birbirinin yüzüne bakamayacak söz ve davranışlardan özenle kaçınması gerektiğini unutmamak gerekir diye düşünmekteyim. Geleceğimiz için oturup konuşmak ve ortak noktalarda buluşmak zorundayız. Farklılıklarımız, bizi, gerginlik ve kutuplaşma noktalarına götürmemelidir. Demokrasi, farklılıklarımızı hukuk zemininde koruyan ve bu farklılıkların bir zayıflık değil, zenginlik kaynağı olmasını sağlayan tek rejimdir. Herkesin birbirini kabul etmesi, anlaması, birbirine destek olması sayesinde, Türkiye, toplumsal uzlaşıyı da bulacaktır. Demokrasinin güzelliği de budur. Demokrasimizi daha da kökleştirecek, Türkiye'yi Aziz Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine taşıyacak çalışmaları uzlaşı içerisinde gerçekleştirmeliyiz. Bunu aydınlık yarınlarımız için başarmalıyız."