Bursa'nın otomotiv sektörü açısından Türkiye'nin önemli bir şehri olduğunu ifade eden Aybar, "Bu anlamda Bursa'nın otomotiv alanında başarısını Güney Amerkia'da bile duymaktan büyük mutluluk duyuyorum. Türkiye'nin otomotiv kalbi Bursa'da atıyor ve Türkiye'nın dış ülkelere açılan kapısı Bursa. Burada düzenlenen fuarda, Bursa'nın içinden çıkmış Türk mühendisler tarafından yapılan arabaların tanıtımı yapılacak. Bursa'dan dünyaya ihraç edilecek bu araçların tanıtımı ilk defa gerçekleşecek ve dünya yollarında
kendilerini gösterecek. Ancak yaşanan kriz otomotiv sektörünü önemli derecede etkiledi. Sektör, finansal açıdan önemli sıkıntılar yaşadı. Ancak krize rağmen biz üzerimize düşen görevi yaptık ve geçen yıl düşüş yaşanmasına rağmen bu yıl sektörde yüzde 6 büyüme kaydettik. Daha önce yapılan ÖTV indirimiyle birlikte sektöre canlılık geldi. Ancak bu yıl vergilerin arttırılmasıyla birlikte vatandaşların alım gücü çıktı. Hatta otomobil alanlardan metro vergisi alınması düşünülüyor. Ülkenin önemli bir yatırım
alanı olan otomotiv sektöründe siz verileri arttırırsanız önemli bir ilerleme kaydedemezsiniz. Vergiyi arttırmak demek istihdamda azalma demektir. Vergi düşerse istihdam artacak, vatandaşların alım gücünde artış olacak ve sektör kendi içinde toparlanma sürecine gidecektir. Ekonomik krizin etkilerini sektör içinde hala hissediyoruz. Bu krizin ne zaman etkisini azaltacağı ise 2010 yılında belli olacak" diye konuştu.
Otomotiv sektöründeki vergi indiriminin yapılmasının faydalarına dikkat çeken Aybar, indirimlerin yapılması halinde otomotiv sektörünün önemli bir güç haline geleceğini söyledi.
"ESKİ ARAÇLARIN PARÇASIYLA YENİ ARAÇ ÜRETELİM"
Geçen yılın son çeyreğinden itibaren dünyada etkisini gösteren global ekonomik kriz, eş zamanlı olarak Türkiye'yi de etkilerken, Türk ekonomisinin lokomotifi konumundaki otomotiv sektörü krizin en çok hissedildiği sektörlerin başında geldi.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye'de taşıt alımında yabancı ülkelerdekinin çok üzerinde vergi oranları uygulandığını belirtti. Aybar, Türkiye'de otomotive uygulanan vergilerin Avrupa ülkelerine oranla ne kadar yüksek olduğunun da bir kez daha görülmüş olduğunu kaydetti.
Aybar, "Sektöre verilen bu destek sayesinde, ÖTV indiriminin yapıldığı ilk dönem otomobil satışlarında yüzde 50 artış sağlandı. Ancak bizim temel sorunumuz eski araçların hala yollarda olması. Avrupa Birliği çevre kalitesinin arttırılması amacıyla yeni taşıtların alımında uygulanan satış vergisinde kirlilik ve yakıt tüketim değerlerini kriter olarak alıyor. Biz, eski araçların yenisiyle değiştirilmesiyle ilgili daha uzun dönemi kapsayan teşviklerin yapılması gerektiğini söyledik. Bugün itibarıyla Türkiye'de 2 milyon 158 bin adedi binek olmak üzere toplam 2 milyon 963 bin adet 16 yaş ve üzeri trafikte araç var. Gerek çevre koruma düşünceleri gerekse sektörümüzün
ileriye dönük çağdaş teknolojik atılımları için olduğu kadar, sektörün girdiği dar boğazdan çıkış için de hükümetimizce eski araçlara ilişkin gerekli değerlendirmenin vakit geçirmeden yapılması araç parkının yenilenmesinin teşvik edilmesi zorunluluk arz etmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın bu konuda çalışmaları var Bu konuda çok geç kalındı. Biz eski araçların parçalarını değerlendirerek yeni araçlar üretmek istiyoruz" diye konuştu.