Feramuz ERDİN
YASA DIŞI EKONOMİNİN YIKICI GÜCÜ
Bu alanda görev yapan ilgili kuruluşlarca oldukça itibar edilen 2025 Uluslararası Organize Suç Raporunun giriş cümlesi aynen şu şekilde: “Yasa dışı ticaretle mücadele anlamında dünya artık bir kavşak noktasına gelmiş durumda. Organize suçlar, demokrasilerin altını oydukları gibi milletlerin egemenliğini ve hatta uluslararası barış ve istikrarı da tehdit eder hale geldiler. Kural tanımaz çeteler, onlarca yıldır uygulanan kuralları suistimal ediyor. Artık en çok kar edenler, suç çeteleri oldu.”
Raporda ortaya konan tespitlere göre, şiddet unsuru içermemesine rağmen finansal ve siber suçlar insanların en çok e ağır şekilde mağdur edildiği konuların başında geliyor. Hatırlanacak olursa, daha önceki yazılarımızda Birleşmiş Milletler, Interpol ve Europol gibi uluslararası kuruluşların bu alandaki seferberliklerini gündeme getirmiştik.
BİR ASİMETRİK SAVAŞ UNUSURU OLARAK ÇETELER
Bu yıl üçüncüsü yayınlanan raporun en önemli tespitlerinden birisi de yasadışı işlerde faaliyet gösteren çetelerin devlet, siyaset ve adalet mekanizmaları içindeki uzantıları, yani bir bakıma, onlara kol – kanat geren unsurlar olmuştu. 2025 yılı raporu, çeteler ile yasama, yürütme ve yargı unsurları arasındaki ilişkilerin geçen yıllara göre daha da pekiştiğini ve bu çetelerin sınır aşan suç faaliyetlerinin bizzat bazı devletlerce desteklendiğini ortaya koydu. Buradan, ilgili devlet tarafından korunan organize suç çetelerinin düşman devletlerin içinde operasyon yapabilme kapasitesi sağladığı sonucunu çıkarmak yanlış olmaz. Bu suçlardan bazılarının lojistik, finans ve teknoloji imkanı sunan normal şirketlerin işbirliği olmaksızın işlenemeyeceği göz önüne alındığında, organize suçların günümüz dünyasında artık ne kadar karmaşık hale geldiği rahatlıkla görülebilir.
TÜRKİYE NE DURUMDA?
1970’lerden bu yana yaşanan dış destekli anarşi ve terör sürecinde umut verici sonuçların alındığı günümüzde, Türk adli ve kolluk makamlarının önünde artık yeni bir mücadele alanı mevcuttur: Sınır aşan organize suçlar. Uyuşturucu, fuhşa zorlama, siber suçlar, kara para aklama, adam kaçırma, adam öldürme, silahlı saldırı, dolandırıcılık, sahtecilik gibi şiddet içeren veya içermeyen organize suçlar, bundan sonra güvenlik ve ekonomi bürokrasisinin en önemli uğraşı alanı olacaktır. Daha önceki yazılarımızda da defalarca değindiğimiz gibi bu konudaki yeni yasal ve idari düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi aciliyet arz etmektedir. Çünkü, Uluslararası Organize Suç Raporu verilerine göre Türkiye, organize suçlarla ilgili çeşitli sıralamalarda, uygulanan kriterler doğrultusunda, organize suçların hedefindeki ülkeler sıralamasında çeşitli kategorilerde en başlarda yer almaktadır. Türkiye, organize suç sıralamasında onuncu, organize suç pazarı sıralamasında on üçüncü ve organize suç aktörleri sıralamasında da on altıncı sırada yer almaktadır.

ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELEDE NASILIZ?
Diğer yandan da Türkiye’nin organize suç ile mücadelesi kayda değer ölçüde artış göstermiştir. Türkiye bu yıl, 0,58 oranında bir artışla organize suçlara karşı 3,96 skoruyla bağışıklık geliştirmiştir. Türkiye’nin uluslararası işbirliğine açık tutumu, kara paranın aklanmasında müsamaha göstermeyen tutumu ve yapılan ekonomik düzenlemeler rapora artı değerler olarak yansımıştır. 2025 yılında Türkiye’nin organize suçlarla mücadele performansını olumsuz etkileyecek bir negatif bulguya rastlanmamıştır. Bu yıl içinde kayıt dışı ekonomiyle mücadele alanında yapılan ve bazı büyük şirketleri de kapsayan adli ve idari işlemlerin 2026 yılı raporuna etki etmesi beklenmektedir. Ayrıca Türkiye’nin, kara paranın aklanması şüphesi ile tutulan Gri Liste’den geçen yıl çıkarılmasının ardından bu yıl içinde beşincisi uygulanacak olan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) incelemesini de yine bu çerçevede okumak gerekir.
patronlardunyasi.com