Tüzmen, yabancı sermaye girişlerini ve etkisini değerlendirdi. Bir süredir bu konuda devam eden tartışmaları "sağlıklı tartışmalar" olarak nitelendiren Tüzmen, "Demek ki Türkiye'ye yabancı sermaye girişi var. Bizden önceki hükümetler döneminde böyle bir tartışma bile yoktu. Yabancı sermayenin adı bile yoktu. Onun için yapılan bu tartışmaları çok sağlıklı buluyorum. Türkiye'ye 2003 yılında 2.4 milyar dolar yabancı sermaye girdi. Geçen yıl 4.6 milyar dolar, bu yıl da 6 milyar doların üzerine çıkacak. Bu rakamlar Türkiye'ye duyulan güveni gösteriyor. Bütün ülkelerde olduğu gibi yabancı sermayeyi ihracata dayalı sektörlere çekebilirsek iyi olur. O zaman ihracatımız daha da artar. İşsizliğin çözümü de burada" ifadelerini kullandı.
Tüzmen, sık sık ve ani olarak yapılan vergi düzenlemelerinin ise yabancı sermayeyi tedirgin edeceğini, yabancı sermayenin bu yüzden kaçabildiğini vurguladı.
Türkiye'nin geçen yıl yüzde 9.9 nispetinde bir büyüme gerçekleştirdiğini Adana'da ise bunun üçte bir oranında olduğunu kaydeden Tüzmen, Türkiye'nin ilk sanayileşen ve bir çok ünlü sanayicinin yetiştiği Adana'ya daha fazla önem vereceklerini bildirdi. Tüzmen, diğer taraftan istihdamdaki artışı hızlı nüfus artışının örttüğünü savundu. Cumhuriyet tarihinin en büyük istihdam rakamlarının bu hükümet döneminde yakalandığını belirten Tüzmen, "En büyük istihdam artışı ihracata dayalı üretim yapan sektörlerde görülüyor. Ara malları üreten yerlerle Uzakdoğu'dan yapılan ithalat yüzünden haksız rekabete maruz kalan sektörlerde ise istihdam artışı olmuyor. Buralarda istihdam azalması olabiliyor. Aslında istihdam artıyor ama öyle bir geriden gelen nüfus var ki bu yüzden sıkıntı oluyor" şeklinde konuştu.