Ekonomistler, TCMB’nin son kararlarını değerlendirdi: Amaç katılım bankacılığı

Ekonomistler, TCMB’nin son kararlarını değerlendirdi: Amaç katılım bankacılığı

Dışarıdan döviz bulmakta zorlanan TCMB kredi kullanacak firmalara fatura ve ihracatının ithalatından fazla olması zorunluluğu getirdi.

Ekonomistler, TCMB’nin son kararlarını değerlendirdi: Amaç katılım bankacılığı
16px
24px
30.09.2022 06:08
ABONE OLgoogle

Ekonomist Erol Taşdelen, “Serbest piyasa ekonomisi yerini kontrollü piyasa ekonomisine bıraktı” derken, Prof. Dr. Şenol Babuşcu, “Fatura zorunluluğu getirerek bankacılık sistemini katılım bankacılığına dönüştürmeye çalışıyorlar” diye konuştu.  

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “firmaların kullandığı kredilerin doğru alana yönlendirilmesini ve amacı dışında kullanımını durdurmayı amaçlayan” kararları, ekonomistlerin aylardır uyarıda bulunduğu döviz kıtlığının geldiği boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Merkez Bankası'ndan bankalara yeni talimat: Fatura karşılığı...

Halktv'den Nuray Tarhan'ın haberine göre Bankacılık uzmanı ve ekonomist Erol Taşdelen, TCMB’nin aldığı kararların dövizde ne kadar sıkıştığımızın ilanı olduğuna dikkat çekerek, “Serbest piyasa ekonomisi yerini kontrollü piyasa ekonomisine bıraktı. Dövizdeki sıkışıklık için çözüm üretilemezse bir sonraki aşama Mısır gibi peşin ithalatın yasaklanmasına kadar gidebilir” uyarısında bulundu.

TCMB’nin “kredi verilecek firmanın ihracatının ithalattan fazla olması” şartıyla ithal hammadde alıp ürününü iç piyasaya satan firmaların sıkıntı yaşayacağına da dikkat çeken Taşdelen, “İthalatın yüzde 80’ini hammadde oluşturuyor. O nedenle ithalatın aşağıya çekilmesi zor" diye konuştu.

‘Firmalar imalata ara verdi’

TCMB’nin geçen ay getirdiği karşılıklarla ilgili düzenlemenin ardından birçok bankanın ihracat taahhüdü vermeyen firmalara kredi kullandırmayı bıraktığını hatırlatan Taşdelen, şunları söyledi:

“Firmaların kısa vadeli borçları artmaya başladı. Bu da kısa vadede nakit ihtiyacını artırarak finansal olarak daha da sıkıntı yaşamalarına neden oluyor. Enerji maliyeti özellikle sanayide işçilik maliyetini geçerek hammadde maliyetinden sonra maliyet kalemi olarak yerini aldı. Bazı firmalar stoklar bitene kadar imalata ara verdi. Döviz kredilerinin faizi piyasada yüzde 12-17 aralığına yükseldiği için firmaların finansal maliyetlerinde ciddi artış oldu. Buna rağmen enerji maliyeti dolar bazında son 1 yılda 3 kat arttı. Tüm bunlar firmaları oldukça zorluyor.”

‘Amaç katılım bankacılığına geçmek’

Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Şenol Babuşcu da, fatura sistemiyle kredi vermenin katılım bankacılığının yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Bu yeni kararla 50 bin TL’nin üzerindeki kredilerde fatura yöntemi uygulanacak. Böyle kararlarla bankacılık sistemini katılım bankacılığına dönüştürmeye çalışıyorlar” dedi. Ekonomi yönetiminin çok uğraşmasına rağmen dışarıdan portföy ve doğrudan yatırım bulamadığını, döviz kredilerinin faizinin de çok yüksek olduğunu söyleyen Babuşcu, “Bu nedenle içerideki kredilere kısıtlamaya getirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

‘Çaresi liyakatli kadrolar’

Finansal danışman ve DEVA Partisi Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Rıfat Gencal ise şirketlere kredi verme kriterinin ihracatının ithalatından fazla olması kararı hakkında “Bu iddia doğruysa realiteden bu kadar kopmuş bir ekonomi yönetimi ile üretim düşer, işsizlik yükselir, yoksulluk daha da derinleşir. Çaresi: Liyakatli kadrolar” dedi.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde