Bir ayda 400 Bin Dolar çöpe gitti! Ali Sabancı niçin hesap soracak?

Bir ayda 400 Bin Dolar çöpe gitti! Ali Sabancı niçin hesap soracak?

Fethi Sabancı Kamışlı, Esas Holding’in veliahtlarından. Geçen ay 400 Bin Dolar çöpe gitti. Dayısı Ali Sabancı'nın tepkisi ne oldu?

Bir ayda 400 Bin Dolar çöpe gitti! Ali Sabancı niçin hesap soracak?
16px
24px
30.03.2020 14:01
ABONE OLgoogle

Şenay Büyükköşdere'nin röportajı

Fethi Sabancı Kamışlı, Esas Holding’in veliahtlarından. Emine Sabancı ve Erhan Kamışlı’nın oğlu, Ali Sabancı’nın yeğeni. Amerika’da okudu, Londra’da çalıştı, memleketine döndü. Ama grup şirketlerinin birinin başına geçmedi. Kendine ‘yeni nesil’ bir iş seçti, start up dünyasına girdi. Start up’lara yatırım yaparak, önce kendi kişisel portföyünü kurdu. Sonra aileyi ikna edip, Esas Holding bünyesinde Esas Ventures’i kurdu. Start up işinde başarısızlık oranının yüzde 95’lerde olduğunu, ama başarılı olan tek bir şirketin tüm kayıpları telafi edebildiğini vurguluyor.

Nasıl oldu girişiniz start up dünyasına?

Okuldan sonra Londra’da bir gayrimenkul işinde çalışmaya başlamıştım. Bu arada start up’lar Esas Holding’in kapısını çalıyordu. Ama şirkette o konuyla ilgilenen kimse yoktu. Ben de hazır Londra’dayım ‘bakayım’ dedim. Tabii o zamanlar işe takım elbiseyle gidiyorum, her şey kurumsal. Start up’tan içeri girdim, baktım, ayaklar masanın üstünde, eşofmanlarla çalışıyorlar. İlk kez böyle bir şirket görüyordum. Teknolojiyle ilgili ilk zehri o zaman aldım. Kendime ‘sabahtan akşama kadar masa başında, excel yapacağım bir hayat istemiyorum. Ben yanlış yerdeyim” dedim. Ve kendi teknoloji portföyümü oluşturmaya karar verdim. Birkaç sene içinde de İstanbul’a gelip, ofisimi açtım.

Esas Ventures nasıl kuruldu, aileyi ikna etmek zor oldu mu?

Bir gün dayımla konuşurken ’neden bizim bir teknoloji fonumuz yok’ dedi. ‘Tamam’ dedim ‘ben bir iş planı hazırlayacağım. Ama 1 yıl zaman lazım’, bu süreçte diğer hissedarları ikna etme süreci oldu. Tabii o süreç birazdu. Çünkü, ‘bu işten nasıl bir geri dönüş beklemeliyiz’ diyorlar. Oysa bunun dönüşü yüzde 90 sıfır olacak. Ama 50 kat kazanma olasılığı da var. Neyse ki şanslıydım. Bizimkiler yeniliğe açık insanlar. Ve 2018’de şirketi kurduk.

Kaç şirkete yaptınız bu 2 yılda, performansları nasıl?

30 milyon dolarlık fonla başladık. Şu anda yarısındayız. 13 şirkete ve birkaç girişim sermayesine yatırım yaptık. Portföy yüzde 50 yukarıda ama tabii bu kağıt üzerinde. Henüz exit yok.

400 BİN DOLAR ÇÖP OLDU

Hiç çöp olan var mı?

Geçen ay bir 400 bin dolar çöpe gitti. Üzüldük tabii. Ama bu normal. Dünyadaki en iyi 5 fondan birinin partneriyle konuşuyordum. Bana ‘yaşamak için ne yapıyorum, biliyor musun. Ben başarısızlık için çalışıyorum. 10 şirkete bakıyorsam, bunlardan 9’u batacak ama biri tutarsa, işte bu başarı…” dedi. Dayım da “Bundan 2-3 yıl sonra batmamış 2-3 şirket varsa Fethi’ye ‘nerede hata yaptın’ diye sormam lazım” diyor. 

Korona dijital dönüşümü hızlandıracak gibi görünüyor. Çünkü eve kapanınca her şeyi internetten yapmaya alışıyorsun. 

Start up işinde 3 çarpan başarı sayılıyor. 30 milyon dolarlık yatırımımız 10 senede 3 çarpanın üstüne çıkarsa kendimizi başarılı sayabiliriz. 

ALTO PHARMACY 1 YILDA UNICORN OLUR

Yatırım yaptığınız Alto Pharmacy, geleceğin 50 unicorn girişimi arasında gösteriliyor. En son Softbank’tan da 250 milyon dolar yatırım aldı değil mi?

Evet Silikon Vadisi’ndeki Alto Pharmacy en heyecanlı olduğumuz şirket Bu bir dijital eczane. Doktorla hasta arasında aracıyı aradan kaldırıyor. App’i kullandığınızda eczaneye gidip reçeteyi göstermeniz gerekmiyor. İlaç aynı gün içinde evinize geliyor. Bu şirkete 18 ay önce yatırım yaptık. Bu süreçte ciro bazında 5 kat büyüdü. İşler iyi giderse bu şirket 1 yıl sonra 1 milyar dolar ciro yapan bir şirket olabilir. 3-4 sene içerisinde 15-20 milyar dolar olursa şaşırmam.

Çünkü 2018’de Amerika’da gayri safi milli hasılanın yüzde 18’i sağlığa harcanmış. 600 milyar dolarlık bir pazardan söz ediyoruz. 

ÇİRKİN MEYVELERİ TOPLUYOR

Başka neler var?

Misfits diye iddialı bir şirketimiz var. Hikayesi çok ilginç. Amerika’da marketler, sebzelerin güzelini seçiyormuş. ürünlerin yüzde 30’u da besin değeri aynı olsa da çirkin olduğu için boşa gidiyormuş. Bu şirket de çiftlikten sebzeleri yüzde 80 ucuza alıp, son kullanıcıya yüzde 40 ucuza satıyor. Afrika’da, Meksika’da, Kolombiya’da da yatırım yaptığımız şirketler var.

Türk start up’lara da yatırım yapıyor musunuz. Türkiye’deki ekosistem nasıl?

Tersine beyin göçüyle kurulmuş Tarentum diye bir yapay zeka şirketine yatırım yaptık. Ama şunu söylemem lazım. Türk start up’ların kendini biraz daha rekabetçi olmaya alıştırması lazım.Bir rapor istiyorsun, gelmek bilmiyor. Bir belgenin gelmesi 3 hafta sürer mi.. Fon var, melek yatıdımcı da çok var. Sen çalışmanı yaparsan yatırımcı gelecektir. 

HAMSTER GİBİ AYNI ÇARKTA DÖNEMEZDİM 

Holdinglerde ikinci, üçüncü kuşaklar geleneksel işi devam ettirmek yerine, teknolojiye start up’lara yöneliyor. Neden?

Bu işi gençler yapacak. 60 yaşındaki birinden start up işi yapmasını bekleyemeyiz.Ben gittim Amerika’da ekonomi okudum, sonra Londra’ya geldim. Eğer herkesin yapacağı işi yapacaksam, niye 10 yılı yurtdışında geçirdim. Yeni kuşaklar bunu orada gördükleriyle burada katmadeğer yaratmalı. Yoksa bir hamster gibi çarkın içinde dönmeye devam edersin. Şirketlerde genelde 3. jenerasyonla birlikte işlerin battığı görülür. Bu yeni gelen aile bireylerinin işlerin başına konmasından aynaklanıyor. Şunun çocuğunu buraya, bunun gelini şuraya koyalım gibi… Bizde mantalite farklı. 

Akşam

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde