Ender Uslu: Türkiye'de sponsorluk yenileme oranı yüzde 20, bu acil değişmeli

Türkiye'de spor sponsorluklarının arttırılması ve yeni anlaşmalara imza atmak için çalışmalar yürüten Infront'un Türkiye Genel Müdürü Ender Uslu, "Bugün dünyada sponsorluk pastası 66 milyar dolar ve bunun 40 milyar doları spor alanına yapılıyor. Türkiye'de ise sponsorluk gönül işi olarak görülüyor. Bu durumu tersine çevirip kulüplerin daha çok kazanması spora yatırım yapan markaların da mutlu olması için çalışıyoruz" dedi. 

Dünyanın önde gelen spor organizasyonlarını, kulüplerini ve bu alana yatarım yapan markaları buluşutran Infront, Türkiye pazarında da büyümeye başladı. 66 milyar dolarlık sponsorluk pazarında sporun payının 40 milyar dolar olduğunu hatırlatan Infront Türkiye Genel Müdürü Ender Uslu, "Maalesef Türkiye bu pastadan çok küçük bir pay alıyor. Biz de tam bu durumu tersine çevirmek ve kulüplerin bu pastadan daha fazla pay kapması için çalışıyoruz. Türkiye'de sponsorlukların büyük bölümü gönül sponsorluğu olarak yapılıyor. Şehir takımlarında da büyük kulüplerde de böyle. Günü kurtarmak için yapılan çalışmalar bunlar. Ancak doğru bir strateji ile bu durum tersine dönebilir. İngiliz devi Manchester United son yıllarda sportif anlamda başarısız bir kulüp ancak gelirde hep 1 numara" dedi. 

YABANCILAR ÇOK İSTEKLİ

45 ülkede faaliyet gösterirken dev spor organizasyonların yayın ve sponsorluk satışlarını üstlendiklerini aktaran Uslu, "Sponsorluk pazarı ekonomik şartlara göre dalgalanma gösteriyor. Türkiye'de de bunu yaşadık. Ancak son 2 ayda piyasa çok açıldı. Büyük ve anlamlı bir hareketlilik var. Global markalar Türkiye'ye yatırım yapmak istiyor. Ancak karşılarında profesyonel ekipler görmek de istiyorlar. İnandıkları zaman ve karşılarında kurumsal ve profesyonel yapılar buldukları zaman Türkiye'de sponsorluk anlamında rekorlar kıracak kontratlara imza atabilirler. Markalar başarıya odaklı değil. Tüketici gözünde sempati duyulan bir kulüp veya spor alanı varsa bunu fırsat olarak görüyorlar. Karşılarında profesyonel bir yapı bulan markalar daha kolay ve yüksek ücretle sponsor olabiliyorlar" dedi.

'ACİL SPONSOR BULMALI'

"Türkiye'deki genel sorun imzalar atıldıktan sonra başlıyor" diyen Ender Uslu, şöyle konuştu:

Sponsorluk bir evliliktir kulüp ve markanın artık birlikte çalışarak ortak değer yaratması ve birbirlerini yukarıya taşımaları gerekiyor. Türkiye'de özellikle futbolda bu maalesef böyle işlemiyor. Sponsorluk yapıldıkan sonra markaya yardımcı olacak, markanın haklarını en iyi şekilde markaya sunacak bir profesyonel yapı kulüplerin içerisinde bulunmuyor. Buna şahit olan markalar da doğal olarak istediklerini alamayıp kontrat bitince çekiliyorlar. Türkiye'de sponsorluk yenileme oranı %20 yani her 5 sponsordan 4'ü maalesef kontratını yenilemiyor. İşte biz bunu basketbolda değiştirdik, çok daha marka odaklı bir yaklaşım ile Türkiye'nin sponsorluk konusunda en başarılı federasyonu basketbol oldu, bu tesadüfen olmadı. Türkiye Basketbol Federasyonunun vizyonu ile bizim verdiğimiz hizmetler birleşti ve markalara mutlu olacakları ve değer yaratacakları bir platform ve servis verdik. Özellikle futbol da artık farklı düşünmeli, yeniliklere açık olmalı ve aynı hataları yapmamalıyız, çok daha pazarlama odaklı düşünmeli, ligimizi ve kulüplerimizi organize etmeliyiz yoksa avrupadaki futbol kulüpleri ile ülkemizdeki kulüpler arasındaki fark açılmaya ve biz de avrupa kupalarından eli boş dönmeye devam ederiz.

Türkiye Basketbol Federasyonu ile yaptıkları çalışmayı örnek gösteren Ender Uslu, "İlk imzalar atıldıktan kısa süre sonra ligin gelirleri artmaya başladı. Bugün 5 yıl önce ile kıyaslayınca hem yayın hem de sponsor gelirinde önemli artış görülüyor. Basketbolda kulüp yönetimleri gayet profesyonel. Aynı şekilde Türkiye Baskjetbol federasyonu da kulüpleri çok destekliyor ve başarılı bir uyum içinde. Durum böyle olunca markalar daha çok işbirliği yapmak istiyor. Günün sonunda markaya kattıklarınız çok önemli. Aynı şekilde voleybolda da çok fırsat var. Bugün isim sponsoru olmayan kulüp voleybolda neredeyse yok. Sportif başarı en üst düzeyde" dedi.