Abdullah Kiğılı: İmalatçıyı yok ettik, en büyük sıkıntı iyi bir üretici bulmak

Abdullah Kiğılı: İmalatçıyı yok ettik, en büyük sıkıntı iyi bir üretici bulmak

Türkiye'de AVM'lerde konsolidasyon sürecinin başlaması çok yakın. Abdullah Kiğılı, kârlılıkların kur farkına gittiği, rekabetin fiyat üzerinden şekillendiği bu ortamda 'denizin bittiği' uyarısını yapıyor. 2018'de Kiğılı, doğru fiyatla indirim rüzgarına kapılmamaya kararlı olduklarını söylüyor.

Abdullah Kiğılı: İmalatçıyı yok ettik, en büyük sıkıntı iyi bir üretici bulmak
16px
24px
10.01.2018 07:19
ABONE OLgoogle

Abdullah Kiğılı, Türkiye'de hazır giyim sektöründe imzası olan isimlerden. Hayatını anlatan kitabının gördüğü ilgiye şaşıracak, markasını almak isteyen yabancı fonun teklifine 'bu kadar para beni bozar mı acaba' diyecek kadar mütevazi bir isim. Kiğılı, Türkiye'de perakende sektöründe dökülmelerin yaşanacağını, artık denizin bittiğini, sektörde bir konsolidasyon yaşanacağını düşünüyor. Marka olarak her yeni sezonda yeniden başlayan indirim rüzgarına artık kapılmama kararı aldıklarını anlatan Kiğılı, 2018'de bu alanda ezber bozacaklarını söylüyor.

Kiğılı kumaşın satın alınıp terziye götürüldüğü zamanlarda sektöre girdiğini, 50 yıl öncesinde 3 provadan önce bir takım elbise sahibi olunamazken şimdi bir tıkla alışveriş yapılabildiğini vurguluyor. Kiğılı ile sohbet etmek geçmişten gelen tecrübe ve öngörü ile geleceğe bakabilme imkanı veriyor.

Terör organize perakende için tam bir baş belasıdır

- 2017 nasıl bir yıl oldu sizin için?

Organize perakende sektörünün en büyük korkusu her zaman terör. Terör her şeyin üstünde. Terörün olduğu ilde sıkıntı olur, o sıkıntı ile tüm ülke etkilenir. Her akşam evlatlarımızı kaybettiğimiz bir süreçte, o moral bozukluğu, insanların geleceğe dair atacakları her adımı engelliyor. Terör bizim baş elamız. İnşallah görünen o ki geçtiğimiz yıl bu zamanlar yaşanan terör şu an itibarıyla kontrol altına alındı. Terörü hallettiğiniz an birçok şeyi hallettmiş oluyorsunuz. Geçtiğimiz yılın bu dönemlerini hatırlamak bile istemiyorum. 2017'nin ocak ve şubat aylarında perakende çöküntüye girmişti. Ve o açığı uzun bir dönem kapatamadı.

- Yılın tamamında kapatıldı mı peki?

Yıl sonuna geldiğimiz zaman, bilhassa son üç ayda perakendenin hızlı bir hareketi başladı. Sene sonunu halimize şükrederek kapattık. Bugün müşteriyi memnun etmenin belirli kesin kuralları var artık. Öncelikle bu korkunç rekabet ortamında kârınızdan feragat edeceksiniz. Giren yabancılar, yeni yerli oyuncular derken herkes birbiri ile çarpışma durumunda. Alım gücü azalıyor, kim ne derse desin. Parlak bir yıl mıydı, değildi. Ama yaşanan sıkıntılara bakılırsa, kazasız belasız, büyük zararlar almadan kapatmış olduk yılı.

"Erkekler giyimde tasarrufa gitti imalatın yüzde 50'si siyah oldu"

"Kriz dönemlerinde en çok erkek giyimi etkilenir. Çocuktan, gıdadan kesemiyorsunuz. Bunu hallederseniz sırada hanımın giyimi var. Sonunda zavallı erkeğin giyeceğine geliyor sıra. O da ya siyah ya da lacivert giymek zorunda kalıyor. Bir bakın etrafınıza herkes siyah giyiyor. Siyah bayramda, düğünde satılırdı eskiden. Şimdi imalatın yüzde 50'si siyah. Mecburen moda oldu. Aynı takımla tüm günü ve geceyi halledebiliyorsunuz. Tasarruflu bir renk ama bizim işimize gelmiyor. Kahverengi kayboldu çünkü pahalıdır, gömleği, çorabı, ayakkabısı bile değişir."

- Yabancı yatırımcının en çok sorduğu buymuş, 'nasıl bu kadar hızlı toparlandınız' diyorlarmış...

Biz çok enteresan bir milletiz. Akdeniz ikliminden mi bu bilemiyorum. Yabancılar bize de çok şaşırıyorlar şirketin performansına bakınca; 'nasıl bazen çok hızlı büyüyor, bazen frene ayağınızı koyabiliyor, sonra tekrar hızlanıyorsunuz' diyorlar. Çok değişken ortamlarda hızla adapte olabilme yeteneğimiz var ülke olarak...

- 2018' e dair iyimserlik hakim. Turizmden de olumlu sinyaller geliyor. Siz nasıl bakıyorsunuz?

İnşallah öyle olur ve öyle gider ama ola ki herhangi bir aksilik olursa bunların hepsi iptal olur. Bizim iş de öyle bir iş ki biz şimdi 2018'in kış sezonunda satacağımız malları hazırlıyoruz. Eskiden yıllık bütçeler yapardık sonra 6 aylık bütçe yapmaya başladık. Sonra 3 ay, şimdi ise aylık bütçe yapıyoruz. Ay sonu bütçeyi denkleştirdik mi derin bir nefes alıyoruz. Yatırıma elbette devam etmek zorundayız; 20 Nisan'a kadar Lüleburgaz'dan Adıyaman'a, farklı illerde 6 yeni mağaza açıyoruz. Mağaza kar etmiyorsa da gözünün yaşına hiç bakmadan kapatıyoruz.,

"Torunlarıma akıl veriyorum ama önlerini kesmek istemiyorum"

"Bu yıl biraz daha kendime ve eşime vakit ayırıp, gezmek istiyorum. Ama bunu hala beceremiyorum. Torunlarımdan biri işe başladı, diğeri de başlıyor. Torunlarım tüm yenilikleri takip ediyorlar, önlerini kesmemek istiyorum. Elbette onlar da hata yapacaklar, duvara toslayacaklar. Biz de yedik tokatlar, onlar fazla zarar görmesin diye akıl vermeye çalışıyorum ama önlerini kesmeden... Tek bir şey söylüyorum, aynı hatayı bir daha yapmamalılar..."

- Öngörülemez bir ortamdayız ama sizin önümüzdeki yıla dair üretimi şimdiden planlamanız gerekiyor, değil mi?

Evet işte en büyük sıkıntı orada. Ama fırsat da orada. Herkes üretimini kısmışken siz iyimser senaryoya göre üretiminizi planlar, gözü kapalı mala girerseniz ve bu gerçekleşirse iyi karlar elde edebilirsiniz. Bu bir cesaret işi.

"Şimdi en büyük sıkıntı: İyi bir üretici bulmak"

"Bugün en büyük sıkıntımız üretici bulmak. Dolar 4 TL'yi buldu, ihracatçı nefes aldı ama yıllarca bu kurun kahrını çektik. Çalış çabala, hiç artmayan bir kur sistemi ile yıllarımızı geçirdik. Şimdi iş tersine döndü, ihracatçı para kazanmaya başladı. Ancak uzun yıllar ithlat ön plandaydı ve üretim bitti. Gümrük duvarları konunca üretim içeriye kaydı. Biz de artık yüzde 100 Türkiye'de üretim yapıyoruz. Ama geçtiğimiz dönemde imalatçıyı yok etmiş olduk. Şimdi sağlıklı, istediğimiz kalitede üretici bulmakta zorlanıyoruz."

Yabancı fonla masadan son dakikada kalktım

- Size yabancı yatırımcılar geliyor mu ortaklık teklifiyle?

Gelmez olur mu. Ortak olmak isteyen çok oldu. Bir tanesi de çok ciddiydi ama son dakika vazgeçtim. Niye vazgeçtin derseniz, bu marka benim adımı soyadımı taşıyor. Bu satışlar fonlara yapılıyor. Sektörün içinden bir yabancı olsa, omuz omuza verip işi büyütecek olsak başımın üzerinde yeri var. Ama talipli olanların hepsi fon, fonların da bir süresi var, hedeflerini belirleyip o sürede şirketi büyütüp hissesini satıp çıkıyor. Bu sefer karşında yeni bir ortakla karşı karşıyasın. Ben kendi hedefini kendi koymuş bir insanım. Bu saatten sonra bize para da lazım değil, markamızın geçerliliği, sürdürülebilirliği önemli. İstihdam yaratıyor olmanın iç huzurunu yaşıyorum. Daha çok parayı görsem belki şaşkına döneceğim, hal ve tavırlarım değişecek. Bunun da korkusu içinde oldum zaman zaman. Satmaktan o nedenle imtina ettim, çok da iyi ettim. Bundan sonra da verirsem yüzde 80-100'ünü satıp çıkmak isterim.

"Alibaba ve Amazon'dan 3 milyar TL'lik hazır giyim geliyor, devletin önlem alması şart"

"İnternetten satış hızla büyüyor. Şu an ciroların yüzde 2-2.5'i ama hızla gelişiyor. Biz de geçtiğimiz yılı internetten satışta rekorla geride bıraktık. Çok mutluyuz gidişattan. Ancak bugün yurtdışından internet üzerinden 3 milyar TL civarında hazır giyim geliyor Türkiye'ye Alibaba ve Amazon üzerinden... Devletin burada önlem alması lazım. Alınan mallar Uzakdoğu menşeili. Ben mal getirip satmaya kalksam üzerinde vergi var. Burada Türk markaları için bir tehdit söz konusu."

- Son bir çıkışınız vardı AVM'lerle ilgili. Yurt dışında büyümek gerek artık dediniz. Kiğılı için nasıl bir yurt dışı rotası belirlediniz?

Bu konuda en cesurca konuşanlardan biriyim. Nedense benden başka da pek kimse bunları söylemiyor. İnovasyon deniliyor, biz sektör olarak en son yenilikleri alıp uygulayabilen bir sektörüz. Ama kur aldı başını gidiyor. Kiralar hep dövizle. Senin yaptığın satış dolar kuru gibi yüzde 28 artmamış. Zaten kârlılık gittikçe eriyor. Herkes neredeyse 12 ay fiyat odaklı olarak mal satıyor. Ben zaten arzu ettiğim fiyatla mal satamaz durumundayım. Hem kârlılık az, hem kirada kur farkını yiyorsun, bu ortamda AVM üstüne AVM yapılıyor... Anadolu'da merkezi bir yerde arsası olanın aklına hemen AVM yapmak geliyor. Bu işi yapanlar belli, dolarla finansman bulup yatırım yapıyor, bize dolarla kiralıyor. Sonra biz AVM'ye çalışıyoruz. AVM'de bankaya çalışıyor. Bu işin içinde olan herkes suçlu.

- 2018'de bu sıkıntı çözülür mü ?

Çözülmez. Biraz gidip duvara vurmuş olacaklar. Herkes dersini alacak. Ben de payıma göre dersimi alacağım, AVM yatırımcısı da payını alacak, banka da alacak. Doğru yönetilmeyen, doğru yerde olmayan AVM'ler kapanmaya mahkum. Dökülmeler olacak. Bu deniz bitti. Herkes aklını başına toplayacak.

Aralıkta çok bekledik ama bir türlü kar gelmedi

"Aralık ayında çok bekledik kar yağsın ama bir türlü gelmedi. Palto, kaban, kalın triko satamıyorsunuz kar yağmayınca. Biz böyle mevsimler, siyasi durum, ekonominin durumu, tüm değişimlere adapte olmaya çalışıyoruz. Yabancı yatırımcılar işte bu adaptasyon gücümüze çok şaşırıyor."

- Enflasyon yükselişte ama sizin sektörde biz hep indirim görüyoruz. İndirimler devam edecek mi bu yıl da?

Bizim en büyük hastalığımız bu. Ben de rahatsız oluyorum. Yüzde 60-70 indirim... Biz 2018 yılında artık böyle indirimler yapmayacağız. Malı yapacağız, fiyat bu diyeceğiz. Bakacak malın kalitesine, doğru fiyat mı? Takip edecek müşteri. Biz artık fiyata odaklandık. 2018 yılında kesin kararlıyız, reklamlarımızı da buna göre düzenleyeceğiz. Doğru fiyatı baştan belirleyip, budur diyeceğim. İstemiyorum artık... Müşteri etrafına bakacak, eğer benim malım kaliteliyse ve doğru fiyatsa, gelip benden alacak. Sektör de buraya gitmek mecburiyetinde.

- Tüketicide de güven kalmadı artık. Herkes bekliyor ki indirim başlasın...

E haklılar. Ahlakını bozan bizleriz. Ne kadar indirseniz de bekliyor bir daha indirecek diye... Haklı. Ne diyeceksiniz. Sistemi bu hale getiren yerlisi yabancısı bizim gibi markalar. Demek ki bir yerde yanlış yapıyoruz.

"Gideceğimiz yerler belli, gelişmiş AB ülkeleri çok zor"

"Her şeyimizi bundan sonra yurtdışına göre planlıyoruz. Bütün ekiplerimizi yeniden organize ediyoruz, sistemi yeniden kurmaya çalışıyoruz. Yurt dışıyla görüşmelere başladık. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde markalaşmak çok çok zor. Markalaşmak için hedeflediğiniz pazarda çok sayıda mağaza açmanız gerekiyor. Bizim gideceğimiz yerler eski Yugoslavya ülkeleri; Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Suudi Arabistan, Katar, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri... İran gelecek vadeden bir pazar. Azeriler yeniden toparlanıyor. Rusya toparlanıyor. Bu pazarlara odaklanacağız."

Özlem Ermiş Beyhan/Dünya

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde