Ünlü işadamı şimdi de hileli iflasa destekle suçlanıyor

Geçtiğimiz mayıs ayında meydana gelen faciada 101 madencinin hayatını kaybettiği Soma Madencilik'in sahibi Alp Gürkan, Mehmet Erdoğan üzerinden Korkmaz Yiğit'in mallarını satın alarak kamuyu zarara uğratmakla suçlanıyor. Gürkan, Korkmaz Yiğit'in hileli iflasına yardım etmekle ve nitelikli dolandırıcılıkla suçlandığı davanın duruşmasına bugün de katılmadı. Celse arası ifade veren Gürkan, söz konusu arsanın Korkmaz Yiğit'e ait olduğunu bilmediğini söyledi
 
Korkmaz Yiğit'e ait arsaları Mehmet Erdoğan üzerinden satın alarak kamuyu zarara uğratmakla suçlanan 17 kişinin yargılanmasına devam edildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmaya sanıklardan Korkmaz Yiğit, oğlu Mert Yiğit, Garanti Koza İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Kemal Kömür ile sanıkların ve müştekilerin avukatları katıldı.

CAN GÜVENLİĞİ GEREKÇESİYLE ALP GÜRKAN CELSE ARASI İFADE

Daha önce can güvenliğini gerekçe göstererek duruşmaya katılmayan ve celse arası ifade verme talebinde bulunan Alp Gürkan'ın 2 Temmuz tarihinde ifadesinin alındığı öğrenildi. İfadesinde maden işi ile uğraştığını söyleyen Alp Gürkan, ayrıca ticaretle de uğraştığını belirtti. Jeoloji mühendisi olduğunu söyleyen Gürkan, aylık gelirinin de 25 ile 30 bin lira arasında olduğunu ifade etti.

'KORKMAZ YİĞİT'İ CEMİYET TOPLANTILARINDA BİR-İKİ KERE GÖRDÜM'

Davanın sanıklarından sadece Korkmaz Yiğit'i tanıdığını söyleyen Alp Gürkan, "Korkmaz Yiğit ile cemiyet toplantılarında bir iki defa karşılaştığımda selamlaşmaktan başka bir tanışıklığımız yoktur. 2004'de Avukat Harun Tavşancı yanıma gelerek bazı bölgelerde tarla vasfında arazilerin satılık olduğunu, bunların zaman içerisinde imara açılacağını belirtti. Başlangıçta önerisine soğuk davrandım, ancak daha sonra beni ikna etti. Ona vekalet verdim, benim adıma bir kısım taşınmazları satın aldı" dedi.

'ARSALARIN KORKMAZ YİĞİT'E AİT OLDUĞUNU BİLMİYORDUM'

Satın aldığı taşınmazlardan bir tanesinin bu davaya konu olan ve yine bu davanın sanıklarından Mehmet Erdoğan olduğunu söyleyen Alp Gürkan, "Ben kendisini görmüş değilim, Avukatım Harun bey kendisi ile görüşüp anlaşmayı sağlamıştır. Daha sonra belirlenen taşınmaz bedeli ilgili kişiye avukatım vasıtasıyla ödenmiştir. Taşınmazın Korkmaz Yiğit'e ait olduğu yönünde benim herhangi bir bilgim yoktur. Ayrıca satın almış olduğum taşınmazın tüm tedavülleri incelendiğinde Korkmaz Yiğit ile irtibatını gösteren herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. Olay alışverişten ibarettir. Bu yüzden üzerime atılı tüm suçları kabul etmiyorum. Dolayısıyla atılı suçtan beraatime karar verilmesini talep ediyorum" dedi.

DURUŞMALARDAN VARESTE TUTULDU

Mahkeme, ifadesini aldığı Alp Gürkan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.

Duruşmada ifadesi alınan sanıklardan Kemal Kömür, Garanti Koza İnşaat A.Ş.'nin genel müdür yardımcısı olduğunu, şirket olarak bazı arsalar aldıklarını belirterek, "Bu arsaların Korkmaz Yiğit'in mal kaçırma girişimi ile ilgisi olduğu yönünde bilgimiz yoktur. Mal kaçırma girişiminde bir dahlimizin olması mümkün değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

Sanıklardan Korkmaz Yiğit'in oğlu Mert Yiğit ise ifadesinde, gayrimenkul komisyonculuğu yaptığını, bu amaçla kurduğu şirketin kendi şahsi şirketi olduğunu ve babasının mallarını kaçırmak için paravan şirket kurmadığını söyleyerek suçlamaları kabul etmedi.

Duruşmada söz alan Korkmaz Yiğit, "Dosyadaki müştekilerin dertleri Korkmaz Yiğit ile. Ben, Mehmet Erdoğan ve Metin Aşık dışındaki sanıkların burada ne işi var? Müştekilerin talepleri benimle ilgili, diğer sanıklarla değil" dedi.

Duruşma, ifadesi alınamayan sanıkların ifadesi alınması için ertelendi. 
 
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK, HİLELİ İFLAS İDDİASI

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı tarafından hazırlanan iddianame 17 şüpheli, 2007 yılında iflas eden Korkmaz Yiğit'in arsalarını satın alarak kamuyu zarara uğratmakla suçlanıyorlar.

Alp Gürkan, Kemal Gürman, Kemal Kömür, Mert Yiğit ve diğer şüpheliler, iflasın ardından Korkmaz Yiğit'in gayrimenkullerini satın almak suretiyle örgütlü olarak 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'hileli iflas' suçlarını işledikleri iddia ediliyor. Şüpheliler, Yiğit'in gayrimenkullerini alarak iflas masasına alacak kaydı yapan TMSF'yi zarara uğratmakla suçlanıyor. 17 sanığın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma, hileli iflas, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, 6183 Amme Alacakları Usulü Hakkındaki Kanunun 110. Maddesine muhalefet" gibi suçlardan 17 sanığın, 7 yıldan 21 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor.