Dolar
42,5667
0,08%
Euro
49,638
-0,07%
Sterlin
56,8344
0,03%
Bitcoin
3.812.160
-2,84%
BİST-100
11.007,37
0,81%
Gram Altın
5.743,093
-0,22%
Gümüş
58,32
2,03%
Faiz
37,98
0,00%

TMSF, Sabah'ı kullanacak mı?

TMSF Başkanı Ertürk'ün "Sabah'ın satışını seçimlerden sonra yaparız" açıklaması kafa karıştırdı. İşte Ertürk'ün açıklaması...

09.04.2007 09:46
Haberi paylaşın
TMSF, Sabah'ı kullanacak mı?
16px
32px

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Merkez ve Bilgin Grubu medya şirketlerinin satışıyla ilgili olarak, ''Seçimin sıcak ortamında satışı gerçekleştirmek doğru olmayabilir. Seçim sonrasına bırakarak daha yüksek gelir elde etmek gibi bir düşüncemiz olursa bunu da kullanırız'' dedi.

NTV ve CNBC-E'nin ortak yayınında soruları yanıtlayan Ertürk, yönetimi ve denetimine el konulan şirketlerin satışının 4-6 ay içinde tamamlanabileceğini kaydetti. Seçimin sıcak ortamında satışı gerçekleştirmenin doğru olmayabileceğini ifade eden Ertürk, ''Seçim sonrasına bırakarak daha yüksek gelir elde etmek gibi bir düşüncemiz olursa, bunu da kullanırız'' diye konuştu.

İhaleye ilişkin modelin Uzan Grubu şirketlerinin satışından farklı olabileceğini belirten Ertürk, Fon'a borçlu olan kişiler veya kurumların ihalelere giremediğini, dolayısıyla Bilgin Grubunun ihaleye katılamayacağını, ancak Ciner Grubunun girip girmeyeceğinin henüz belli olmadığını söyledi. Ertürk, satışa yabancı ilgisinin olmasını beklediklerini kaydederek, ''Kısıtlamalar var, ama yabancı yatırımcıya satış daha olumlu olur'' dedi.

''BORÇ MİKTARI 800 MİLYON DOLAR CİVARINDA''

 Borç miktarına dair bir soru üzerine de Ertürk, henüz işlenmemiş faizler bulunduğunu, bu nedenle bugün itibarıyla güncel borç rakamını nihai faiz hesabını da yaparak henüz ortaya çıkarmadıklarını söyledi. Ertürk, ''Elimizde böyle bir şey var, ama bunu kamuoyuna deklare edecek durumda değiliz. Kabaca 800'lü (800 milyon dolar) civarlarda bir rakam çıkacağını tahmin ediyorum'' şeklinde konuştu.

TMSF olarak Bilgin Grubundan olan alacakları tahsil edebilecekleri yönünde bir umut içinde olduklarını vurgulayan Ertürk, Bilgin'in borcunu kapatması halinde geriye dönük olarak şirketlerini alma şansı olup olmayacağı sorusuna, ''Bir fantazi olarak üzerinde konuşulabilir, ama ortakların durumu varken, diğer kamu kurumunun alacakları varken, çok sayıda kısıtlama varken böyle bir şeyin pratikte mümkün olmadığını söyleyebiliriz'' yanıtını verdi.

''SON 5-6 AY İÇİNDE BİRTAKIM DUYUMLAR GELDİ''

 Ahmet Ertürk, ''2005 yılında masaya oturduğunuzda böyle bir ilişkinin varlığından haberdar mıydınız?'' sorusu üzerine ise şöyle konuştu: ''Tabi ki bizim öyle bir ilişkinin varlığından haberimiz yoktu. Son 5-6 ay içinde bana birtakım duyumlar geldi. Açık söylüyorum ihtimal de vermedim. Böyle bir şeyin varlığı, bizim 2005 yılında yaptığımız protokolü ve o modeli kökten değiştiren bir rol oynardı. Eğer bilgimiz olsaydı, o zaman biz farklı yoldan giderdik. Nitekim bugün 2 yıllık bir süreden sonra geriye şartların başına dönmüş oluyoruz.''

''PATRONAJ SORUNU PATRONLA BİZİM ARAMIZDA''

 ''Sabah'ta yayın politikası ve yönetimde bir değişiklik olacak mı?'' şeklindeki soru üzerine de Ertürk, dışardan baktığında yazarlar ve gazetenin yönetimi açısından ilk bir haftanın duygusal atmosferini anlayışla karşıladığını söyledi. Bir yargı kararının gazetenin yönetimini, habercilerini, yazarlarını ilgilendirmemesi gerektiğini ifade eden Ertürk, ''Sonuçta oradaki yazar, köşe yazarı işini yapacaktır, maaşını alacaktır. Yani patronaj sorunu patronla bizim aramızda. Önceki sahiple bizim aramızdaki sorunun, gazetenin bütün kimyasını bu kadar etkilemesini ben açıkçası yadırgadım'' dedi.

Ertürk, gazetenin bir kimliği, yayın politikası bulunduğunu ve Fon'un gazetenin yayın kimliğine, yayın politikasına asla bir müdahalesinin söz konusu olmayacağını ifade etti.

HALİS TOPRAK...

Diğer gruplara ilişkin sorulara dair de Ertürk, grupların nakit akışlarıyla ödenemeyecek borçları olduğunda varlık satışının zorunluluk taşıdığına dikkat çekerek, borçluların bir kısmına (bu kadar borçla, bu kadar varlığın üstünde oturamazsınız) dediklerini ve bunu protokollere hukuksal yaptırım taşıyan maddeler olarak eklediklerini kaydetti. Ertürk, ''Halis Toprak bugün yakınıyor, (3 ay daha verin, 5 ay daha verin) diye... Bu kadar varlığın üstünde kendi itibarınızı bu kadar riske eden iş anlayışını ben anlayamıyorum. Biz kendisine itibarını yeniden kazanması için de yardımcı olmak istiyoruz'' dedi.

Toprak'a, Boğaz'daki eski Carlton Oteli arsası ile ilgili birkaç kez süre uzatımı verdiklerini belirten Ertürk, şöyle devam etti: ''Kendisi şöyle bir yola saptı; imar ile ilgili bazı gelişmeleri bunu satmamak için önümüze gerekçe olarak koydu. İlginin niye olmadığı sürprizdi bizim için. Ama garip bir şekilde hiç kimse teklif vermedi. Burada önemli bir sebep, sahibinin kamuoyunu yanıltan rakamlar ortaya çıkarması...''

''YABANCI YATIRIMCILAR, 3-4 BANKA HAKİM ORTAĞIYLA GÖRÜŞÜYOR''

Erken tahsilatla ilgili başlattıkları çalışmaya da değinen Ertürk, bu konuda bazı gelişmeler olduğunu kaydederek, ''Yurt dışı yabancı yatırımcılar, 3-4 banka hakim ortağıyla görüşmeleri yürütüyorlar. Biz Yaşar Grubunda yaptığımız uyguladığımız modele benzer bir modeli birkaç banka sahibi için daha uygulayabiliriz'' diye konuştu.

Protokol maddeleri konusunda hiçbir taviz vermeyeceklerini, neyin altına imza atıldıysa en kısa zamanda yerine getirilmesi beklentisi içinde olduklarını dile getiren Ertürk, ''Yoksa başka protokolleri de bozma durumunda kalacağımızı söyleyebilirim. O anlamda Erol Aksoy Grubu ile yürüyen bir işimiz var. Yabancı bir yatırımcı onun varlıklarına ilgi duyuyor. Orada önemli bir handikap oluştu. Kablo şirketleri önemli bir değer taşıyordu. Onlar maalesef değer yitirdiler, teorik olarak sıfır değerli şirketler. Onlarla ilgili girişimler var'' değerlendirmesinde bulundu.

TMSF'nin bugün itibarıyla 14 milyar doların üzerinde tahsilata ulaştığına işaret eden Ertürk, ''Fon'un asli fonksiyonuna dönmesi yakın gelecekte mümkün mü?'' sorusu üzerine ise tahsilat fonksiyonunu bitirme işlevini biraz daha erteleyeceklerini, ancak bu ertelemenin daha fazla değer getireceğini söyledi.

''2,5 MİLYAR DOLARA YAKIN BİR REZERVİMİZ VAR''

Ertürk, TMSF'nin asli fonksiyonuna ilişkin sorular üzerine de bunun mevduat sigortacılığı olduğunu belirterek, ''Şu anda bizim o anlamda 2,5 milyar dolara yakın bir rezervimiz var. Bu sigortaya tabii mevduatın yüzde 2-2,5'u gibi bir orandır ki biz burada yüzde 3,5 oranına yakın durumdayız'' şeklinde konuştu. Bugün tuttukları paranın bir bölümünü Hazine ödemeleri için de kullanılabileceğini kaydeden Ertürk, ancak şu anda 2,5 milyar dolarlık rezervi sigorta rezervi olarak tuttuklarına işaret etti.

Ahmet Ertürk, ''Yabancı payının artması sizin işinizi kolaylaştıran ya da zorlaştıran bir faktör mü?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi: ''Ben o konudaki endişeleri paylaşmıyorum. Bu konudaki endişeler, geçmişteki kötü uygulamalara dayalı endişeler. Yabancı banka, ana merkezinin olduğu yerde çok daha sıkı kurallara uyan bir gelenekten geliyor. Burada (kredi vermeyecek, tamamını Hazine bonosu, ya da piyasa dışı enstrümanlara yatıracak.) Bu olabilir, gerçekleşebilir, ama bu anlamda yerli yabancı ayırımı niye yapılıyor anlamıyorum. Herkes karlılığa bakacaktır.''

KULİSLERE GÖRE

TMSF'nin Merkez Grubu'na el koymasıyla kulislerde hükümetin, Sabah ve ATV'yi kullanacağı iddia edilmişti. Hatta Ciner Grubu'da el konmadan sonra yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi susturulduk" demişti.

Ertürk'ün son açıklamaları kafaları karıştırdı.

benzer haberler
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Doha'da katıldığı forumda yapısal reformlara vurgu yaptı, çok iyimser olduğunu söyledi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Doha'da katıldığı forumda yapısal reformlara vurgu yaptı, çok iyimser olduğunu söyledi