Piyasanın tahmini tuttu, Dolar/TL 1.55’e çekilebilir
Sandıktan yatırımcıların en olumlu sonuç olarak fiyatladığı senaryo çıktı. Anayasa’nın referandumla oylanacak olması iyimserliği artırdı, bu hafta lirada değer artışı bekleniyor

Dün gerçekleşen genel seçimlerden AK Parti’nin mecliste 330 civarında sandalye kazanarak çıkmasını fiyatlayan piyasa oyuncularının beklentisi gerçekleşti. İstikrarın devam etmesi için AK Parti’nin seçimlerden yine birinci parti olarak çıkmasını ancak yeni bir Anayasa için referanduma gidilmesini en iyi seçenek olarak fiyatlayan yatırımcıların beklentisi gerçekleşti.
Bazı analistler, Türkiye’nin kredi notunda artırım beklenebileceğini belirtirken bazıları da bunun için ekim ayında başlayacak bütçe görüşmelerinin beklenmesinin gerektiği görüşünde. Ancak hemen tüm analistler, artan cari açığı dizginlemek için gelecek aylarda maliye ve para politikasında sıkılaştırıcı adımlar beklendiğinde hemfikir.
Dolar/TL 1.55’e çekilebilir
Seçimler öncesinde aşırı ısınan ekonomi, genişleyen cari açık ve geleneksel olmayan para politikası nedeniyle Türkiye piyasalarının performansı rakiplerinin gerisinde kaldı. Analistler, AK Parti’nin ekonomi politikalarına odaklanmasıyla Türk aktiflerinin performansının diğer piyasaların üzerine çıkabileceğini belirtiyor.
Seçimin ardından hafta içinde yaşanabilecek yabancı girişiyle TL’nin dolar karşısında bir miktar değerlenmesi bekleniyor. Dün sonuçların ardından ilk dolar/TL kotasyonları 1.5605/1.5820 seviyesindeydi. Dolar/TL, cuma günü 1.5777/1.5782 seviyesindeydi. Üst düzey bir bankacı dolar/TL’de 1.57 seviyesinin aşağı yönlü kırılmasının ardından yarın piyasa açılışında 1.55- 1.56 bandında yerleşebileceğini, gösterge tahvil faizinde 10-20 baz puanlık düşüş beklediğini belirtti.
ANALİSTLER SONUCU OLUMLU KARŞILADI
‘Bu sonuçlar cari açığa rağmen kredi notunun artması için önemli bir sebep’
Simon Quijano-Evans ING Bank Avrupa, Ortadoğu Afrika Başekonomisti
“Türkiye’nin genç nüfusu, ekonomik büyüme yolunda devam etmek istediklerine dair net bir mesaj verdi. AK Parti mali reformları sürdürmek adına güçlü bir yetki almış oldu. Bunlar arasında vergi gelirlerini artırarak kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2020’ye kadar yüzde 30’un altına çekilmesi de var. Seçim sonucu, cari açığa ilişkin tüm sıkıntılara rağmen kredi notunun artırılması için önemli bir sebep olabilir. Piyasalar sonuçtan memnun olacak. Ham petrol fiyatlarındaki artış beklentisinin azalması, artan turizm gelirleri büyük merkez bankaları o kadar şahin politika izlemezken TCMB’nin sıkılaştırıcı politikaları göz önüne alındığında liranın bu hafta güçlenmesini, hisse senedi piyasalarının daha iyi performans göstermesini bekliyoruz.”
‘Not hemen artırılmaz, reformlara yeniden ivme verilmesi olumlu olacak’
Wolfango Piccoli Eurasia Group Avrupa Direktörü
“Piyasalar açısından bakıldığında olabilecek en olumlu sonuç denebilir. Piyasa AK Parti’nin yeniden tek parti olarak iktidara geleceği ancak tek başına yeni Anayasa’yı meclisten geçiremeyeceği bir denge istiyordu. Bundan sonra reformlarda yeniden ivme kazanılıp kazanılmayacağı önemli. Kredi notunda artırım için erken olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası’nın seçim sonrası politikalarını izlemek gerekebilir. Birkaç ay öncesiyle kıyaslandığında dış piyasalarda da görünüm o kadar olumlu değil. Ekim ayında bütçe görüşmeleri başlayana kadar not cephesinde bir hareket beklemiyorum. Yeni hükümetin özellikle yapısal reformlar konusunda adım atması olumlu olur. Vergi tabanının genişletilmesi ve kayıtdışı ekonomiyle mücadele öncelikli. Bir de Uluslararası Para Fonu’nun son Türkiye Raporu’nun yayınlanıp yayınlanmayacağı takip edilecektir.”
‘Anayasa tartışmasıyla fazla vakit kaybedilirse reformların gecikmesi risk’
Timothy Ash RBS Gelişen Piyasalar Araştırma Direktörü
“Bundan sonra piyasalar iki konuya odaklanacaktır. Birincisi Anayasa değişikliği. Burada Başkanlık sistemine geçiş çalışmaları piyasaları tedirgin edebilir çünkü güçler ayrılığında köklü değişiklikler olabilir ve Başbakan Erdoğan aşırı güçlü hale gelebilir. Hükümetin anayasa tartışmalarıyla fazla vakit kaybetmesi ihtimali de bir endişe kaynağı. İkinci konu makro politika yönetimi. Türkiye ekonomisi açık bir şekilde aşırı ısınma işaretleri veriyor. GSYH’nin yüzde 8’ini aşan cari açık var. Merkez Bankası’nın faiz artırımı gibi daha geleneksel bir politika duruşuna dönmesine ihtiyaç var. Hükümetin de maliye politikasında sıkılaştırmaya gitmesi gerekiyor. Anayasa için referandum düzenlenirse AK Parti’nin bütçe harcamalarını kısması pek mümkün değil. GSYH büyümesinin de yüzde 9-10 seviyesinde gidebildiği kadar gitmesi tercih ediliyor.”
‘Cari açık önlemleri, ihracat teşvikleri ve kamu harcamasında kesinti olabilir’
Yrd. Doç. Mehmet Okan Taşar Selçuk Üni. İktisat Böl. Öğretim Üyesi
“Seçimin hemen ardından hükümetin cari açığa yönelik önlemler almasını bekliyorum; bu kapsamda dış ticaretin cari açık üzerindeki etkisine yönelik adımlar atılabilir. Merkez Bankası’nın uyguladığı politikalar, faiz oranlarının düşürülüp munzamların artırılması gibi, aynı şekilde devam edecektir. Kredi genişlemesinin yavaşlatılmasına yönelik atılan adımlarda çok başarılı olunamadığı görülüyor. İhracatın teşvikine yönelik adımlar atılmasını bekliyorum, çünkü ithalatın kısıtlanmasına yönelik adımların atılması kolay olmayacaktır. Maliye politikası, hükümetin istediklerini yapması açısından önemli ve etkili bir araç ancak seçimlerden çıkar çıkmaz vergi artırılması gibi bir adımı beklememek gerekiyor. Başlangıçta teşviklerin kullanılması ve kamu harcamalarının azaltılmasına yönelik adımlar düşünülebilir.”
Melis Şenerdem/Milliyet