Zarrab altın ticaretinin nasıl işlediğini anlattı: Amaç İran'ın uluslararası borcunu ödemek

Zarrab altın ticaretinin nasıl işlediğini anlattı: Amaç İran'ın uluslararası borcunu ödemek

Rezza Zarrab, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde bir şema çizerek İran’a yönelik altın ticaretinin nasıl işlediğini anlatmaya başladı.

Zarrab altın ticaretinin nasıl işlediğini anlattı: Amaç İran'ın uluslararası borcunu ödemek
16px
24px
29.11.2017 20:54
ABONE OLgoogle

Rezza Zarrab, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde bir şema çizerek İran’a yönelik altın ticaretinin nasıl işlediğini anlatmaya başladı.

ABD’nin İran'a uygulanan ambargoyu yasadışı yollarla deldiğini kabul ederek New York Güney Boges Mahkemesi'nde görülen davaya Çarşamba günü tanık olarak katılan Rıza Sarraf, petrol karşılığı altın ticaretine imkan tanıyacak sistemin işlemesi için eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a ödediği rüşvetin avro para birimi cinsinden yaklaşık 50 milyon dolar olduğunu iddia etti. 

Kilo verdiği, sakalını kestiği, saçlarını kısalttığı görülen ve kısa kollu “v” yakalı bir hükümlü gömleği ve aynı renkte pantalonla duruşmaya katılan Sarraf, söz konusu rakamları 733 numaralı delil sunumunda monitörlere yansıtılan ve kendi şirket iç hesaplarına dair tutulan bir "Excell" dökumanaları üzerinden teker teker okuyarak açıkladı. 

19 Mart 2012’de başlayıp 27 Mart 2013 tarihine kadar detaylandırılmış kayıtlar arasında, tek kalemde 6 Temmuz 2012 tarihinde ödenen avro para biriminde en yüksek miktar 5 milyon, en düşük miktar ise yapılması gereken bir ödemenin ikinci taksiti olarak kayıtlara geçen, 5 Mart 2013’e ait 71,600,000.

Türk lirasi biriminde yapilan 2,465,000 tutarındaki tek ödemenin, Fethullah Gülen ile ilişkilendirilen Bank Asya’ya yapıldığı dikkatleri çekti. Dökümdeki son para birimi ise ABD doları cinsinden.

Sarraf, eski Ekonomi Bakanı Çağlayan’a 22 ve 27 Mart 2013 tarihlerinde ilki 2,012,900, diğeri 2,684,011 iki transfer yaptığını iddia etti. 

Bu dökümün neden hazırlandığına dair sorulan soruya, “Ödenen para ve alınan para arasında ihtilaf olmuştu” şeklinde yanıt veren 34 yaşındaki tüccar, "Listede olmayan, bundan daha fazlaso var" diye bir ekleme de yaptı.  

Sarraf, Zafer Çağlayan ile İstanbul’da ailesi ile gittiği bir balık restoranında tesadüfen karşılaştığını söyledi. Çağlayan ile tanıştıkları dönemde Halk Bankası’nda İran’la baglantılı altın ticareti yapabilmek için hesap açtırmaya çalıştığını da aktardı.

Bu tanışıklığı hesabın açılmasına “Altın ticareti yapmak için çok popüler, çok göz önünde olduğu” için karşı çıkan bankanın Genel Müdürü Süleyman Aslan’a ikinci kez ulaşabilmek için kullandığını anlatan Sarraf, Çaglayan’ın araya girmesi ile hesabın açıldığını iddia etti. 

Savcının bunun nasıl mümkün olduğuna dair sorusunda Çaglayan’la yaptığı ikinci görüşmenin içeriği ile cevap veren Sarraf, “Yüzyüze toplantı yaptık. Biraz daha ticaret hakkında bilgi aldı, kar marjlarını sordu ve ortak şeklinde %50, %50 kar paylaşımı ile bu ticarete aracı olabileceğini söyledi” dedi.

Delil olarak sunulan dökümün bu ifade doğrultusunda “İran’a ait Halk Bankası’nda toplanan mevduatların altın ticareti yoluyla çıkartılmasına aracı olmak” karşılığı 2012 ve 2013 yılları arasında elde edilen karın toplamda yaklaşık 100 milyona avro olduğu iddiasi gündeme geldi.

İran’ın ambargo ve yaptırımlar sonucu Türkiye’de toplanan ancak çıkartılmayan parasının uluslarası para transferlerinde kullanılabilmesi için aracılık yapma planının nasıl hayata geçtiğini adım adım anlatan davanın eski sanığı, ilk yardım talebini dönemin Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’a yaptığını belirtti.

2010 yılında Türkiye ve İran arasında ticaretin canlanması ile birlikte Türkiye’de toplanan ancak ambargo nedeni ile yurtdışına çıkarılamayan İran mevduatlarını sahip olduğu Royal Grup bünyesindeki döviz büroları vasıtası ile çıkarabileceğini keşfeden Sarraf, mevduatların toplandığı Aktif Bankası’nda bir hesap açmak istediğini ve reddedildiğini aktardı. 

Sarraf, hesap açımının özel bir izne tabii olduğunu gerekçe gösteren bankanın genel müdürü ile bağlantıyı Egemen Bağış'ın kurduğunu iddia etti. Sarraf,“Sosyal olarak görüştüğüm dönemin Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ı aradım ve kendilerinden bu konuda yardım istedim” dedi. Sarraf’a akabinde delil dosyasında bulunan Egemen Bağış fotografı gösterildi.

Kendisini teyid ettikten sonra bir yudum su alan tanık, Egemen Bağış'a, “Bankanın Genel Müdürünü tanıyıp tanımadığını sordum, kendisi daha önce Amerika’dan tanıştıklarını söylediler. Bir randevu düzenledi ve toplantıya gittim” dedi. Toplantının ardından Sarraf hesabın açıldığını iddia etti. 

İlk başta günde 5 ila 10 milyon avro arasında değişen işlem hacmi yakalayan Sarraf ve ortak hareket ettiği İran vatandaşı Hüseyin Agacu ile Aktif Bankası’ndaki mevduatlar eridiğinde başka müşteriler bulmaya çalıştıklarını ifade etti. 

“Türkiye’de en çok parası olabilecek müşterilerin peşinden gidiyordum; İran Merkez Bankası, Mellat Exchange gibi,” diyen tanık, babasının aracılığıyla İran Merkez Bankası'nın parasını işletmek için ilk iznini aldığını, ancak bu ilk etapta uzun soluklu bir işbirliği olmadığını söyledi. 

Agacu kendi oğullarını ticarete dahil etmek istediğinde ilişkilerini bozulduğunu, tek başına hareket etmek istediğini ifade eden Sarraf, aynı dönemde de Aktif Bank'ın ABD’den bir uyarı aldığını ve aracılık etmeyi kısmen durdurduğunu söyledi. 

Sarraf, İranlı kurumların parasının tutulduğunun bilindiği ve daha güvenilir profili olan Halk Bankası’na bu aşamada başvuru yaptığını anlattı. 

Sarraf, “Ödemelerde gecikme olduğu zaman gerek Aktif Bank gerekse İran bankası yetkilileri para transferlerinin Halk Bank’ta bekletildiğini söylerlerdi, ayrıca İran'ın paralarının Halk Bankası'nda tutulduğu aşikâr bir şeydi” diye konuştu.

Altın ticaretinin mükemmel işleyecek bir alternatif olduğu fikrini Sarraf’a veren kişi, tanığın iddiasına göre, İstanbullu kuyumcu Ahmet Alacaci.

Tanık, “ Halk Bankası'na, İran’da altın karşılığı ödeme gelecekti ve Alacaci o parayı çıkarıp, altın alıp, altın ihraç ederek bir İran'ın parasını ödeyecekti, bir de o para ile uluslararası para transferlerini gerçekleştirecekti” dedi. 

Sarraf’a duruşma esnasında kayıtlara geçebilmesi açısından sorulan sorularda adı geçen bütün isim ve kurumları teker teker tanımlaması istendi.

Dönüşümlü görev yapan iki tercümanın Türkçe’den İngilizce’ye aktardığı ifadede tanık, İranlı kurumlardan Bank Mellat’ın döviz kurumu, Mellat Exchange ile nasıl yakınlaştığını da aktardı.

Sık olarak “Kısaca anlatamaya çalışayım,” diye cümlelerine başlayan Sarraf, “Birincil olarak Türkiye’deki paralarını çıkartıp tümen (İran para birimi) olarak ödeme yapacaktım, ikinci bölüm de ise Mellat Exchange’in uluslararası para transferindeki talimatlarını yerine getirecektim” dedi ve ekledi, amacım “Dünyanin her yerinden olan borçlarını ödemek, para ihtiyaçlarını yerine ulaştırabilmekti..”

Amerikan bankalarının ekonomik yaptırımlar nedeni ile normalde müsaade etmeyeceği bu transferlerin fark edilmemesi için, “İran’a ait bir ödeme olduğunu gizlemem, saklamam gerekiyordu” dedi.

Zarrab altın ticaretinin nasıl işlediğini anlatıyor: Amaç İran'ın uluslararası borcunu ödemekti

Zarrab, altın ticaretini şema üzerinden anlatıyor: "Ticaret önce İran'ın Türkiye'ye ham petrol ve gaz satmasıyla başlıyor.

"İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) petrolün satışını Tüpraş'a, gazınkini Botaş'a yapardı. Onlar da NIOC'ye para borçlu olurdu.

"Tüpraş, Botaş, NIOC'nin Halkbank'ta hesapları var."

Daily Beast'in muhabiri Katie Zavadski, bundan sonraki tweetlerinde paranın nasıl Halkbank'a geldiğini anlatıyor. Halkbank'a gelen paranın Zarrab'ın ifadesine göre Halkbank'tan çıkışı euro ve Türk Lirası olarak DenizBank'a gelişiyle yapılıyor.

Daha sonra Zarrab’ın Türkiye’deki şirketi Royal Group’tan aldığı altının Dubai’deki şirketine gittiği belirtiliyor.

Altının satılıp nakde çevrilecek konuma geldiği aktarılıyor. Zarrab, İran’ın altına ihtiyacı olmadığı için ülkenin borçlarını ödemek adına nakde çevrilen bir paraya ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Halkbank’taki bir yetkilinin Zarrab’a İran’ın altın ticaretinde son durak olarak gösterilmesi gerektiğini söylediği ifade ediliyor. Burada parmaklar Halkbank'ın eski genel müdür yardımcısı Atilla’yı gösteriyor.

Dubai’de yapılan işlemler aracılığıyla İran’ın uluslararası borçlarının ödenmesi amaçlanıyor.

Hakim Berman’ın paranın kurtarılması için kaç işlem yapılması gerektiği sorusuna Zarrab, “En az 10 işlem” cevabını veriyor.

Zarrab, bütün bu sistemin Halkbank’ta sıkışmış olan İran parasını kurtarmak, böylece İran'ın dünya çapındaki borçlarını ödemek amacıyla tasarlandığını anlatıyor.

23.17 Mahkemeye 5 dakikalık ara verildi.

23.16 Savcı, Sarraf'ın çizdiği altın ticareti diyagramını kanıtlar arasına girdi. Böylece bu çizm basın ve halka açık hale geldi. Sarraf tanık kürsüsüne geri döndü.

22.12 Rıza Sarraf, altın ticaretinin nasıl işlediğini tahtada çizerek anlatmak için tanık kürsüsünden ayrıldı.

22.05 Sarraf, Ulusal İran Petrol Şirketi'ne ilişkin bilgileri paylaşıyor.

22.02 Savcı, İran'la yürütülen ticaretten kâr olarak Çağlayan'ın kardeşine yapıldığı iddia edilen 2.4 milyon TL'lik ödemenin dekontunu kanıt olarak sundu. Atilla'nın avukatı itiraz etti. Hakim Berman kanıtı kabul ediyor.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde