Ünlü Kayserili işadamı: Ben sessiz askerim

Ünlü Kayserili işadamı: Ben sessiz askerim

Üretmekten, yeni bir şey yaratmaktan büyük keyif alan bir kişi İzzet Bayraktar. Bunu da kesinlikle saklamıyor.

Ünlü Kayserili işadamı: Ben sessiz askerim
16px
24px
14.01.2013 12:00
ABONE OLgoogle

Üretmekten, yeni bir şey yaratmaktan büyük keyif alan bir kişi İzzet Bayraktar. Bunu da kesinlikle saklamıyor. 6 yıl önce Özelleştirme İdaresi’nden satın aldığı ve şubat ayı başında kapılarını açacak olan Büyük Tarabya Oteli’nin geçirdiği aşamaları anlatırken nasıl gözleri parlıyorsa, ilk gözbebeği olan otomotiv yan sanayiindeki gelişmelerden, Alman Odelo’yu nasıl satın aldığından bahsederken de aynı heyecanı taşıyor.

“Ben sessiz askerim” diyor ama Bayraktar ile konuşurken karşımızda ekonomi milliyetçisi bir işadamı görüyoruz. Zaten gerek otelin inşaatında gerekse tefrişinde kullanılan malzemelerin önemli kısmı Türkiye’de üretilen ürünler.

Bayraktar “Önceliği Türkiye’de üretilenlere verdik. Bu bizim yurttaş sorumluluğumuz” derken otelin işletmesini de kendilerinin yapacaklarını söylüyor. “40-50 yıl önceki sanayiciler mi kaldı? Aslında şu anda Türkiye’de her şeyi yapacak imkân var. Eski babayiğitler olsa Türkiye’de yerli otomobil üretir” diyen ve kendisini “Ben sessiz askerim” diye tanımlayan Bayraktar ile sanayiden turizme uzun bir sohbet gerçekleştirdik...

Grubun amiral gemisi: Farba

İzzet Bayraktar Kayserili bir işadamı. Ve çoğu Kayserili gibi doğup büyüdüğü kente ilgisi hâlâ çok yoğun. Erciyes Üniversitesi’ne rektörün çağrısı ile destek vererek 2 fakülte kuran işadamları arasında. Bayraktarlar Holding’in ilk temelleri 1935 yılında Kayseri’de atılmış. Grupta otomotivin daima önemli bir rolü var. Grubun amiral gemisi, araç aydınlatma şirketi Farba. 1972 yılında kurulan şirket, Bursa’da faaliyet gösteriyor.

Geçen yıl Alman Odelo’yu satın almaları ise grubu bir anda otomotivde uluslararası yan sanayici konumuna getirmiş. Odelo’nun Almanya’da 2, Slovakya’da ise otomotiv farı ve aydınlatma elemanları üretimi yapan 4 fabrikası bulunuyor. Bayraktar Odelo’nun 40 milyon Avro’ya alınış öyküsünü şöyle anlatıyor: “Almanların 76 yıllık otomotiv yan sanayi şirketi Odelo Mercedes’in tüm aydınlatmasını yapıyordu ancak Avrupa’daki üretim maliyetlerinin pahalılığı yüzünden zor duruma düşmüştü. Almanya’daki 3 fabrika zarar, sadece Slovenya’daki kâr ediyordu. Biz de aynı işi yapan bir grubuz. Ancak öte yandan bizim hızlı büyümemiz Renault ve diğer otomotiv gruplarını rahatsız etmeye başlamıştı. Hatta bir dönem Renault baskılardan dolayı bizimle çalışmayı bile kesmişti. Biz de Mercedes’in bizi cesaretlendirmesiyle Odelo’yu aldık. Borçları ile birlikte. Almanya’daki fabrikalarda 1670 kişi çalışıyor, Slovenya’da 480 kişi. Oradaki tesisleri ve üretimi peyderpey Türkiye’ye getireceğiz. Ama Almanya’da sendikalar çok güçlü. Kanunlar da.

Örneğin ‘50 yaşını aşmış adamı işter çıkaramazsın’ diyor. Çünkü o yaştan sonra başka yerde iş bulamazmış. Haklılar. Odelo, Mercedes, BMW, Rolls Royce, Maybach gibi tüm lüks markalara üretim yapıyor ve bizi çok daha güçlendirdi.”

Hazır otomotivin duayenlerinden birini bulmuşken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘yerli oto’ projesini soruyoruz. Bayraktar “Türk işçisine güveniyorum, inanılmaz yaratıcı ve kıvrak zekâya sahip. İstense tabii yerli otomobil yapılır. İşçiye ‘Bir farın üretim süresini 2 dakika kısaltmanın yolunu bulun, ödül vereceğiz’ diyoruz, işçilerimiz hemen buluyor. Üstelik günümüzde şartlar yerli bir marka oluşturmak için çok daha uygun. Bu ülkede üretilebilenlere bakınca yerli oto elbette üretilir. Bu birkaç yıl zarar etmeyi gerektirir. Ama 40-50 yıl öncesinin sanayicisi artık yok. Eski sanayicilerin heyecanı bugünkü sanayimizin imkânlarıyla birleşse yerli oto hemen üretilirdi. Bugünkülerde biraz kolay para hevesi var.”

Özlem Yüzak/Cumhuriyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde