Piyasalarda batık şirket listesi dolaşıyor

Piyasalarda batık şirket listesi dolaşıyor

Piyasada yaklaşık 50 şirketten oluşan bir “batık listesi” dolaşıyor.

Piyasalarda batık şirket listesi dolaşıyor
16px
24px
16.12.2011 14:54
ABONE OLgoogle

Bazı hazır giyim firmalarının zorda olduğu söylentileri sektörün üzerinde karabulut gibi dolaşıyor. Piyasada yaklaşık 50 şirketten oluşan bir “batık listesi” dolaşıyor. Ancak henüz iflası kesinleşmiş bir şirket yok...

DİLE kolay, yıllık hacmi 50 milyar doların üzerinde olan bir sektörden bahsediyoruz. 11 aylık ihracatı 24 milyar dolar. Otomotivle birlikte ihracatın lokomotifi. 3 milyona yakın kişiye istihdam sağlıyor...

Tekstil-konfeksiyon ve hazır giyim sektörünün Türkiye açısından önemi sadece bunlarla da sınırlı değil. Ülkemiz artık dünya modasında da söz sahibi olmaya başladı. Şirketlerimiz bırakın Rusya’yı, Ortadoğu’yu Balkanları; moda merkezleri İtalya’da, Fransa’da, İngiltere’de ABD’de bile mağazalar açıyor. Markalaşma yolunda önemli atılımlar yapıyorlar.

İşte böylesine öneme sahip bir sektörün üzerinde şu sıralar kara bulutlar dolaşıyor. Geçen aydan itibaren adeta bir dedikodu kazanı kaynatılıyor. Kulislerde “batık şirketler”den oluşan bir liste dolaşıyor. Listedeki şirket sayısı 50’ye dayanmış durumda. Kimler yok ki... 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alan firmalar bile zikrediliyor.

O liste bizim de elimize ulaştı. Ancak sorumlu gazetecilik gereği, hakkında yargı kararı bulunmayan, belgelenmemiş hiçbir şirketin ismini yazmıyoruz. Tabii daha önce olduğu gibi resmen iflas erteleten, iflas bayrağı çeken firmaları kamuoyuyla paylaşacağız...

“HAKSIZ UYGULAMALARI DEŞİFRE EDECEĞİZ”

Tek teselli, bu listede henüz iflası kesinleşmiş şirket yok. Dedikodular böyle devam ederse hazır giyim sektörünü zor günler bekliyor. Çünkü şimdiden özellikle faktoring şirketlerinin piyasada agresif hareketlere girdiği gelen bilgiler arasında. Sektör temsilcileri ise dedikodulara itibar edilmemesi çağrısında bulunuyor.

Hazır giyim sektörünün meslek örgütü İHKİB’in (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, her firmada zaman zaman finansal sıkıntılar yaşanabileceğini belirterek, şu uyarılarda bulunuyor:

“Ortalıkta listelerin dolaşması hoş bir şey değil. Firma bazında yaşanan sıkıntılar olabilir. Bunu genele yaymak doğru olmaz. Bankaları, finans kuruluşlarını, faktoring şirketlerini sükûnete davet edeceğiz. Finans kesiminin hareketlerini yakından takip edeceğiz. Dedikoduya dayanarak yapılan haksız uygulamaları deşifre edeceğiz. Durup dururken bir şirketin üzerine gidilirse, dedikoduyla kredisi kesilirse sessiz kalamayız.”

Tanrıverdi’ye göre, bu tabloda 23 Temmuz’da ithalata getirilen vergilerin de olumsuz etkisi var: “İhracat düşüyor. Diğer sektörlerdeki ortalama yüzde 15 artışa karşılık hazır giyim eksiye döndü. Bu ihracat düşüşünde temmuzda gelen vergiler etkili. Maliyet artışları yüksek oldu. Atölyeler iç piyasaya döndü. Yerli markalar ithalat yapıyordu. Şimdi içeri döndüler. Bunun üzerine atölyeler birbirine firmaları sormaya başladı. ‘Ateş olmayan yerden duman tütmez’ mantığıyla dedikodular yayılıyor. Bu tehlikeli bir durum. İşini büyütmek isteyen herkesin kredi ilişkisi vardır. Bankalar, faktoring şirketleri, finans kuruluşları gerekçesiz ve dedikodularla işlem yaparsa sadece deşifre etmekle kalmayacağız, gerekli mercilere şikayet de edeceğiz. Herkesin soğukkanlı ve sükunetle hareket etmesi gerekiyor.”

TGSD (Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı) Cem Negrin, şu soğuk aylarda hazır giyim ve mağazacılık sektörünün terlediğini söylüyor. 5 aylık dönemde maliyetlerin vergiler ve döviz kuru nedeniyle ciddi artışlar yaşadığını vurgulayan Negrin de bankacılık ve finans kesimiyle ilgili bir araştırma başlattıklarını vurguluyor. Ardından da şu uyarılarda bulunuyor:

“Bankalar, finans kuruluşları, faktoring şirketleri dedikoduyla hareket ediyor. Biz şu anda sektörde bir araştırma başlattık. Hangi banka, hangi faktoring şirketi nasıl hareket ediyor, hangisi sektörün yanında, kim karşısında araştırıyoruz. Aykırı bir tabloyla karşı karşıya kalırsak tavır koymak istiyoruz. Biz de iyi dönemlerde bu tavırlara göre hareket edeceğiz. Dedikoduyla hareket edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Agresif kuruluşlara prim vermeyeceğiz. Piyasadaki sıkıntıyla ilgili bakanlıkları, bürokratları sürekli uyarıyoruz. GAP, H&M, Levi’s gibi markalar alımlarını azalttı. Birçok firmada sıkıntı var. Biz bu konuları bakanlara, bürokratlara anlatmaya çalışıyoruz ancak başarılı olamıyoruz. Vergi artışı ciddi etkiliyor. Fiyata odaklı büyük alıcıları kaybediyoruz. Müşteriler gidiyor. Aralık ve ocak böyle devam ederse sıkıntı büyük olur. Vergi kalkmaz veya teşvik olmazsa sektörün küçülmesi kaçınılmaz olur. Şirketlerin sahipleri bir şekilde hayatını sürdürür. Kaybeden çalışanlar ve Türkiye olur.”

“AVRUPALILAR ALIM AZALTIYOR”

Ege Hazır Giyim ve konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler ise olaya farklı bir boyuttan bakıyor. İthalata vergi konmasını iplik ve kumaşçıların fırsat olarak değIerlendiren Kızılgüneşler, “Koruma önlemleri hazır giyimciyi vurdu. İçeriden kumaş tedarik etmek isteyen hazır giyimci pahalı kumaşlarla karşı karşıya kaldı. Metresi 3 dolar olan kumaş 6 dolarlara kadar çıktı. Bu da bizim maliyetleri çift taraflı olumsuz etkiledi” diyor.

GAP, Levi’s gibi büyük firmaların siparişleri azalttığını doğrulayan Kızılgüneşler, bu cephedeki tehlikenin boyutlarını ise şu sözlerle aktarıyor: “Daha yeni yurtdışından döndüm. İhracat pazarlarında algı kayması var. Avrupa, Türkiye’de istikrarlı fiyat tutturamayacağı kanaatinde. Kapıları kapatmaya başladılar. Rekabetçiliğimizin kalmadığını düşünüyorlar. Dönemsel fiyat avantajlarıyla bu işler yürümez kanaatindeler. Siparişlerde ciddi sıkıntılar söz konusu. Avrupa’da kriz var. Daha ucuza almak istiyor ve alabilecekleri ülkelere gidiyorlar. Siparişler Hindistan, Bangladeş, Pakistan gibi ülkelere kayıyor. Koruma kararlarının, verginin kalkması lazım. Önlem alınmazsa ülke kaybedecek. Sıkıntıyı defalarca hükümet kanadına anlatmaya çalıştık. Onlar bize inanmadı. Şimdi rakamlar ortaya çıkmaya başladı. Hazır giyim ihracatı eksiye döndü. Rakamları görünce bizi anlayacaklar. Hükümete kötü niyetli diyemeyiz. Ancak iyi niyetle de işler yürümüyor. Adım atmak lazım.”

Hazır giyimin duayenlerinden Kiğılı Giyim’in sahibi Abdullah Kiğılı, sektörde deprem yaşandığı görüşünde. Sektörün ancak günü kurtarmaya çalıştığını vurgulayan Kiğılı, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Peş peşe birçok mağaza açıldı. Fiyatlar yerlerde sürünüyor. Bir yandan da tüketim kısılmaya çalışılıyor. Tüketim artmıyor. Piyasaya yeni girenler mevcut pastadan pay kapıyor. Tüketimin düşmesi çok tehlikeli. Döviz kuru son 3 ayda yüzde 30 arttı. Yün, kumaş, iplik, pamuk fiyatları artıyor. Nihai ürünlerse yerlerde sürünüyor. Üzerine yüzde 30-40 da vergi artışlarından gelen maliyet eklendi. Kazanan şu aşamada tüketici. Ancak şirketler bu duruma 2-3 ay dayanabilir. Kıştan sonra fiyat artışları kaçınılmaz. Şu anda herkes sermayeden yiyor.”

“GAZ SIKIŞMASI VAR, GEÇER”

Abdullah Kiğılı sektördeki dedikodularla ilgili ise çok fazla kaale almıyor: “Ben bu işte 50 yılı geride bıraktım. Dedikodulara prim vermeyin. Geçmişte de battı, batıyor denen birçok şirket bugün halen dimdik ayakta. Sektörde çok ciddi akut bir durum yok. Bir gaz sıkışması var. Zaman içinde geçer.”
İTKİB (İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği) Başkanı İsmail Gülle, piyasadaki tedirginliğin bir iki firmanın kötü yönetim nedeniyle sıkıntıya girmesinden kaynaklandığını düşünüyor. Gülle, “Piyasada birkaç firmanın ismi ciddi olarak konuşuluyor. Bu da hem bankaları hem de piyasayı tedirgin etti. Piyasa her firmayı sorgulamaya başladı. Bu da p karamsarlığı artırdı. Psikolojik bir durum söz konusu. Konuşulanlar abartılı aktarılıyor” diyor.

Gülle, vergi konusundaki eleştirileri ise art niyetli yaklaşımlar olarak değerlendiriyor: “Vergi 4-5 aydır uygulanıyor. Sadece 3 aydır uygulanan bir vergiden dolayı şirketler zora giriyorsa durum zaten vahim demektir. Yıkılması kaçınılmaz. 2008’deki global kriz döneminde de çok büyük bir karalama listesi dolaşmıştı. Sektörde sadece İstanbul’da 13 bin şirket var. 10 firmaya bakıp da negatif psikolojiye girmek yanlış. 16.5 milyar dolar hazır giyim, 8 milyar dolar tekstil ihracatı var. Toplamda 25 milyar dolar. Bir bu kadar da iç piyasa var. Sektörde mutlaka işleri iyi gitmeyen firmalar olabilir. Fısıltı gazetesi çok tehlikeli. Şirket bazında yaşanan sıkıntıları genele yaymamak, soğukkanlı olmak lazım.”

ABDÜLKADİR KONUKOĞLU / Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı

“İthalata vergi doğru karar”

Piyasada anormal bir tablo görmüyorum. Bazı şirketler kötü yönetimden dolayı zorda kalabilir. Geçmişte de oldu bu tür vakalar. Sektör geneline yaymamak lazım. Dedikodu yapanları maksatlı buluyorum. Bu dedikoduların hepsi hikaye.

Sorunu vergi artışına bağlamayı da doğru bulmuyorum. Cari açığı artıralım da Türkiye mi batsın? Bunu mu istiyoruz? İthalatla nereye varacağız? İçerideki kendi işçilerimizi hiç düşünmeyecek miyiz. Kötü yönetimi vergiye bağlamak doğru ve değil.

İdriz Çokal/Para Dergisi

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde