Irak Petrolü davasında "Türkiye’nin hanesine yazılan tazminat tutarı yaklaşık 400 milyon dolarla sınırlı kaldı."

Irak Petrolü davasında "Türkiye’nin hanesine yazılan tazminat tutarı yaklaşık 400 milyon dolarla sınırlı kaldı."

Yenişafak'tan Yahya Bostan, Irak ve Türkiye arasında yaşanan petrol kaynaklı tahkim kararının perde arkasını yazdı.

Irak Petrolü davasında "Türkiye’nin hanesine yazılan tazminat tutarı yaklaşık 400 milyon dolarla sınırlı kaldı."
16px
24px
31.03.2023 07:32
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Beştepe’de, Irak Başbakanı Sudani’yi ağırladı. Görüşmenin ardından dikkat çeken mesajlardan biri su konusundaydı.

Türkiye, kuraklığa rağmen Dicle Nehri’nden bırakılan su miktarını bir aylık süre için artıracaktı.

Bu, Bağdat’a yapılmış

dostça bir jestti.

Ankara’da yapılan görüşmelerde Irak tarafına, Paris’teki mahkemede süren tahkim davasının da sorulduğuna şüphe yok.

Bu görüşmenin üzerinden

24 saat geçmeden

Paris’teki mahkeme kararını verdi. Irak Petrol Bakanlığı zafer havasıyla kararı duyurarak

Türkiye’nin 1,4 milyar dolar tazminat

ödeyeceğini açıkladı.

Ancak kazın ayağı öyle değil. Tahkim kararı ve sonrasıyla ilgili detayları anlatacağım. Ama önce bugüne nasıl gelindi, ona değinmem gerekiyor.

Kerkük-Yumurtalık boru hattının hukuki altyapısı 1973 ve 2010’da yapılan anlaşma ve protokollere dayanıyor. Bu anlaşmalara göre

Irak petrolü, Irak Petrol Bakanlığı’nın izniyle Yumurtalık’a taşınacaktı.

Mevcut durumda söz konusu hattan

günde 500 bin varil ham petrol

dünya piyasalarına ulaşıyor.

Burada bir parantez açalım.

Önce pandemi, daha sonra Ukrayna savaşı, Rusya ve İran’a yaptırımlar nedeniyle petrolün varil fiyatı 100 doların üzerine çıkmıştı. ABD, hem Rus ekonomisini zor durumda bırakmak hem de piyasaları rahatlatmak için petrol fiyatının aşağı çekilmesi gerektiğini düşünüyordu. ABD Başkanı Biden üretimi artırması için Suudi Arabistan’a, Muhammed bin Selman’ın ayağına kadar gitmiş, Riyad yönetiminden günde 200 bin varil daha fazla üretim sözü alabilmişti.

Yumurtalık’a gelen günlük 500 bin ham varil petrolün önemini vurgulamak için bunları hatırlatıyorum. Nitekim son haftalarda resesyon endişesiyle 70 dolara kadar düşen petrol fiyatları,

tahkim kararı ve Türkiye’nin Kerkük-Yumurtalık boru hattını kapatması nedeniyle tekrar 80 dolar bandına yükseldi.

Parantezi kapatarak devam edelim.

Bağdat’ın bölgeye hakim olamaması nedeniyle Türkiye bu kez 2012 yılında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’yle bir anlaşma yaparak hattın devamını sağlamaya çalıştı. Irak merkezi hükümeti, 2014’te tahkime başvurarak Türkiye’yi şikayet etti. Şikayetin temeli taşınan petrole Irak Petrol Bakanlığı’nın izin vermediği, 2010’da yapılan anlaşmanın ihlal edildiği, petrolün değerinin altında satıldığı gibi gerekçelere dayanıyordu. Başvuru depolama, nakliye, erişim talebi gibi başlıklardan oluşan toplam beş kategoride yapılmıştı. Bağdat bunun karşılığında Türkiye’den

2012-2018 yılları için 33 milyar dolar,

sonraki dönem de hesaba katılırsa

toplam 55 milyar dolar tazminat talep ediyordu.

Bu girişim karşısında Türkiye tam dokuz yıl hukuk ve diplomasi mücadelesi verdi. Bir yandan tahkimde Irak’ın iddialarına yanıt verilirken bir yandan da Irak makamlarına

“Tahkimden vazgeç”

mesajı gönderiliyordu. Ankara petrol boru hattından ciddi bir gelir elde etmiyordu. Kerkük’ten çıkan ve Yumurtalık’a ulaşan petrol İsrail ve Yunanistan’daki rafinerilere taşınıyordu.

Bir dava söz konusu olacaksa muhatap Kuzey Irak ve rafineriler olmalıydı.

Üstelik Türkiye, Irak’ın endişelerinin aksine, ülkenin toprak bütünlüğünü destekliyordu. Ankara, 2017’deki bağımsızlık referandumuna sert tepki göstermiş, yaptığı girişimler neticesinde

Mesut Barzani koltuğunu bırakmak zorunda kalmıştı.

Türkiye’nin diplomatik çabaları neredeyse işe yarıyordu, denebilir. 2019 yılında Ankara’ya gelen haberler Bağdat’ın tahkim davasını erteleyeceği yönündeydi.

Ancak bir aktör devreye girdi ve Bağdat erteleme kararından vazgeçti.

Gelinen noktada tahkim, Bağdat ve Ankara’yı kısmen haklı buldu. Verilen kararda Bağdat’ın 33 milyar dolarlık talebi karşılanmadı. Irak’ın beş ihlal başvurusundan sadece biri kabul edildi. Türkiye’ye 1,4 milyar dolar fatura çıktı. Mahkeme Irak’ı da bölgede güvenliği sağlayamadığı ve hattın bakımlarını yapamadığı gerekçesiyle haksız bularak tazminata mahkum etti. Günün sonunda

Türkiye’nin hanesine yazılan tazminat tutarı yaklaşık 400 milyon dolarla sınırlı kaldı.

Ankara

bu meblağı petrolden kim para kazanıyorsa onun ödemesi gerektiğini düşünüyor.

Irak Enerji Bakanlığı “Bir heyet yeni bir mekanizma kurmak için Ankara’ya gidecek” dese de sorunun Ankara-Bağdat aksında değil Irak’taki bölgesel yönetimle merkezi hükümet arasında yaşandığını söylüyor. ABD de petrol fiyatlarını etkilemesi nedeniyle sorunun çözülmesini, boru hattının açılmasını bekliyor. Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesinden faydalanan ülkelerden biri İran.

2019’da Bağdat’a baskı kurarak davanın devam etmesini sağlayan aktörün de Tahran olduğu belirtiliyor.

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde