İbre Washington yolunu gösterdi

İbre Washington yolunu gösterdi

Başbakan Erdoğan'ın 12 Nisan'da Washington'da yapılacak zirveye katılma eğilimi güçlendi.

İbre Washington yolunu gösterdi
16px
24px
01.04.2010 08:23
ABONE OLgoogle

Ermeni soykırım iddialarına ilişkin karar tasarısının kabul edilmesiyle gerginleşen Ankara-Washington ilişkileri, iki ülke dışişleri bakanlarının görüşme sonrasında düzelme yoluna girdi. Başbakan Erdoğan'ın 12 Nisan'da Washington'da yapılacak zirveye katılma eğilimi güçlendi.  Büyükelçi Tan'ın da ziyaret öncesi dönmesi öngörülüyor

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki oylamaya sert tepki gösteren Ankara, Büyükelçi Namık Tan'ı geri çekerken, Başbakan Recep Tayyip  Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın planlı Washington ziyaretlerini de askıya almıştı. Erdoğan'ın ABD'de bulunacağı tarihe göre ayarlanan Türk-Amerikan İş Konseyi toplantısı da mayıs ayına ertelenmişti. Hükümet ilişkilerin düzeltilmesi için Washington'dan iki talepte bulundu:

1- Komitede alınan kararın ABD Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na indirilmemesi

2- ABD Başkanı Obama'nın 24 Nisan'da yapacağı açıklamada 'soykırım' ifadesini kullanmaması.

Dışişleri kaynakları, başta Dışişleri Bakanı Clinton olmak üzere ABD yönetiminin, Komite'deki oylamadan bu yana yaptığı açıklamalar ve Türkiye'ye ilettikleri mesajlarda, tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na gelmesine karşı olduklarını vurguladılar. Washington, Başkan Obama'nın 24 Nisan açıklamasında da 'soykırım' ifadesinin yer almayacağı mesajını Ankara'ya iletti.

NEDEN İSTİYOR?
ABD yönetimi, hem ikili ilişkilerin önemi hem de Irak, İran, Afganistan ve Ermenistan gibi bölgesel meselelerin çözümündeki kritik rolü nedeniyle Türkiye'yi kaybetmek istemiyor. Bu nedenle hem Büyükelçi Tan'ın görevine geri dönmesini hem de Başbakan Erdoğan'ın 12-13 Nisan'da Washington'da yapılacak Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmasını sağlamak için yoğun bir diplomatik çaba harcıyor.
Özellikle Clinton ile yapılan görüşmenin ardından Dışişleri Bakanı
Davutoğlu ve Bakanlık üst yönetimi ABD'nin Türkiye ile ilişkileri düzeltme konusunda samimi çaba gösterdiğine ikna olmuş durumda. Davutoğlu'nun, bu izlenimi hafta başında Başbakan'a da aktardığı öğrenildi.

MAKSADIMIZA ULAŞTIK
Dışişleri'nde yapılan ve Erdoğan'a da aktarılması beklenen değerlendirmelerde Türkiye'nin gösterdiği tepkiyle amaçladığı hedefe ulaştığı yorumları yapılıyor. Buna göre;

1- ABD üzerindeki etki: ABD yönetiminin tüm seviyeleri yapılan yanlışın farkında oldukları yönünde açıklamalar yaptılar ve Türkiye'nin iki koşulunun yerine getirileceği sinyalleri verdiler.

2- Dünya kamuoyu üzerindeki etki: Türkiye'nin tepkisi ve ABD'den gelen açıklamalar dünya basınında büyük yankı yarattı.

SON SÖZ ERDOĞAN'DA
İlişkilerin hangi hızda ve hangi sırayla düzeltileceği konusunda son noktayı Erdoğan koyacak. Bu konuda iki alternatif söz konusu: Ağırlıklı senaryoya göre önce Büyükelçi Namık Tan Washington'a gönderilecek. Gelecek hafta başı gitmesi planlanan Tan, Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinin hazırlıklarını yürütecek. Erdoğan'ın ise 11 Nisan pazar günü ABD başkentinde olması planlanıyor. Ancak kulislerde Erdoğan'ın Büyükelçi Tan'ı da beraberinde ABD'ye götürebileceği ya da 24 Nisan'daki açıklamaya kadar Ankara'da bekletebileceği değerlendirmeleri de var. 

NEDEN GİTMELİYİZ
Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan değerlendirmelerde Washington'daki zirveye katılımın ikili ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra gündemdeki birkaç uluslararası mesele açısından da önemli olacağı görüşü ön plana çıkıyor.
 ABD'ye gösterilen sert tepkinin dozunun belirlenmesinde bizzat Başbakan Erdoğan belirleyici olmuştu. Şimdi de ilişkilerin hangi hızda düzeltileceği konusunda son sözü Erdoğan söyleyecek. Erdoğan ve kurmaylarının karar öncesi kamuoyunun ve parti tabanının nabzını tutması bekleniyor.

BAYKAL AÇIKLADI
Başbakan'ın karar değişikliğini ilk sezen isimler arasında CHP Lideri Deniz Baykal'ın yer alması dikkat çekti. Baykal 'Gitmem gitmem diyen başbakan yanında büyükelçi ile ABD'ye gidecek. Baykal söylemişti dersiniz' ifadelerini kullandı.

Kalsın diyen de var gitsin diyen de
TÜRKİYE'NİN  Washington Büyükelçisi Namık Tan'ın, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin, 'Soykırım' kararı üzerine Ankara'ya çağırılmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine karşın görevine geri dönmeyişi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretini iptal edebileceğine ilişkin açıklamaları, konunun uzmanlarını da ikiye böldü. Emekli diplomatların Tan'ın, geri dönüşüne ilişkin görüşleri şöyle:

TADINDA BIRAKILSIN
İnal Batu: Büyükelçileri geri çekmek iç kamuoyunu tatmin etmek için yapılan bir şeydir. Büyükelçinin görevi Ankara'da oturmak değil; sorunlarla boğuşmaktır. Çok kritik bir döneme giriliyor. Büyükelçinin bir an önce oraya gidip çalışmaya başlaması lazım. Bunu iki defa merkeze çağırılmış bir büyükelçi olarak söylüyorum, bu tip hareketler iç politikaya yöneliktir ve kimsenin de umurunda değildir. Tadında bırakılması gerekir. İsveç'te tadında bıraktılar; şimdi de bırakmalılar.
Dünyanın geleceğini ilgilendiren bir konunun tartışılacağı nükleer zirveye gitmemek yanlış olur. Bence Erdoğan'ın da zirveye katılması gerekir.

NE BÜYÜKELÇİ NE DE BAŞBAKAN GİTSİN
Deniz Bölükbaşı: Namık Tan tabii ki geri dönmemeli. Büyükelçinin geri çekilme nedenleri ortadadır, hükümet bu gerekçeleri sıraladı. Bu gerekçeler ortadan kaldırılmadan, geri göndermenin bir anlamı var mı? Bu gerekçelerin ortadan kalktığına dair şu an hiçbir adım yok. Bu koşullarda ne büyükelçi görevine dönmeli ne de Başbakan Erdoğan ABD'ye gitmeli.  Ancak hükümet hangi konuda tutarlı tutum sergiledi ki bu konuda sergilesin, bence büyükelçiyi yakında geri gönderirler.

Utku Çakırözer/Akşam

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde