Gündemdeki Etik konular

Gündemdeki Etik konular

SPK Başkanı Akgiray, gündemlerindeki etik konularını açıkladı: ''muhasebe oyunları, kazanç yönetimi, ..

Gündemdeki Etik konular
16px
24px
14.07.2010 16:05
ABONE OLgoogle

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, toplumun kabul ettiği sınırlar içinde etik davranışın bir ödülü, mükafatı olması ve etik davranmanın dolaylı yoldan maddi manevi karlı olduğunu garantiye alan bir regülatör çerçevesi çizilmesi gerektiğini söyledi.

Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nce (STEAM) düzenlenen ''Özel Sektör ve Etik Arenası''nda konuşan Akgiray, 2007'den bu yana kökleri daha da eskiye giden bir kriz yaşandığını belirterek, bu krizin hem rakamsal anlamda hem de etik konusunda birçok şeyin sorgulanmasına yol açtığını ifade etti.

     İnsanların sermaye piyasalarında para kazanmak için rol aldığını, dolayısıyla finansal yönetiminin servetini maksimize etmek amacını taşıdığını kaydeden Akgiray, ''Bunu nasıl yaparsak yapalım, kanunlara uyalım, kimsenin hakkını yemeyelim yeter'' denildiğini ve etik konusunun son zamanlara kadar gündeme gelen bir başlık maddesi olmadığını vurguladı. 

     ''İçinde yaşadığımız kriz esasında bir likidite krizi veya finansal kriz değil bayağı bir ekonomik resesyon, dünya genelinde'' diyen Akgiray, makro iktisatçıların ''resesyon niye oluyor?'' konusunu bilmediğini, sebepler üzerinde yoğunlaşıldığını ve etik meselesinin de gündeme geldiğini anlattı.

     SPK Başkanı, kişisel bazda bakılınca çok ahlaklı olan insanların, kurumsal bir bütünün parçası olduğunda, kişisel düzgün çalışan mekanizmanın önemsiz hale gelebildiğini de belirtti. Çok büyümüş bazı kurumların batmalarına müsaade etmenin veya batmamalarını sağlamanın bir maliyeti olduğunu, bunun etik olarak kabul edilebilir sonucu bulunmadığını kaydeden Akgiray, bu kurumların yöneticilerinin çoğunda kötü niyetin izinin dahi olmadığını ancak kurumsal çatı altında kararlar alınırken etik anlamda yanlış işler yapılabildiğini dile getirdi.
    
     GÜNDEMDEKİ ETİK KONULAR
    
     Akgiray, gündemlerindeki etik konularını ise ''muhasebe oyunları, kazanç yönetimi, yanıltıcı olarak, bir sürü doğruyu sıralayarak 800 sayfalık rapor hazırlayarak insanları yanlış şeye inandırmak, örtülü kazanç, manipülasyon, üst yöneticilere aşırı maaş ve prim, rüşvet, hediyeleşme, vergi kaçakçılığı, kompleks kontratlarla enstrümanlar dizayn ederek risk transferi yapmak'' şeklinde özetledi.

     Bazı manipülatörlerin, ''zorla mı sattık'' dediğini anlatan Akgiray, bu kişilerin yanlış bilgi vermesi nedeniyle alım yapıldığına işaret etti. Akgiray, manipülasyon yapıp, 10 liralık şirketi 1000 liralık değeri varmış gibi göstererek insanları aldatmanın etik dışı olduğunu vurguladı.

     Toplumun kabul ettiği sınırlar içinde etik davranışın bir ödülü, mükafatı olması, etik davranmanın dolaylı yoldan maddi manevi karlı olduğunu garantiye alan bir regülatör çerçevesi çizmek gerektiğini kaydeden SPK Başkanı, şöyle konuştu:

     ''Etik konusunda uluslararası sermaye piyasa düzenleme çevrelerinde kabul görmeye yakın yaklaşım şu. 'Etik kuralları biz kimseye dikte edemeyiz. Etik kuralların ne olduğu malum. O kurallar bizim düzenleyici otoritenin ve bize uyması gerekenlerin rehberi olsun. Biz ona uygun düzenlemeler yapalım.' Bu şekilde yaklaşım var. Dolaylı yoldan etik bakımdan kabul edilebilir bir sonucu mükafatlandıran, tersini cezalandıran en azından mükafatlandırmayan bir düzenlemeler kümesi oluşturmak' Zor bir iş. Yapılabilecek mi? Yapılması gerekiyor.''
    
     ETİK KURUL BAŞKANI ERYILMAZ
    
     Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurul Başkanı Prof. Dr. Bilal Eryılmaz da, etik konuşmanın kolay, ancak etik davranmanın zor olduğunu dile getirdi. 

     1970'lerde etik konusundaki yozlaşma ve yolsuzlukların, daha çok gelişmekte olan ülkelerde görüldüğü algısı bulunduğunu, gelişmiş ülkelerin böyle sorunları yok şeklinde davrandığını anlatan Eryılmaz, ''O zaman (etik, ahlak konuları, ekonominin dışındadır) deniliyordu. (Dürüst tüccar kazanamaz, dürüst işadamı başarılı olamaz, dürüst yönetici başarılı olamaz.) Ancak günümüzde tekrar kaybedilen bu değerlere ve ortama dönmek için gayret sarf ediyoruz'' dedi. 

     Ülkemizde de, yargıyı, polisi, askeri güçlendirerek, başarılı olmaya çalışıldığını, insanın kendi kendini kontrol etmesinin ise ihmal edildiğini belirten Etik Kurul Başkanı, ''İş etiği, kamu etiği, sivil toplum etiği, bunlar birbirlerinin parçalarıdır. Tek bir kurum, devletin kaliteli olmasına yetmiyor. Diğer kurumların da kaliteli olması gerekiyor. Bir bireyin etik davranması yetmiyor. Toplumdaki tüm bireylerin etik davranması lazım. Kamuda bir memur hata yaptığında, tüm memurlara aynı anlayışla bakılıyor'' diye konuştu.
     2004 yılında kurulan Etik Kurul'un 10 sektörde tespit, inceleme ve analiz çalışması yaptığını anlatan Eryılmaz, bu süreçte Türkiye'nin etik görünümünün giderek pozitif hale geldiğini, ancak gelişme sürecinin yavaş olduğunu belirtti. 

     Eryılmaz, şöyle devam etti:
     ''Ekonomik kalkınma hızlı mesafe alıyor ama etik bakımdan ilk 10'a girmek için çok çalışma yapmalıyız. İyi yönetim, etiğe dayalı yönetimdir. Bugün tartıştığımız bir çok konuda, etik meseleler var. Bugün bir memur, inisiyatif kullanmıyor ve 1 üst yönetim veya siyasiler telefon açtığında o iş yapılıyorsa, bu etik değildir. Yargı, polis, üst kurullar, teftiş kurulları, ombusdman. Bunların hepsi etik amaca hizmet eder. Fakat bunlar arasında işbirliği yok, kopukluk daha çok.'' 
     
     DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DİREKTÖRÜ
     
     Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau da konuşmasında, daha az düzenleme ve daha az gözetimin özel sektör için gerekli olmadığı anlayışının yanlışlığının ortaya çıktığını, her istediğini yapan insanların, hiç de akılcı hareket eden insan olmadığının anlaşıldığını söyledi. 

     Yetkin düzenlemenin, iyi gözetimi gerektirdiğine işaret eden Zachau, Türkiye'de son yıllarda etik düzenlemeler ve bu konularda önemli gelişmeler sağlandığını belirtti. Ancak hala gelişme kaydedilecek konular bulunduğunu ifade eden Zachau, Ticaret Kanunu, Kamu İhale Kanunu'nda yapılacak değişiklikler ve kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye dikkat çekti. 

     STEAM Konferans Başkanı, AK Parti Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel ise, etik ve sosyal sorumluluğun son yıllarda hem hükümetler, hem de iş dünyası açısından en önemli gündem maddeleri haline geldiğini ifade etti. 

     Son dönemde şirket iflaslarının, dolandırıcılıkların, yöneticilerin kriminal soruşturmalara tabi tutulmasının özellikle yatırımcılar açısından yıkıcı etkisi olduğunu kaydeden Yüksel, ''Bunlar, şirketlerin sadece finansal tablolardan ibaret olmadığını göstermiştir. Büyük ve halka açık şirketlerin, kurumsal, şeffaf ve hesap verebilirlikleri konusunda kimsenin tereddütü kalmamıştır. Siyaset ve kamudaki etik ilkeler, iş etiği ile birleştirilirse, daha başarılı olunacaktır'' dedi. 

     YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper de, sağlam, şeffaf ve güncel etik kuralların iş dünyasının sağlıklı çalışmasının güvencesi olduğunu söyledi. 

     Yaşanan son krizin gelişmekte olan ekonomilere finansman akışını azalttığını dile getiren ve Türkiye'nin de bu durumdan etkilendiğini belirten Alper, ''Ekonomik kalkınmayı hızlı kılmak ve genç nüfusa iş bulmak zorundayız. Bunun için küresel rekabeti sağlamalıyız'' dedi. 

     Sanofi-Aventis Türkiye Ülke Başkanı Olivier Guillaume de konuşmasında, firmaların bağlayıcı nitelikte olan kurallara uygun şekilde hareket etmeleri gerektiğine vurgu yaptı ve ''insan haklarına saygı, yönetim kurallarına uygunluk, yolsuzluk ile mücadele, üreticilerin ve tedarikçilerin kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin desteklenmesi konusunda teşvik edilmesi, firmaların öncelik verdiği konular arasında yer almalı'' görüşünü savundu.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde