Formula 1 bittiğinde 11 trilyon Evren'in olacak

Dünyada olimpiyatlardan sonra en çok izlenen organizasyon olan ve 2.2 milyon izleyicisi bulunan Formula 1'in İstanbul ayağının yapılmasına günler kaldı. 19 Ağustos'ta açılacak olan İstanbul Park'ta dünyanın en ünlü pilotları İstanbul Grand Prix'sinde yarışseverlerle buluşacak. Yarışlara sayılı günler kaldı ama bugünlere kolay gelinmedi. Ruhsatlandırmadan inşaata Formula 1 projesi birçok badire atlattı. Arazisinin hangi belediyenin sınırları içinde olduğundan, çevreye zarar vereceğine kadar türlü iddialar ortaya atıldı. Ama Formula 1 ile ilgili en ciddi gelişme Sanayi Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı soruşturma ve bunun sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda projenin müteahhidi Evren İnşaat'a 11 trilyon lira fazla ödeme yapıldığına ilişkin karardı.
O dönemde İstanbul Ticaret Odası (İTO) kanadından, Evren İnşaat'a "Kalan alacağınızdan fazla ödendiği söylenen 11 trilyon lirayı keselim. Siz de dava açıp hakkınızı isteyin. Eğer mahkeme sizi haklı bulursa gelirsiniz paranızı alırsınız. Böylece sorun da ortadan kalkar" denildi. Kapalı kapılar ardındaki bu öneriden kısa bir süre sonra Formula İstanbul Yatırımları A.Ş.'nin (FİYAŞ) yönetim kurulu toplantısında 11 trilyon liranın firmanın alacaklarından kesilmesine karar verildi. Evren İnşaat 11 trilyon lira için mahkemeye gitmeyeceğini bildirdi. Yönetim de projenin aksamaması için Evren İnşaat'ın kalan hakedişlerinin hızlı ödenmesi konusunda talimat verdi. Böylece herkes işinin başına döndü. Herkes fikrini beyan etti ama Evren İnşaat'ın patronu Mustafa Kalelioğlu konuşmadı.

Para emanette, ihtilaf çözülünce alacağız
Geçtiğimiz pazar günü İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) Meclis üyeleriyle birlikte Formula 1 pistini gezdim. Çok kısa zamanda başarılı bir iş çıkarılmış, son rötuşlar kalmış. Gezi sırasında Mustafa Kalelioğlu ile sohbet etme imkanı buldum. Kalelioğlu, projeyle ilgili yanlış bir şey yaptıklarına inanmıyor. "Söylenenlerin onda biri doğru olsa bugün burada olmazdık" diyor ve ekliyor: "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz bu yüzden konuşmuyoruz, işimizi konuşturuyoruz. Bu projede bir hatamız olsaydı ya işin sahibi bizi kapının önüne koyardı ya da polis kolumuzdan tutup götürürdü. Ama biz buradayız ve iş bitmek üzere... Sonuçta Türkiye kazanacak."
Mustafa Bey'e kesilen 11 trilyon lirayı da sordum. Önce "Kesilen para yok" diyor ve beni şaşırtıyor. Ardından "Ben paramı işten önce de almasını bilirim. Ama bu proje farklı, Türkiye'nin onuru söz konusu. Ben paramı sonra da alırım. Zaten mahkemenin tayin ettiği bilirkişi raporuyla müfettişin iddialarının geçersiz olduğu ortaya çıktı. Kesilen para emanete alındı. İhtilaf halledilince ödenecek" diyerek daha da şaşırmama neden oluyor.

Sıfırdan başlamaya hazırım
Mustafa Bey'e şirketinin gerçek sahibinin İTO'nun eski Başkanı Mehmet Yıldırım olduğuna ilişkin iddaları da hatırlattım. Aldığım yanıt, "Şirketin Yıldırım'a ait olduğunu söyleyen gitsin ticaret sicil belgelerine baksın. Ben yüksek inşaat mühendisiyim. Hem de çok iyi bir yüksek mühendisim. Her an sıfırdan başlamaya hazırım. Benim her şeyimi alsınlar, beni dünyanın herhangi bir yerine atsınlar... Ben altı ayda orada 300 kişiye iş sağlarım" oldu.

Bugüne kadar suskun kalan Mustafa Kalelioğlu'nun söyledikleri böyle... Sanırım söyledikleri birçok kişi ve kuruma mesaj niteliğinde. Yankılarını bekleyip göreceğiz.

Necla Dalan/Referans