FT analizi: Türkiye, Doğu Akdeniz’de diğer devletlerin yoluna taş koyabilir

FT analizi: Türkiye, Doğu Akdeniz’de diğer devletlerin yoluna taş koyabilir

Financial Times gazetesi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hamlelerinin diğer ülkeleri ‘kızdırdığını‘ ancak bölgede uzun vadede de olsa bir çözüme ulaşılacağının umulduğunu yazdı.

FT analizi: Türkiye, Doğu Akdeniz’de diğer devletlerin yoluna taş koyabilir
16px
24px
20.07.2020 16:00
ABONE OLgoogle

Son yıllarda Akdeniz’in doğusunda yeni petrol ve doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi üzerine bu coğrafyadaki ülkelerin deniz egemenlik alanlarının sınırları önem kazandı. Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti yetkililerinin İtalyan ve Fransız şirketlerine arama hakkı verdiği Kıbrıs’ın güneyinde petrol ve doğalgaz sondaj çalışması yürütüyor.

Financial Times’ın yazısı özetle şöyle:

Bölge, son büyük fosil yataklarından biri olabilir. Onlarca yıldır yürütülen arama faaliyetleri sonucunda son 10 yılda keşfedilen geniş doğalgaz rezervleri, daha önceden bir araya geleceğine ihtimal dahi verilmeyen ülkelerin ittifak kurmasına yol açtı. Mısır ve İsrail işbirliği yapıyor.

Önerilen doğalgaz hatları, deniz sınırları, ruhsatlandırılmamış Kıbrıs blokları, ruhsatlandırılmış Kıbrıs blokları, Türkiye’nin sondaj noktaları, doğalgaz rezervi, doğalgaz keşfi… 

Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve diğerleri kirliliğe neden olar kömür yerine doğalgaz seçeneğini değerlendiriyor. Uzun vadede bazı enerji şirketi yöneticileri doğalgaz rezervlerinin Avrupa’nın güneyine ulaştırılarak Rus enerjisine bağımlılığın azaltılacağını düşünüyor.

Ancak Türkiye bu hedeflerin yoluna taş koyabilir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan komşularının kurduğu ittifaktan dışlanmasına karşılık bölgeye kendi sondaj gemilerini gönderip uluslararası petrol şirketlerinin gemilerine donanmayla gözdağı verdi.

Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki sürtüşme, Körfez ülkelerini de içine çekip Avrupa Birliği’ni (AB) rahatsız ederek bölgesel bir iktidar oyununu ateşliyor. En son gelişmeler ise Libya’da oldu.

OPEC üyesi Libya’ya açık müdahalesi Türkiye’yi ülkenin doğusunu kontrol eden güçlerin komutanı Halife Hafter’i destekleyen Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya ile karşı karşıya getirdi.

Türk sondaj gemileri ve donanmasını tartışmalı sulara gönderme kararı, Erdoğan’ın son yıllarda, geleneksel müttefiklerini rahatsız eden ve bölgesel düşmanlarını alarma geçiren kaba kuvvete dayalı dış politikasının bir sonucu.

Ortadoğu uzmanı Anthony Skinner, Ankara’nın eninde sonunda Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşacağını ancak bunun yıllar sürebileceğini düşünüyor. O zamana kadar, Doğu Akdeniz suları tartışmalı kalmaya devam edecek.

‘Korsan devlet’

Türk savaş gemileri 2018’in başlarında, bir İtalyan petrol firmasına ait gemiyi Kıbrıs açıklarında engelledi. Daha sonra aynı yıl, Türkiye kendi arama faaliyetlerine başladı. Ekim 2018’de ise ülkenin ilk derin deniz sondaj gemisi ‘Fatih‘ suya açıldı. Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye’nin arama faaliyetlerinin yasadışı olduğunu öne sürerek Türk gemilerinden birisinin mürettebatı için tutuklama emri çıkarttı.

Bu yılın ocak ayında, Türkiye ikinci sondaj gemisinin yakında faaliyete geçeceğini duyurdu. Bunun üzerine Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye’yi ‘korsan devlet‘e dönüşmekle suçladı.

Ankara, Brüksel’in ‘taraf tuttuğunu’ görüşündü. Türk dışişleri yetkilisi Çağatay Erciyes, “AB, Yunanistan ve Rumların aşırılıkçı tavırlarına teslim olmuş görünüyor” dedi.

Libya anlaşması

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye Libya’nın BM tarafından tanınan ve Hafter’in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’yla (LUO) savaş halindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle (UMH) iki ülke arasındaki deniz sınırlarını yeniden çizen bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma bir yandan Ankara’yı daha derin bir çatışmaya taşırken, öte yandan hidrokarbon savaşında Türkiye’ye önemli bir müttefik sağladı.

AB anlaşmanın uluslararası hukuku çiğnediğini savundu. Bir Türk yetkili ise anlaşmanın amacının ‘Akdeniz’de boru hatlarını engellemek‘ olduğunu belirtti.

Anlaşmanın ardından Erdoğan, UMH’ye Hafter’le savaşında yardım etmek için takviye birlikler gönderdi. Bu destek Hafter’in geri çekilmesinde etkili oldu.

Ancak bu gelişme birçok ülkeyi kızdırdı. BAE, Kıbrıs Cumhuriyeti, Mısır ve Fransa, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de ‘yasadışı faaliyetlerde bulunmak‘la suçlayarak kınadı. Türkiye ise bu ülkeleri kendisine karşı ‘şeytani bir ittifak’ kurmakla itham etti.

‘Enerji sorun değil çözüm olabilir’

Sorunun çözümünün uzak olduğu görüşü hakim olsa da, bazı analistler ekonominin siyasete üstün geleceği kanısında.

Londra merkezli Energean’ın başkanı Mathios Rigas, “Enerji sorun olmaktan ziyade bir çözüm olabilir ve siyasetçilerin duruma böyle bakması gerekiyor” dedi.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde