Erdoğan'dan CHP'ye: Bunlar ikircikli

Başbakan Erdoğan, grup konuşmasında, hafta sonu Almanya'ya yaptığı resmi ziyaretle ilgili değerlendirmede bulundu. Erdoğan, Türkiye'de demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin çıtasını yükseltmek noktasında samimi bir gayret içinde olduklarını belirtti. Hükümet olarak her vatandaşın yüzünü güldürmekten, toplumun her kesiminin sorunlarına aynı duyarlılıkla yaklaşmaktan başka dertleri olmadığını ifade eden Erdoğan, "Herkes emniyet, güven içinde olsun, demokrasinin hak ve kazanımlarından istifade etsin istiyoruz. Türkiye geçmişte ne çektiyse, kutuplaşmalardan çekti. Artık demode tartışmaları tedavülden kaldıralım. Birçok sorun incir çekirdeğini doldurmayan kaygılar nedeniyle yıllarca ertelendi. Bu ülkenin evlatları eğitim, üretim süreçlerinin dışında kaldı. Yüreklerimizi birleştirirsek, aşamayacağımız hiçbir sorunumuz yoktur. Birbirimize inanır, güvenirsek, önyargı duvarlarını yıkabilirsek, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Yeter ki empati yapalım, kendimizi karşımızdakinin yerine koyalım, birbirimizin dertleri ile dertlenmeyi başarabilelim" dedi.

"ESKİ ALIŞKANLIKLARINDAN KURTULAMIYORLAR"

Güven ve istikrarla aşılmaz sorunların aşıldığını, sorunlar aşıldıkça güvenin arttığına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "TBMM'de hak ve özgürlükler konusunda bir adım atıldı diye, samimi kaygıları ortaya koyan vatandaşlarımızı hariç tutarak söylüyorum. CHP ve onlarla beraber hakeket eden medya grubunun nasıl bir yaygara kopardığını hep birlikte görüyoruz. Sadece bazı siyasetçiler değil, bazı medya grupları da eski alışkanlıklarından kurtulamıyor. CHP yanlısı bu grubun gazeteleri ne yazık ki bir kez daha Türkiye'yi bölünmüş, ikiye ayrılmış gibi göstermenin gayreti içinde. Dünyaya iki Türkiye'ye fotoğrafı vererek, sanal kutuplaşmalar üreterek, gerilimi artırarak, bir netice alacaklarını zannediyorlar. Sonra kendi yaygaralarının yansımalarını delil gösterip. Bakın dünya medyası da bizim gibi düşünüyor diye manşet atıyorlar. Güya bir kaos, belirsizlik havası ortaya çıkmış. Kimse ne yapacağını, ne olacağını bilmiyor. Kimseyi yanıltmayın, dünya medyasından işinize geldiği, cımbızlayarak, seçerek verdiğiniz örnekler, sizin sesinizin yansımasıdır. O örnekler dünya medyasının çektiği Türkiye fotoğrafına ait değildir. Sadece sizin çarpıtarak yazdığınız fotoğrafa aittir."

"BUNLAR İKİRCİKLİ"

CHP'nin dışardan nasıl göründüğüne ilişkin haberlere, sözkonusu medya grubunun sayfalarında yer vermediğini anlatan Erdoğan, "Çünkü seçerek sayfalarınıza koyduğunuz karelerde siz görünmüyorsunuz. Eğer bunu kasten yapmadınız, eğer dünyanın önemli gazeteleri CHP ve yandaşları olarak nasıl göründüğünüzü bulamıyorsanız, biz size yardım edelim, gönderelim. Özelleştirme ve Vakıflar Kanunu'nda CHP zihhiyetinin yansımasını görmüyorsunuz herhalde. Bu CHP sosyal demokrat değildir diyen liderlerin sesini duymadınız herhalde. Şahsıma sosyal demokrat CHP'nin ne olduğunu kendileri bile yazamazlar ama bana anlatırlar. Çünkü dürüst değiller. Bunlar ikircikli. Üçlü olana ne derler ?" diye konuştu.

Uygar medeni dünyanın temel hak ve özgürlük konusunda endişeye kapılarak, yaygara kopardığı yönünde haberlerin yer aldığını anlatan Erdoğan, "Türkiye'de koas ve tutarsızlık var, oda başlıkları atanların kafasındadır" dedi.

"CHP'NİN YAŞADIKLARINDAN DERS ALMIYOR MUSUNUZ ?"

Erdoğan, daha düne kadar seçim atmosferi telaşı içinde Baykal'ın çözüm vaatlerini manşetlere taşındığını, üniversitelerde yasak olmamalı yazılarının mürekkebinin dahi kuramadığına dikkat çekerek, "Ne oldu da şimdi yaygara koparıyorsunuz. O zaman istismar yapıyordunuz. İstismara alet mi oluyordunuz. CHP seçimlerden önce gerilim siyaseti izledi. Ama 22 Temmuz'da millet gereken dersi kendisine verdi. Şimdi siz de gerilim politikasıyla hareket ediyorsunuz. Hiç mi CHP'nin yaşadıklarından ders almıyorsunuz" şeklinde konuştu.

"LAİKLİĞİ DEĞİL ÇIKARLARINIZI TEHLİKEDE GÖRÜYORSUNUZ"

Bir grup medya organının başörtüsü ile derdinin bulunmadığını ifade eden Erdoğan, konuşmasında şunları şöyledi: "Sizin aslında başörütü ile bir derdiniz yok. Sadece fırsattan istifade başka bir hesabı görmek istiyorsunuz. Aslında çıkarlarınızı tehlikede görüyorsunuz, yoksa laikliği değil. Bu manşetler yalnızca çıkar kavganızı örtmeniz için bir maske. Bazı protesto gösterilerini cumhuriyetimizin kurucusu Atatürkün Bolşevik lenine meşruiyet kazandırmak için istismar edilmesi gibi Sizde laiklik üzerinden kendi çıkar kavganıza meşruiyet kazandırmanın peşindesiniz. "

Her fırsatta Türkiye'yi ikiye bölmüş gibi göstermenin gayreti içerisinde olduklarını anlatan Erdoğan, "Demokrasi çok sesli olmaktır. Bugün biri yazmış çoğunluğun zorbalığı , bununa edeple adapla alakası varmı. Azınlığın çoğunluga tehakümme evet diyecek, 411'i kaos diye göstermek süretiyle demokrasiyi yok farz edeceksin. Herkes aynı düşünmek, aynı giyinmek zorundamı? Parlamentoda geçerli oyun yüzdet 80 ini aşkını bu yasa değişikliğine evet diyor, ondan sonra siz kalkıyorsunuz, yüzde 20' ye bunu mahkum etmek istiyorsunuz. Evet diyenlerin arkasındaki yaklaşık toplumsal destek yüzde 73. Yüzde 27' ye onu mahkum etmek istiyorsunuz. Bunun demokratik ilkerle yanı olabilir mi ?" dedi.

Kendilerini eleştirenlerin ellerindeki tek silahlarının "Diğerlerinin durumu ne olacak? " sorusunun bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Bundan önce ne oluyordu? 5 yıllık ak parti iktidarında ne oluyordu? 4.5 yıl orada belediye başkanlığı yaptım ne oldu, hangi yaşam şekliniz değişti? Yine AK parti var hanginizin yaşam şekli değişti. Ayıptır, ayıp. İzan, insaf gerekir. Ayıptır ayıp. Bu ülkenin evlatlarını birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yok" dedi.

"SİZİN İSTEDİĞİNİZ DEMOKRASİ DEĞİL, DİKTATÖRYAL REJİMDİR"

Kendisine "Sayın başbakan niye kızıyorsunuz diyorlar" dendiğini ifade eden Erdoğan, "Ben ciğerlerimden konuşuyorum. Ciğerlerimden. Bunlar sipariş üzere konuşuyorlar. Bunların derdi var. Özgürlükler konusunrdaki hassasiyetiniz sadece sizin işinize gelen konuları mı kapsıyor. Eğer bu sorulara evet diyorsanız. Siz demokrasiyi yanlış öğrenmişsiniz. Sizin istediğiniz düzen demokrasi değil, düpedüz diktatöryal rejimdir."

"BİZ BEYAZ ÇARŞAFLA YOLA ÇIKTIK"

Konuşmasında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın açıklamalarını da eleştiren Erdoğan, "Ana muhalefetin başı şimdiden ahkam kesmeye, yargıya akıl vermeye, yönlendirme yapmayı başladı. İstikamet veriyor ve idam sehpasının yolunu gösteriyor. Sen nasıl demokratsın. Biz şuna inanıyoruz; biz bu yola çıkarken daha önce demokrasiye inanmış olduğunu söyleyenler gibi biz de söylüyoruz. Biz o beyaz çarşaflarla beraber yola çıktık. Bu konuda rahatız" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri milletvekilleri tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

Erdoğan, "Sıhhiye meydanına gelen 70-80 yaşındaki bir Anadolu kadınını sahneye çıkartıp onun başörtüsünü çekip çıkartmayı siz hangi insani anlayışla bağdaştırıyorsunuz. İşte sizin yaptığınız, insana yaklaşım tarzınız budur. Milletin meclisi, milletin sorunlarını çözmek için hukuk çeğrçevesinde adım atıyor, olan budur" dedi.

Millete güvenmeyene milletin de güvenmeyeceğini ifade eden Erdoğan, kamuoyu araştırmalarında güvenilirliği en düşük kurumların başında medyanın geldiğini söyledi. Erdoğan, "Bir kısım medyanın milleti küçümseyen tavırları yüzünden medyanın genel itibarı da zarar görüyor. Demokrasinin kuralları işliyor. Demokratik düzenlerde kararlar nasıl oluşur bu bellidir. Beğenseniz de, beğenmeseniz de bu böyledir" dedi. Erdoğan, kürsünün arkasında bulunan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünü elliyle gösterdi.

"BİR MENFAAT ELDE EDEMEYECEKSİNİZ"

Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Laikliği çıkar kavganıza maske yaparak bizden hiçbir haksız menfaat elde edemezsiniz, edemeyeceksiniz. Tehdit suretiyle bizden menfaat elde edemeyeceksiniz. Bunlar, kendilerine göre daha önce alıştıkları köşeye sıkıştırma metodlarıdır. Ama bizden bir şey alamayacaksınız. Bir bardak suda fırtına kopararak bir şey yapamazsınız."

Erdoğan'ın konuşması sırasında, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç ve bazı milletvekillerinin ağladığı görüldü.

Ankara/Cihan