Deprem korkuttu: Milyonluk yalı sahipleri de ayrılıyor

Deprem korkuttu: Milyonluk yalı sahipleri de ayrılıyor

İstanbul'da bazı ilçeler binalarını yenileyerek olası depreme hazırlanırken, Boğaziçi'nde bulunan yapılar, 1983 yılında getirilen yasak nedeniyle yenileme ve tadilat yapamıyor.

Deprem korkuttu: Milyonluk yalı sahipleri de ayrılıyor
16px
24px
09.03.2023 08:12
ABONE OLgoogle

1980 öncesi, mühendislik hizmeti almadan yapılan binaların yoğun olduğu bölgenin, depremde büyük risk altında olduğu ifade ediliyor.

İstanbul’daki yalıların olduğu bölümü de kapsayan ve 1983’te çıkan 2960 sayılı ‘Boğaziçi Kanunu’ gereği buradaki binaların yenilenmesi yasak. Yasak nedeniyle çoğunlukla 1980 öncesi yapılan ve bu kanuna tabii binaların olduğu Arnavutköy, Bebek, Yeniköy, Anadolu Hisarı, Kavacık öngörü alanı, Çengelköy, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Paşabahçe gibi semtlerin depremde büyük risk altında kaldığı belirtiliyor.

Ekonomim‘den Leyla İlhan’ın haberine göre, Kahramanmaraş depremleri ve İstanbul’daki olası deprem nedeniyle yalı sahipleri de Boğaz hattından ayrılmaya başladı.

Sektör temsilcilerine göre konunun çözümü için bölgedeki yapılara yenileme hakkı getirilmesi gerekiyor.

Yalı sahipleri de boğazdan ayrılıyor

Kahramanmaraş depreminden sonra kendisini birçok yalı sahibinin aradığını söyleyen Mars Genel Müdürü Hakan Bucak şunları söyledi:

“Sadece bu hafta beni 4-5 yalı sahibi aradı. Depreme karşı güvenli şekilde yapılmış 500 metrekarelik büyük ve güvenli rezidans daire arıyorlar. Çünkü Boğazdaki bu yapılar en az 40-50 yaşında. Boğaziçi İmar Kanunu’ndan dolayı bu binalar güçlendirilemiyor ya da güçlendirilme için gerekli izinlerin alınması çok zaman alıyor.”

Vadi ve yamaçlardaki yapılar riskli

Boğaz bölgesindeki yerleşim yerlerinde yaşanan sorunlara dikkat çeken Restoratör Mimar Dr. Sinan Genim, 1983 yılında askeri yönetim döneminde çıkan 2960 sayılı yasadan bu yana Boğaziçi öngörü bölgesinde yer alan yapılara herhangi bir tadilat yapılamadığını söyledi. Çok az binanın bunu yapma imkanına sahip olduğunu belirten Genim, özellikle vadi tabanında yapılan evlerin riskli olduğunu ifade etti. “Çünkü buralar dolgu zemin ve bu yapıların çoğu o dönemin koşullarıyla yerinde yapılan betonlarla yapıldı. Uzunca zamandan beri de kullanılan bu yapılar için güçlendirme ile yapılacak çok şeyde yok.  Çünkü döküm teknikleri eksik, dere yatakları olduğu için zemin yapısı uygun değil” diyen Genim, “Bu nedenle insanlar tedirgin oluyor. Beni arayan birçok kişi tabutumuzda yaşıyoruz diyorlar” dedi. 

Boğaziçi öngörü bölgesinin Avrupa Yakası’nda Ortaköy’den başlayıp,  Rumeli Feneri’ne kadar uzandığını, Anadolu Yakası’nda ise bu alanın Paşa Limanı’ndan başlayıp Anadolu Feneri’ne kadar devam ettiğini aktaran Genim, “Avrupa Yakası’nda Arnavutköy, Bebek, Yeniköy’de, Anadolu Hisarı, Kavacık öngörü alanı, Çengelköy, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Paşabahçe’de özellikle yamaçlardaki ve vadi tabanındaki yapılar riskli. Dolayısıyla bu yapılar gözden geçirilmeli ve yeniden yapılmalı” diye konuştu. Yalıların ise ancak lokanta, otel, kafe gibi kamuya açık bir işlev üstlenmeleri halinde restorasyon hakkı tanındığını ifade eden Genim, “Diğer yapı sahipleri içinde durum böyle. İnsanlar bundan sonra bu işe mi girsinler? Çoğunlukla orta ve dar gelirli kitlenin yaşadığı bu bölgelerde bazıları gelip insanların bu evlerini ucuza alıyor ve gayri ahlaki şekilde yapıyorlar” diye konuştu. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde