Beykoz Belediyesi’nin verdiği imarlar yargıya taşındı

Beykoz Belediyesi’nin verdiği imarlar yargıya taşındı

Beykoz Belediyesi’nin Remzi Gür’e, Berat Albayrak’a, Bilal Erdoğan’a ve Eski müsteşara özel imar ile ihalelerin verilmesi yargıya taşındı.

Beykoz Belediyesi’nin verdiği imarlar yargıya taşındı
16px
24px
13.06.2019 11:35
ABONE OLgoogle

Beykoz Belediyesi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aile dostu olan işadamı Remzi Gür’e, Erdoğan'ın damadı Bakan Berat Albayrak’a, Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’a ve eski müsteşara özel imar ile ihalelerin verilmesi yargıya taşındı.

Cumhuriyet Gazetesinden Miyase İlknur’un, “Beykoz Belediyesi, ihale yapmadan eşe dosta arsa ve rant sağladı” başlıklı haberinde, Beykoz Belediyesi’nin Remzi Gür’e kafe, Berat Albayrak’ın vakfına okullar zinciri, Bilal Erdoğan’ın Okçuluk vakfına mesire yeri, eski müsteşara özel imar izinleri verdiğinin ayrıntılarını aktarmıştı. Bu haberin üzerine Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) harekete geçti.  Beykoz Belediyesi, halkın mesire alanını bedelsiz Okçular Vakfı’na verdi

HKP’li avukatlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beykoz Eski Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilal Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Eyüp Gümüş, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı ve Beykoz Belediyesi Meclisi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. 

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, “Görevi kötüye kullanma, Nüfuz ticareti, Görevinden kaynaklı kişi ve kurum kayırma, bilerek ve isteyerek kamu zararına sebep, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılığa neden olmak” ifadelerine yer verildi.

HKP'li avukatlar tarafından yapılan suç duyurusu dilekçesinde Bülent Arınç, Gazeteciler Miyase İlknur, Yalçın Bayer ve Hazal Ocak ile Beykoz Belediye Meclis ÜyesiAydın Habil’in tanık olarak dinlenilmelerini talep etti.

Suç duyurusunda ayrıca, soruşturma makamlarının, sadece Beykoz’da değil ülkenin birçok yerinde benzer suçları işleyen ve işlemeye devam eden şüphelilerin fiillerinin ZİNCİRLEME SUÇ kapsamında olduğu vurgulandı.   Beykoz Belediyesi, ihale yapmadan eşe dosta arsa ve rant sağladı

Söz konusu ihalelerde, kamu mallarının göz göre göre, devlet başkanına, çocuklarına, damadına ve yandaşlarına peş çekildiği ifade edilirken, “Halkına olan sorumluluğu nedeniyle işbu şikâyetin yapılması zorunlu olmuştur. Baştan beri anlatıldığı gibi kuvvetli şuç şüphesinin varlığı da gözetilerek soruşturmanın acilen başlatılması gerekmektedir” denildi. 

HKP’den yapılan açıklama şöyle:

“AKP’giller’de yağma, talan, vurgun bitmiyor. Bu yağmalara hukuki kılıf uydurulduğu Belediye Meclislerinde diğer muhalefet partilerinin de meclis üyeleri olmasına karşın, (bazı dürüst, namuslu belediye meclis üyeleri hariç) bu partilerden kurumsal olarak hiçbir ses çıkmamaktadır.

İBB’nin geçen dönemki meclis toplantısında konuşma yapan Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu, neredeyse her ay ENSAR ve TÜRGEV vakıflarına yer verilmesine tepki göstererek 'İnşaat Emlak Dairesi Başkanlığı’na bir yazı yazalım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elindeki bütün gayrimenkullerin fihristini bu vakıflara versinler, hangilerini istiyorlarsa, bir defada verelim, kurtulalım' diyerek ironili bir eleştiri yapmıştır.

Oysa mesele ironi yapacak kadar basit değil. Adamlar yıllardır tüyü bitmemiş yetimin hakkını aşırarak suç işlemekteler. Bu nedenle haklarında dava dosyaları açılması gerekmektedir.  Erdoğan’ın dostu Remzi Gür, ‘müze yapacağım’ diye aldığı araziyi nargile kafe yaptı

HKP de bıkmadan, usanmadan bu suçları ve suçluları takip ediyor, haklarında dosyalar açıyor.

Bu suç duyurumuza konu olan Beykoz Belediyesindeki vurgunlar, yıllar öncesinden her türlü kanunsuzluk göze alınarak yapılmış. 

Ancak basında yayımlanmasından sonra haberimiz olur olmaz, Halkçı Hukukçularımız hemen harekete geçerek yapılan bu kanunsuzlukları yargı önüne taşımıştır.

Beykoz’da yapılan yağma ve vurgun; ormanlarla kaplı arazilerin Tayyip Erdoğan’ın ailesine ve yakınlarına tahsis edilmesi, TOKİ’ye ait II. Derece SİT Alanı olan arazinin damat Berat Albayrak’ın NUN Vakfına verilmesi, Yargının iptal kararına rağmen bu alana yapılan okul inşaatının durdurulmaması, Beykoz Belediyesi tarafından halk dinlenme tesisi yapılması amacıyla Orman Bakanlığından kiralanan tesislerin kullanım hakkının Bilal Erdoğan’ın Okçular Vakfı’na devredilmesi, Kavacık’ı bölen çevre yolunun iki yakasındaki 220 bin metrekarelik alanda özel imar planı yapılarak bu arazinin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sahibi olduğu Medipol Hastanesi ve Medipol Üniversitesine devredilmesi, Beykoz Belediyesi tarafından kat karşılığı olarak ihaleye çıkarılan arazinin o dönemde kamu görevlisi, şimdi de Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olan Dr. Eyüp Gümüş’e verilmesi, şeklindedir.

Öyle ki, yasaya aykırı bir şekilde usulsüz olarak inşa edilen hastaneyi de Tayyip Erdoğan açmıştır.  Beykoz'daki talanı gerçekleştirecek şirket tanıdık çıktı

Tabiat Varlıklarının Korunması Hakkındaki Kanun ve İmar Kanununa aykırı olarak yapılan bu yasadışı işlemler nedeniyle İstanbul Mimarlar Odası tarafından açılan davada Danıştayın, yapılan İmar Planı değişikliklerini iptal etmesine karşın, mahkeme kararlarına uyulmayarak, damat Berat’ın NUN Vakfının bu arazilerde okul yapmasına izin verilmiştir.

Haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz şüpheliler, siyasi nüfuzlarını kullanarak, önceden kurmuş oldukları vakıflar aracılığıyla, kanuna aykırı, kamuyu zararlandırıcı işlemlerle kamu mallarına el koymaktalar. 

Sadece Beykoz’da değil ülkenin birçok yerindeki benzer fiillerle zincirleme suç işlemektedirler. AKP’giller’in hakka, hukuka, hakkaniyete, yasaya ve mahkeme kararlarına en küçük bir saygı duymadan, paravan vakıfları aracılığıyla kamu mallarına sahip olmalarının önüne geçilmek zorunluluğu vardır.

Türkiye’nin en Yurtsever, Halkçı ve Kamucu Partisi olan müvekkil Halkın Kurtuluş Partisi, 'tüyü bitmemiş yetimin hakkı' olan kamu mallarının göz göre göre, devlet başkanı olma iddiasındaki kişiye, çocuklarına, damadına ve yandaşlarına peş çekilmesine seyirci kalmamaktadır. Halkına olan sorumluluğu nedeniyle bu şikayetleri yapmaktadır.

Gerçekten hukuka bağlı, vicdanının sesini dinleyen savcıların bu suç duyurularımız hakkında acilen işlem başlatmaları gerekmektedir. Tersini yapanlar Cumhuriyetin Savcısı olma vasfını kaybederler ve kendileri de aynı suçu işlemiş olurlar. 

Demokratik Halk İktidarında 'kamu malı aşırma' suçunda zaman aşımı olmadığından, bu dosyaların hepsi tek tek açılarak, suçlular hesaba çekilecektir.”

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde