Bekir Okan: Bu ortamda nasıl yatırım yapacaksın? Teşvik de olsa, yeterli olmaz

Bekir Okan: Bu ortamda nasıl yatırım yapacaksın? Teşvik de olsa, yeterli olmaz

Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan: Ben iş hayatına 1972’de başladım. 12 tane büyük kriz yaşadım. Türkiye’nin şu anda en can yakıcı sorunu ekonomi. Süpermarketler dışında hiçbir sektörde işler iyi değil.

Bekir Okan: Bu ortamda nasıl yatırım yapacaksın? Teşvik de olsa, yeterli olmaz
16px
24px
16.12.2020 04:29
ABONE OLgoogle

Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yükseköğretim Meclis Başkanı Bekir Okan, Türkiye’nin şu anda en can yakıcı sorununun ekonomi olduğuna işaret ederek süpermarketler dışında hiçbir sektörde işlerin iyi olmadığını vurguladı.

Okan, yeni yatırım için hukukun temel şart olduğuna dikkat çekerek “AB ve ABD’de de kur stabil. Yatırım iklimi oralarda var. Ama Türkiye’de yarın ne olacağın belli değil” dedi. “Eğitimde kalite gerekiyor. Maalesef bir gecekondu binasını kiralayıp üniversite kuranlar var. Üniversite sadece diploma veren bir apartman dairesinden ibaret olmamalı” diyen Bekir Okan ile Okan Holding’in hedeflerini, eğitimi ve krizi konuştuk. Halk TV patronu Cafer Mahiroğlu: Türkiye'de iş insanları sessiz! 6 ay sonra daha zor bir süreç bekliyor

- 2020’nin sonuna geldik, pandemi ile geçen zor bir yıldı. Siz grup olarak nasıl etkilendiniz?

Pandemi herkesi olduğu gibi bizi de olumsuz etkiledi. Moralleri bozdu. Biz önlemleri alarak Okan Üniversitesi’nde eğitimlere devam ettik. Aksatmadan devam ettirmeye çalışıyoruz. Ama ekonomik açıdan her kurum olduğu gibi biz de olumsuz etkilendik. Özellikle hastanemiz ilk dönemlerde pandemi hastanesi ilan edildiği için normal hastalar gelmedi. Büyük ciro kayıpları oldu. Üniversite yurtlarında doluluk yüzde 40’a kadar düştü.

- Hükümetin destek paketleri ne kadar faydalı oldu?

Az da olsa faydalı oldu. Antep’te bir söz var, “Düt demeye dudak gerek.” Senin gücün ne kadar, ekonomi zaten kötü. AB şunu ABD şunu yaptı tamam da bizim imkânlar sınırlı. Devletin ekonomik olarak gücü de fazla olmadığı için düşük faizli krediler verildi. Kısa çalışma ödeneği... Sorunları tam çözmezse de bir ilaç oldu.

- Antalya’da Club Marco Polo Tatil Köyü ile turizmde de varsınız. Orada ne kadar kayıp oldu?

Profesyonel arkadaşlar oteli hiç açmayalım dediler. Ben açalım dedim. Açtık ama gelirimiz 5’te 1’e indi. Ama gelecek yıl için umutluyuz. Otelimizde Rusya ağırlıklı çalışıyor. Aşıya güveniyorum. Şubattan sonra bu işin beli kırılacak.

- Bu yıl için bir hasar tespiti yaptınız mı? Holding olarak ne kadar küçüldünüz?

Yok daha yapmadık. Hepsini 31.12.2020 itibarıyla yapacağız. Bizim yurtdışı işlerimiz de var. Kazakistan’da Sultan markasıyla gıda işimiz var. O çok etkilenmedi. Ama ABD Miami’de Okan Tower projemize başlayamadık. Marttan sonra başlayacağız. En büyük kayıp hastanede oldu. Üç-dört ay burada gelir üçte bire düştü. Üniversite ve kolejler zorlandı. Ama grup olduğumuz için bir yerden eksileni diğer taraftan tamamladık.

GECEKONDUYA ÜNİVERSİTE KURANLAR VAR

- Aynı zamanda TOBB Yükseköğretim Meclis Başkanısınız. Eğitimde bir kalite problemi yok mu?

15 yıldır her yerde söylüyorum: Eğitimde kalite gerekiyor. YÖK’ün bir kalite kurulu da var. Ama maalesef bir gecekondu binasını kiralayıp üniversite kuranlar var. Bunların olmaması lazım. Türkiye’de 210 üniversite var, bunların 70’ten fazlası vakıf üniversitesi. Artık vakıf üniversitelerinin kurulmasına izin verilmemeli. Mevcutları geliştirelim, ya da açılacaksa kampus, sosyal alanlar, kütüphane, yurt, laboratuvar, derslik, hocaların çalışma odaları gibi kriterler konulsun. Bir yer kiralanıp tabela asıp üniversite kuruluyor. Çocuk orada ne yapsın? Üniversite gençlerin kişiliğini kazandığı kurumlardır. Ben üniversitelerin tamamen uzaktan eğitime geçmesine karşıyım. Gidin dünyanın gelişmiş ülkelerindeki kampusları görün, onları örnek almamız lazım. Üniversite sadece diploma veren bir apartman dairesinden ibaret olmamalı. Ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel gelişimine katkı sağlamalı.

- Eğitim sisteminin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beğenmiyorum. Yeni bakanı tebriğe gittiğimizde “Şu İngilizce işini çözün, tarihe geçin” dedim. “Pilot bölgeler seçin, bunu başarmış ülkeler var” dedim. Çocuk kolejde okuyor, üniversitede hazırlık alıyor, bitiriyor, İngilizce bilmiyor.

EN CAN YAKICI SORUN EKONOMİ

- Ekonomiyi nasıl görüyorsunuz?

Ben hep umutlu bakarım. Aşarız da ama özellikle dış borcumuz çok yüksek. Türkiye bunu nereden alıyor? Avrupa’dan, ABD’den. ABD’yi fonlayan İsrail. Bizim bu ilişkileri iyi tutmamız lazım. İyi bir diplomasiyle ilişkilerimizi mevcut durumdan daha iyi hale getirmeliyiz. Problemlerin mümkün mertebe kısa sürede çözülmesi ve bizim de önümüze bakmamız gerekiyor.

- Peki, şu anda en can yakıcı sorun hangisi?

Ekonomi, ekonomi, ekonomi. Tabii daha demokratik ve işleyen hukuk sistemi olmalı. Bir ülkede hukuk olmazsa yabancı sermaye gelmez. Kendi vatandaşların da ileriye bakamaz.

- Döviz kuru da çok hareketli. Bu işlerinizi nasıl etkiliyor?

Etkiliyor tabii. Günlük yaşamını bir kere etkiliyor, etkilenmemen mümkün değil ki. Dolar 1 liraydı, 2 lira, 5 lira, şimdi 8 liralara geldi. Milli gelirimizi, ekonomimizi güçlü tutarsak bundan daha az etkileniriz. 500 milyar dış borcun olursa AB, ABD ve İsrail ile sıcak ilişkin de olmazsa her zaman kur oynar.

- Sizin holding olarak borçluluğunuz ne durumda?

Borcumuz çevrilebilir düzeyde. Hep krizleri gördüğümüz için borçlanmaya sıcak bakmayız. Gücümüz kadar borçlanırız. 100 yatırım yapacaksak 50 özkaynak yoksa yapmayız. Krizler bize ders oldu. AB’de, ABD’de kur stabil. Yatırım iklimi oralarda var. Ama Türkiye’de yarın ne olacağın belli değil. Ama bu durumların geçici olacağını düşünüyoruz.

- Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı değişti. Bir iş insanı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekonomi iyi gitmiyordu, birilerini değiştirdiler, birilerini yine deniyorlar.

- Kişiyi değiştirmekle ekonomi düzlüğe çıkar mı?

Etkisi olur ama tamamen çıkarmaz. Bir hedef, diplomasi olması lazım. Senin durumun belli hocam, dışarıya borcun var, buna göre çalışmak gerekiyor.

KRİZLER AŞIMIZ OLDU

- Hastane alanında büyüme hedefiniz de vardı. 5 yılda ikinci bir hastane kuracaktınız, askıya mı aldınız?

Var var hedefimiz. İnsanın plan programı Türkiye’de tutmuyor. Ben iş hayatına 1972’de başladım. 12 tane büyük kriz yaşadık. Krizleri aşa aşa artık o bizim aşımız gibi oldu. O nedenle dikkatli çalışıyoruz. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Şu krizleri atlatalım yeni hastane projemiz var.

- Diğer alanlarda yeni yatırım planınız var mı?

Bizim artık yönümüz Batı. Okan olarak artık yatırım yapacaksak yönümüz ABD olacak.

- Türkiye’de yatırımda ağırlık hangi alanda olacak?

Sağlık ve eğitim. Ama biz iş insanıyız, önümüze fırsat çıkarsa değerlendiririz.

- Var mı şu an için proje arayışı?

Yok. Ben zaten artık çocuklara bırakacağım. Gelecek 5 yılda ABD’deki projeye başlayıp bitirmek istiyoruz.

YATIRIM İÇİN HUKUK ŞART

- Türkiye için nasıl bir yatırım ortamı...

Hukuk birinci sırada. Her insanın eşit şekilde çalışması lazım. Öyle olmazsa yabancı sermaye gelmiyor. Herkes inanacak, ben Türkiye’de yatırım yaptığım zaman istediğim zaman buradan çıkarım benim hakkım yenmez.

Bunu kurmamız lazım, hangi dönem olursa olsun. İşsizlik oranımız yüksek, yeni istihdam olanakları yaratmamız gerekiyor. Ee bu ortamda nasıl yatırım yapacaksın? Sen 50 defa teşvik ver, yeterli değil. İstikrar, istikrar, istikrar...

- Esnaf da çok söylüyor iş yapamıyoruz diye. İş dünyasında çok sesi çıkmıyor, işler çok mu iyi?

İyi değil. Sadece süpermarketler iş yaptı. Diğer tüm sektörler olumsuz etkilendi. Turizmde yüzde 80 kayıp var. Otomotiv üretimi durdu. Ama yine de herkese önerim, umudumuzu kaybetmeyelim. Gelecek şubattan itibaren aşı ile birlikte rahatlama başlayacak diye bekliyorum.

Şehriban Kıraç/Cumhuriyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde