Babacan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a DDK çağrısı

Babacan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a DDK çağrısı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Susurluk’ta devreye giren Devlet Denetleme Kurulu (DDK) niye bugün devreye girmiyor" diye sordu

Babacan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a DDK çağrısı
16px
24px
23.05.2021 12:07
ABONE OLgoogle

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan AKP’den istifa etmeden önce Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adaylığı için yürütülen görüşmelerinde olduğunu açıklamasının ardından başlayan ‘ihanet’ tartışmalarına yanıt verdi.

“SUSURLUKTA DEVREYE GİREN DDK, NİYE BUGÜN DEVREYE GİRMİYOR”

Haber Global'de konuşan Babacan, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına işaret ederek, “Netflix dizilerinden daha yoğun izlenen bir dizi serisi var, altıncısı çıktı. Sayın Erdoğan ‘Çetelerle, mafyayla mücadele ederiz' diyor. Et o zaman. Yapılması gereken savcılığın resen devreye girmesidir. Yargı resen hareket etmediğine göre görev Meclis'e düşüyor. Soruşturma komisyonu kurulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun da harekete geçmesi lazım. Susurluk'ta devreye giren DDK niye bugün devreye girmiyor? Bunlardan rahatsızsa Cumhurbaşkanı'nın hemen DDK'yı devreye sokması lazım. ‘Savcılarımız uyuyor mu, niye bunu sadece izliyorlar' desin, bir saat içerisinde savcılık süreci başlar. Ama sinyali vermiyor, bağımsız olması gereken yargı da sinyali alamadığı için harekete geçemiyor” diye konuştu.

 “MESCİDİ AKSA HEPİMİZİN KUTSALI, DİN KİMSENiN TEKELİNDE DEĞİLDİR”

Erdoğan’ın kendisi için üstü kapalı ‘içimizdeki Mescid-i Aksa yıkıcıları' ifadesini kullandığını anımsatan Babacan, “Onu da açıktan söylemiyor, gazetecinin kulağına üflüyor. Açıktan söyle de cevabını duy. Mescid-i Aksa hepimizin kutsalı. Türkiye'deki tek dindar genel başkan o mu? İslam dini kimsenin tekelinde değil. Siyasi rakip olabiliriz ama siyasi rekabeti dinimizin kutsallarına bulaştırmasın, İsraillilerin yaptıklarıyla karşılaştırmasın. Sonra bir başka genel başkan benzer bir şey yaptığında küplere biniyor, tazminat davaları açılıyor.” diye konuştu.

“SİYASİ İKBALLERİ TEHLİKEYE GİRİNCE PKK'YLA BİLE YAKINLAŞABİLİYORLAR”

Erdoğan’ın HDP’ye yaklaşımında tutarsızlık olduğunu ifade eden Babacan, “Anayasa'ya göre kurulduysa tüm siyasi partilerle diyalog içinde oluruz. Bahsettiğimiz bir siyasi parti. 2019 İstanbul seçimlerinden önce hükûmet ne yaptı? Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan'ı TRT'de konuşturmadı mı? Sayın Bahçeli de Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yazdığı mektup konusunda ‘Böyle mektup var, dikkate alın' dedi. Demek ki neymiş? Zora girince, sıkışınca, siyasi ikballeri tehlikeye girince bırakın HDP'yi, PKK'yla bile yakınlaşabiliyorlar. Sonra ‘HDP'li bakan olabilir, haydi saldıralım' diyorlar.”

“2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİYLE İLGİLİ ÜÇ BÜYÜK YALAN VAR”

Babacan, 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin ise şunları söyledi: “Baskın seçim döneminde cumhurbaşkanının bağımsız ve tarafsız olması birinci tercihimdi. 100 bin imzayla aday olup diğer partiler tarafından desteklenmesinin Türkiye için çok daha iyi sonuçlar getireceğine inandım. 9 gün içinde birinci tercihim gerçekleşmeyince ikinci tercihim olan, AK Parti'nin ikinci başbakanı ve ikinci cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'la ilgili grup kararına katıldım. Sayın Gül'ün adaylık işi kesinlikle olmadıktan sonra ikinci tercih olarak Sayın Erdoğan'ı destekledim.”

 “YANLIŞA DESTEK VERMEK İSTEMEDİĞİMİ DÜNYA ALEM BİLİYORDU”

Babacan görüşmeleri gizli değil aleni gerçekleştirdiğini belirterek şöyle devam etti: “İstanbul'daki görüşmelere gizli gidecek insan THY'nin tarifeli uçağıyla gider mi? Sayın Gül'ün Ayazağa'daki ofisinde gündüz gözüyle yapılan toplantılara katılır mı? AK Partili milletvekillerinin en az yarısı benim o süreçte olduğumu biliyordu. Sayın Erdoğan ‘2017 referandumu kampanyanın yüzleri' diye liste hazırlamış. Beni de yazmış, ‘miting yapmanızı, televizyonlara çıkmanızı istiyor' diye Genel Merkez'den aradılar. ‘Beni dinleyen hayır oyu verir' dedim. Soranlara cevap verdim. Ankara'da bir belediye başkanı, dar çerçeve bir toplantıda anlattıklarımı ‘Ali Babacan iki saat konuştu, ağzından ‘evet' çıkmadı' diye Genel Merkez'e şikâyet etmiş. İnanmadığım şeyi savunamam. Ben ilkelere sadık kaldım. Asıl ihanet nedir? İlkelere ve değerlere uymamaktır. Siyasete girerken ortaya koyduğumuz ilkeler ve değerler vardı: Ehliyet, liyakat, adalet, hakkaniyetti.”

“SORUN VARSA ERDOĞAN NİÇİN KALMAM İÇİN ISRAR ETTİ”

Babacan son olarak, “AK Parti'den ayrılacağımı ve yeni bir parti kuracağımı söylemek için Sayın Erdoğan'ı ziyaret ettiğimde bana ısrarcı oldu. Benimle ilgili sorunlar varsa ‘Gitme, kal' diye niçin ısrarcı oldu? Niçin daha sonra kalmam için ısrar ettiğini basına açıkladı?” dedi.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde