Ağbal, kendisinden önceki dönemi nasıl eleştirdi?

Ağbal, kendisinden önceki dönemi nasıl eleştirdi?

MB Başkanı Ağbal, kendisinden önceki dönemini nasıl eleştirdi?

Ağbal, kendisinden önceki dönemi nasıl eleştirdi?
16px
24px
05.02.2021 13:17
ABONE OLgoogle

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal Reuters haber ajansına röportaj vererek, göreve geldiği üç aylık dönemi değerlendirdi.

Enflasyon hedefinin 2023 yılı için yüzde 5 olarak hedeflediklerini anlatan Naci Ağbal, kendisinden önceki Berat Albayrak yönetimine de isim vermeden eleştiriler yöneltti.

Geçen Kasım ayında eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alınarak yerine Naci Ağbal getirilmişti.

Bu görev değişikliğinin hemen ardından 8 Kasım 2020’de Berat Albayrak resmi Instagram hesabından istifa ettiğini duyurmuştu. Ancak Albayrak’ın istifası bir gün boyunca hükümet tarafından açıklanmamış, hükümete yakın gazeteler de bu haberi vermemişlerdi. Albayrak’ın istifa ettiği Kasım ayında dolar 8 lira 50 kuruşun üzerine çıkmış, Euro ise 10 TL’yi geçmişti.

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal da böyle bir dönemde göreve başlamıştı.

Reuters röportajında, göreve geldiği 3 aylık zamanı değerlendiren Ağbal’ın, konuşmalarının satır aralarında da kendisinden önceki ekonomi yönetimine eleştiriler yer alıyor.

Aldıkları yeni kararlarla “öngörülebilirliği ve hesap verilebilirliği artırıldığını” belirten Naci Ağbal, koronavirüs sürecinde ekonomiye ilişkin soruya ise, “Burada dikkatten kaçırılmaması gereken nokta, salgın dönemine orta vadeli hedefimizin çok üzerinde bir enflasyon oranıyla girmiş olmamızdır” dedi. Ağbal’ın, “Kasım ayı başından itibaren atılan politika adımlarının ve iletişiminin piyasalarda olumlu karşılandığını memnuniyetle görüyoruz” ifadeleri de dikkat çekti.

Ağbal’ın faiz ve enflasyon ile ilgili, “Enflasyon patikası üzerinde yakın vadede öngördüğümüz yukarı yönlü risklerin önemini koruyacak olması ve patikanın beklenen eğimini dikkate aldığımızda bu yıl içinde faiz indirimini uzun bir süre gündeme almamız mümkün gözükmemektedir” cümlesinin ardından da dolar 7,14 TL seviyesinden 7,09’a kadar geriledi.

Naci Ağbal’ın Reuters röportajındaki ifadelerinin satırbaşları şöyle:

“-Para politikasının tepki fonksiyonunu hangi koşullarda ne yönde hangi stratejik ölçütler ve göstergeleri esas alarak uygulayacağımızı kamuoyu ile açık ve net bir şekilde paylaştık. Bu para politikasında öngörülebilirliği ve hesap verilebilirliği artırdı.

-Kasım ayından itibaren ülke risk primi, döviz kuru oynaklığı ve uzun vadeli faizler geriledi ve Türk Lirası varlıklarına yönelik olumlu beklentilerin oluşmasıyla sermaye girişleri arttı. Finansal sistem üzerinde risk faktörü oluşturan para kredi göstergelerinde de iyileşmeler sağlandı.

-Burada dikkatten kaçırılmaması gereken nokta, salgın dönemine orta vadeli hedefimizin çok üzerinde bir enflasyon oranıyla girmiş olmamızdır. Salgının etkilerini azaltmaya yönelik politikalara odaklanılmışken salgına bağlı olarak toplam talepte öngörülen zayıflamanın enflasyonu düşürücü etkide bulunacağı değerlendirmesi hâkim olmuştu. Ancak, 2020 yılında güçlü kredi ivmesine bağlı talep yönlü etkiler doğrudan ve dolaylı kanallarla enflasyon üzerinde belirleyici oldu. Talep koşullarının güçlü seyrettiği gruplarda enflasyon baskıları arttı. Ayrıca kredi genişlemesiyle sağlanan hızlı toparlanma rezervler, risk primi, dolarizasyon ve enflasyon beklentileri arasında olumsuz bir döngü oluşturdu ve döviz kuru kanalıyla da enflasyondaki yükselişte önemli rol oynadı.

Geldiğimiz noktada, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesis edilmesi için güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gidilmesi ve bunun kalıcı fiyat istikrarı hedefi sağlanana kadar uzun bir süre devamı zorunlu olduğu aşikârdır.

-Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, enflasyon hedeflemesi veya benzeri fiyat istikrarı çerçevesinde öngörülebilirliği yüksek para politikasının enflasyonu kontrol altına almada başarılı olduğunu görüyoruz. Keza, ülkemizde de para politikasının fiyat istikrarı odağıyla kararlı ve sabırlı şekilde oluşturulduğu dönemlerde enflasyonla mücadele konusunda başarı sağlayabildik. Diğer taraftan, enflasyon baskılarının arttığı dönemlerde tepki verilmesinin geciktiği dönemlerde sonradan daha yüksek maliyetle parasal sıkılaşmaya gidildiği veya enflasyon görünümünün iyileşmesinden hızlı ve erken şekilde gevşemenin de sonrasında tekrar yükselen enflasyon şeklinde döndüğü dönemler de tecrübelerimiz arasında yer alıyor.

Bu tecrübeler ışığında, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşumuzu yalnızca 2021 yılsonu tahmin hedefine ulaşacak şekilde değil, orta vadeli enflasyon hedefimiz olan yüzde 5’e 2023 yılında varacak şekilde kararlılıkla sürdüreceğiz.

-Kasım ayı başından itibaren atılan politika adımlarının ve iletişiminin piyasalarda olumlu karşılandığını memnuniyetle görüyoruz. Küresel risk iştahındaki olumlu hava ile beraber yabancı yatırımcıların TL cinsi varlıklara yönelik ilgisi önemli ölçüde artış gösterdi. Nitekim, son dönemde yatırımcı kuruluş raporlarında TL cinsi varlıklara yönelik olumlu görünümün arttığını görüyoruz. Bu gelişmeler sonrası yabancı yatırımcıların DİBS, hisse senedi ve swap gibi ürünlerde pozisyonlarını artırmalarının genel olarak olumlu olduğunu düşünüyoruz. TL pozisyonlardaki artışın önemli bir kısmı swap işlemleri üzerinden gerçekleşmekle beraber düzenlemelerin de etkisiyle geçtiğimiz yıllara göre vadelerin önemli ölçüde uzadı.”

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde