4.5 yılda devler kaç kat büyüdü?

4.5 yılda devler kaç kat büyüdü?

Ak Parti hükümeti döneminde dev şirketlerde nasıl bir değişim yaşandı? İşte yaşanan değişimin bilançolara etkisi....

4.5 yılda devler kaç kat büyüdü?
16px
24px
21.07.2007 10:31
ABONE OLgoogle

Yılmaz Yıldız'ın haberi

Sandık başına gitmeye sadece bir gün kala seçime katılacak siyasi partiler arasındaki rekabet iyice kızıştı. Bu rekabetin galibini halk belirleyecek. Türkiye'yi 4,5 yıldır yöneten AK Parti iktidarı, 2002'de dibe vurmuş bir ekonomiyi teslim almıştı.

Şimdiyse Türkiye, seçimlere dünyanın 17. büyük ekonomisi olarak giriyor. Bu dönemde enflasyon tek haneli rakamlara indi. Türk lirasından altı sıfır atıldı. 2005'te Türkiye, Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi konumuna yükseldi. 2002'de 181 milyar dolar olan milli gelir, 2,2 kat artarak 2006'da 400 milyar dolara yükseldi. Türkiye'nin büyük şirketleri de değerlerine değer katarak karına kar kattı. İşte o şirketlerden bazıları:

TÜPRAŞ 4 KAT DEĞERLENDİ

2004 başında gerçekleşen ama iptal edilen ilk ihalede Tüpraş'ın değeri 2 milyar dolar civarında oluşmuştu. Eylül 2005'te Tüpraş'ın yüzde 51 his-sesinin özelleştirilmesi için açılan ihaleyi 4 milyar 140 milyon dolarla Koç-Shell konsorsiyumu kazanmıştı. Buna göre Tüpraş'ın toplam değeri 8 milyar 110 milyon dolara geliyordu.

İstanbul Sanayi Odası Verilerine göre Tüpraş 2006 yılında, 18 milyar 673 milyon 722 bin 100 YTL'lik üretimden satışla Türkiye'nin lider sanayi kuruluşu oldu.

KOÇ'UN 5 YILLIK BÜYÜMESİ 5.5 KAT

Tüpraş'ı satın alan Koç Holding, Tüpraş, Tansaş ve Yapı Kredi Bankası rüzgarıyla 5 yılda 5.5 kat büyüyerek 2010 yılı için koyduğu hedefin yaklaşık iki katı üzerine çıktı. Koç Holding, 2002 yılında çizdiği stratejide, 2010 için koyduğu 18.7 milyar dolarlık ciro hedefini ise 2005 yılında geride bırakmayı başarmıştı. Holding'in 2002 yılında 244 milyon dolar olan faaliyet kârı 8.5 kat artarak 2 milyar doları aştı. Yine 2002 yılında 25 milyon dolar olan net kâr, 2006 yılında 392 milyon dolara ulaştı. Koç Holding, 34 milyar dolarlık cirosuyla bu yıl dünyanın en büyük 500 şirketi sıralamasında 168 basamak birden atlayarak 190'ıncı sıraya yükselirken, Avrupa'nın da ilk 50 şirketi arasına girdi.

ZORLU'NUN YILDIZI PARLADI

Tekstil, dayanıklı tüketim, finans ve enerji sektörlerinde yoğunlaşan Zorlu Grubu, 2002 yılında 2 milyar 300 milyon dolarlık bir ciroya sahipti. 2002'de 110 ülkeye 1 milyar 400 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Zorlu Grubu, 2006 yılını 5 milyar dolarlık ciro, 2 milyar 750 milyon dolarlık ihracat ile kapattı.

SABANCI HOLDİNG İKİ KAT BÜYÜDÜ

2001 yılında 11.5 milyar dolarlık satış geliri, 670 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Sabancı Holding'in cirosu 2003 yılında 7.3 milyar dolara geriledi. Fakat Holding'in piyasa değeri son 4 yılda yüzde 100'ün üzerinde artış gösterdi. Sabancı Holding'in 2006 yılı toplam satışları ise yüzde 20 artarak 16.9 milyar YTL oldu.

DOĞAN'IN CİROSU 9 MİLYAR $

Doğan Holding, Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS) uygun olarak hazırlanan konsolide sonuçlarına göre 2002 yılında 108.5 milyon YTL olarak gerçekleşen net kârını yüzde 253 oranında arttırarak 383.3 milyon YTL'ye çıkarmıştı. 2003 yılı konsolide cirosu 6.2 milyar YTL olan Doğan Holding, 2005 yılında 9 milyar 804 milyon dolar (yaklaşık 12.7 milyar YTL) konsolide ciroya, 474 milyon dolar (yaklaşık 605 milyon YTL) da net kâra ulaştı.

ECZACIBAŞI CİROYU İKİYE KATLADI

Eczacıbaşı Topluluğu 60. kuruluş yıldönümünü kutladığı 2001 yılında 200 milyon dolar ihracat, 1.2 milyar dolar da ciroya sahipti. Eczacıbaşı son 4 yılda ciroyu dolar bazında yüzde 100, dış satımı yüzde 120 artırdı.

ÖZELLEŞTİRMELERE YOĞUN İLGİ

Son 4 yıllık süreçte yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisi sonucu özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar da değerlerinin üzerinde satıldı. Türk Telekom'un yüzde 55'i 6 milyar 550 milyon dolara özelleştirilirken, Erdemir 2 milyar 770 milyon dolarla piyasa değerinin yüzde 85 fazlasına satıldı.

Bankalar gözde

Finansbank yabancılara satış için 2001-2002 yıllarında 150 - 250 milyon dolar değer ileri sürülüyordu. Hatta Finansbank'ın 2001'de borsa fiyatı 100 milyon dolardı. Ve Finansbank 2006 yılında 5.5 milyar dolar üzerinden yabancılara satıldı. Benzer bir süreci Garanti Bankası, TEB, Denizbank, Dışbank yaşadı.

Türk şirketlerinin değer artışını yansıtan bir diğer örnek ise Akbank. Bankanın 2002 sonunda piyasa değeri sadece 2.7 milyar dolar.

Doğuş Grubu'na istikrar yaradı

2001 krizinden en çok etkilenen şirketler arasında yer alan Doğuş Grubu da, siyasi istikrarın yanı sıra babası Ayhan Şahenk'i kaybeden Ferit Şahenk'in isabetli kararlı ile bu süreçte önemli bir büyüme kaydetti. Kansere yenik düşen Ayhan Şahenk dünyaya veda ederken, Doğuş Grubu'nun cirosu 3 milyar dolardı. Ferit Şahenk döneminde ciro iki katın üzerine çıktı. Doğuş Holding, 7.2 milyar dolara ulaşan cirosuyla, bugün Türkiye'nin Koç ve Sabancı'dan sonra en büyük üçüncü grubu oldu. 18 binin üzerinde çalışanı bulunan grubun geçen yılki cirosu 3.8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Grubun ağırlıkla finans sektöründe olmasına karşın geçen yıl toplam cironun yüzde 53'ünün finans dışındaki sektörlerden sağlanması ise dikkat çekiyor. 2006 yıl sonu itibariye grubun konsolide aktifleri kombine 56 milyar dolara, net kârı 1 milyar dolara, EBIT'i (faiz ve vergilerden önceki kazanç) ise 3.2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.Ayhan Şahenk'in hayata gözlerini yumarken 3.6 milyar dolarlık servetiyle Forbes'in "Dünyanın en zenginleri" listesinde 162'nci sırasında yer alıyordu. O ise bir kaç yıl içinde 4.7 milyar dolarla 111'inci sıraya yükselmişti.

Ülker cirosunu 4.5 kata çıkardı

Türkiye'nin en büyük şirketlerinden Ülker Şirketler Grubu'nun, 2002 yılındaki toplam cirosu 1.7 milyar dolar seviyelerindeydi. Bu ciro içerisinde gıda grubunun payı 600 milyon dolara yakın bir rakamla yaklaşık yüzde 35'lik bir pay oluşturmuştu. Grup, 2003 yılı başlarında 83 ülkeye 150 milyon doların üstünde ihracat yapıyordu. 2006 yılında gelindiğinde 7.5 milyar dolarlık ciro elde eden Ülker Şirketler Grubu 3 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdi. 2006 yılı ihracatı da 250 milyon dolar olan Grubun 2006 yılındaki büyüme oranı, sektöre çok sayıda yerli ve uluslararası şirketlerin girmesine rağmen yüzde 12.1 olarak gerçekleşti.

Kamu bankaları kâr eder oldu

Aslî görevleri çiftçi ve esnafa destek vermek olan Ziraat Bankası ve Halkbank da yönetim anlayışındaki değişiklikle birlikte son 4 yılda kâr etmeye başladı. Bugüne kadar tütün, pamuk, fındık gibi ürünlere piyasanın çok üzerinde fiyat verip ortaya çıkan zararın yükünü karşılamaya çalışan kamu bankaları, popülist yaklaşımlardan kurtulunca, sektörün en kârlı bankaları haline geldi. 2001 krizinde yaklaşık 23 milyar YTL görev zararı açıklayan Ziraat ve Halkbank, son üç yılda Hazine'ye kâr payı ve vergi olarak toplam 10 milyar YTL kaynak aktardı. Ziraat Bankası'nın

çiftçiye verdiği krediler ise üç yılda 12 kat artış gösterdi. Ziraat Bankası'nın net kârı 2007 yılının ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 87 oranında artarak 1 milyar 305 milyon YTL'ye ulaştı. Mayıs ayında halka arz edilen Halkbank hisselerine rekor talep gelmişti. Arz sürecinde yerli ve yabancı yatırımcıdan 1 hafta içinde 12,9 milyar dolar talep gelirken, talebin yüzde 89'u yabancı, yüzde 11'i ise yerli yatırımcıdan oluştu. Tüpraş'ın arzında gelen talep özelleştirme oranının 1,35 katı, Petrol Ofisi'nde 1,1 katı, THY'de 5 katı olurken Halkbank'ta bu oran arz büyüklüğünün 8 katı olarak gerçekleşti.

THY'nin değeri 1 milyar dolar

2004 yılının en önemli önemli özelleştirmesi diye nitelenen THY'nin halka arzında 5 katı talep toplanmış, yüzde 23'ü satılan hisselerin yüzde 60'tan fazlasını yabancılar alırken, 29 bin 385 vatandaş kuruma ortak olmuştu. THY'nin ek satış dahil yüzde 23 hissesinin ikincil halka arzından 199 milyon dolarlık gelir elde edildi. Son 3 yıl içinde yüzde 100'e yakın büyüme kaydeden THY, hızlı büyümeye devam ederek dünyanın sayılı havayolu şirketleri arasına girdi. Piyasa değeri 1 milyar YTL seviyesinde olan THY'nin varlıkları ise 4 milyar YTL'ye ulaştı. THY, Avrupa'da yolcu sayısını en çok artıran havayolu şirketi oldu. Avrupa Havayolları Birliği Eylül ayı raporuna göre THY, yüzde 23,5'lik yolcu artışıyla birinci sırada yer aldı.

Türk insanı uçakla tanıştı

Türkiye'de özel havayolu şirketlerinin çoğalması sonucunda havaalanlarındaki yer hizmetlerinde de ciddi rekabetler yaşandı. Son 4 yıllık süreçte Türk insanı uçakla seyahat etme imkanıyla tanışırken, verilen hizmetler de Avrupa standartlarına yükseldi. Bu süreçte yapılan Atatürk Havalimanı işletme hakkını 15.5 yıl süreyle 3 milyar dolara TAV Havalimanları Holding almıştı.

Sabiha Gökçen Havalimanı için yapılan 20 yıllık işletme ihalesinde ise Nihat Özdemir'e ait Limak İnşaat'ın başını çektiği konsorsiyum teklifini 1 milyar 931 milyon Euro'ya çıkarıp, ipi göğüslemişti. Sabiha Gökçen'in 20 yıllık kirası KDV dahil 3.1 milyar doları buldu.

Yeni Şafak

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde