Özince: Ziraat'e İş Bankası modeli uygulansın

Özince: Ziraat'e İş Bankası modeli uygulansın

İş Bankası Genel Müdürü ve Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, milli bankacılığın öneminin olası krizlerde ön plana çıktığını belirtiyor ve ekliyor, "Ziraat Bankası'nın satışında İş Bankası modeli uygulanmalıdır'

Özince: Ziraat'e İş Bankası modeli uygulansın
16px
24px
27.07.2005 00:00
ABONE OLgoogle

İş Bankası Genel Müdürü ve Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, milli bankacılığın öneminin olası krizlerde ön plana çıktığını belirtiyor ve ekliyor, "Ziraat Bankası'nın satışında İş Bankası modeli uygulanmalıdır'

Ziraat Bankası malum IMF'ye verilen taahhütler çerçevesinde satılacak kamu kuruluşları listesinde yer alıyor. Ziraat Bankası Türkiye'nin en büyüğü. Büyük değil adeta dev. Böyle bir devi satmak da çok kolay değil. Dolayısıyla plana göre Ziraat Bankası'nın öncelikle mali sektördeki payı törpülenecek. Sektör ortalamasının alünda büyüyecek Ziraat'in payı birkaç yıl içinde kademeli olarak düşmüş olacak.

İş Bankası'nda kredi oranı sadece % 51.2
Satışta İş Bankası'nınkine benzer bir model ise kesinlikle düşünülmüyor. Bu IMF'ye verilen niyet mektubunda da görülebiliyor.

Ersin Özince, Ziraat Bankası için İş Bankası modelini öneriyor. Ancak ne var ki sektörde, İş Bankası modelinin sağlıklı olduğuna nedense fazla inanan yok. Bu model tabiri caiz ise pek de tekin bulunmuyor.

İş Bankası'nın bir sahibi yok. Pardon aslında yanlış oldu. Aslında bir sahibi var. İş Bankası Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardım Sandığı Vakfı, bankanın kontrolünü elinde tutuyor. Bu vakfa hakim olanlar dolaylı olarak İş Bankası'na da sahip olmuş oluyor. Böyle bir model özünde pek çok sakatlığı barındırıyor. Vakıf tüm çalışanları ve emeklileri temsil ediyor gibi görünsede seçim modeliyle oynanarak Vakıf 'ı birkaç kişinin kontrolünde uzun süre tutmak mümkün.

Hal böyle olunca banka yönetiminin Vakıf yöneticileri ile iyi geçinmesi elzem oluyor. Çünkü yönetim kurulunun çoğunluğunu, genel müdürü, yardımcılarını Vakıf göreve getiriyor. Hesap sorma mekanizmaları da çok iyi işlemiyor.

Mesela bankanın bir patronu olsa "Biz bir bankayız. Temel işimiz para alıp para satmak değil mi? Neden biz topladığımız parayı krediye tam olarak döndürmüyoruz. Bu işte niye geriyiz?" diye hesap sorabilirdi.

İş Bankası geçen yıl 24.3 katrilyon mevduat toplamış, bunun 12.4 katrilyonunu krediye dönüştürmüş. Oran yüzde 51.2. Oysa aynı oran Akbank'ta yüzde 64.96'ü Garanti Bankası'nda ise yüzde 59.62'yi buluyor.

Belli ki İş Bankası'nda fazla soru sorulmuyor. Şimdi bir de Ziraat Bankası'nın şu anki yapısına bir göz atalım.

Ziraat'te denetim mekanizması ağır
Kamu Bankaları da diğer tüm bankalar gibi rutin BDDK denetimine tabi. Ancak kamu bankalarının hesapları aynı zamanda TBMM KÎT Komisyonu'nda da görüşülüyor. Komisyon'un gerek görmesi halinde Başbakan'ın onayıyla Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından bu bankalarla ilgili soruşturma açılabiliyor.

Öte yandan gelen bir ihbar ya da benzer bir gereklilik üzerine bu bankalarla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu, ilgili Bakan'ın onayıyla bu bankaları inceleyebiliyor.

İşte Ziraat böyle bir geleneksel yapıdan çıkıp özelleşecek.

Özince model önerisini yaparken "Ziraat'in çok eski bir mudisi olarak bunu arzu ederim" diyor. Ben de Ziraat Bankası'ndan nema taksitlerini alan biriyim. Dolayısıyla benim de söz hakkım var. Ben de diyorum ki; Ziraat Bankası'na İş Bankası modeli uygulanırsa banka sahipsiz kalır. İpin ucu kaçar.


Ercan İnan/Vatan
 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde