Ben de Picasso fotoğraflarıyla Sabancı'yı kazıklayacağım

Ben de Picasso fotoğraflarıyla Sabancı'yı kazıklayacağım

Ünlü fotoğrafçı Ara Güler, 16 Ağustos'ta yeni bir fotoğraf sergisi açıyor. O gün 78 yaşına girecek Güler, sergi öncesinde meslek ve özel hayatını anlattı. Güler, "Picasso'nun fotoğrafını çeken 5 kişiden biriyim" diyerek Sabancılara mesaj gönderdi.

Ben de Picasso fotoğraflarıyla Sabancı'yı kazıklayacağım
16px
24px
07.08.2005 07:28
ABONE OLgoogle

Bu röportaja giderken Ara Güler için herkes bana "Çok aksidir dikkat et, sakın kızdırma" demişti. Oysa ben, asıl talihsiz kişinin foto muhabiri arkadaşım Erkan olduğunu düşünüyordum. Düşünsenize, dünyanın önde gelen yedi fotoğrafçısından birinin fotoğraflarını çekmekle görevlisiniz... Üstelik de "aksi"! Neyse biz Ara Güler'le röportajımızı yaptık, fotoğraflarını çektik, Cunda Adası'nın sokaklarında gezdik... Hatta yetmedi bize arabasıyla bir de Ayvalık turu yaptırdı. Şimdi bana soracak olursanız Ara Güler yalnızca dünyanın en iyi fotoğrafçılarından biri değil; dünyanın en hoşgörülü, en dobra ve en şeker adamlarından biri. Okuyun, siz de bana hak vereceksiniz...

*
Yaşgününüzde sergi açmak kimin fikriydi, doğum günlerinizde hep böyle özel kutlamalar yapar mısınız?
Yok yahu... Ben nefret ederim öyle doğum günü, analar günü, babalar günü gibi şeylerden. Arkadaşlarım başımı belaya soktular benim, "İlle bu yıl 16 Ağustos'ta bir sergi açalım" dediler. Ben 1928 doğumluyum. Bundan sonra sergi açsam ne olacak, açmasam ne olacak? Ama "Peki ulan" dedim, "Açın!" Bu sergide 77 resim olacak, yani her seneye bir resim. Serginin adı da "Ara'dan 77 yıl geçti." Bir de 250 sayfalık fotoğraf ve röportajlardan oluşan yeni bir kitabım çıkacak. Bu güzel ama sergi o kadar önemli değil.

*
Neden değil?
Dünyada beş milyon tane sergi açılıyor ama bunlar her zaman açık kalmaz. Halbuki kitaplar kalır, yüz sene sonra da açıp bir kitaba bakabilirsin ama sergiyi gezemezsin. Tiyatro da öyledir... Oynadığın zaman vardır, perde inince biter. Çok nankör meslekler vardır hayatta, aktörlük de bunların başında gelir. Gerçi filmi yine oynatabilirsin ama tiyatro öyle değil.

*
Siz uzun yıllar tiyatro ve sinemayla da ilgilendiniz, öyle değil mi?
Tiyatro eğitimi aldım ama her zaman fotoğraf çekerdim. Sinemayla da ilgilendim ama bir yangınla son buldu. Film stüdyosunda çalışırken bir gün yangın çıktı, itfaiye kurtardı. Babam da bir daha göndermedi. Ondan sonra hep fotoğraf çektim.

*
Hala eskisi kadar çok fotoğraf çekiyor musunuz?
Çektiğim fazla yeni bir şey yok. Her yeri öyle çok çekmişim ki. Mesela buraya, Ayvalık'a geliyorum, bakıyorum görmediğim köşe kalmamış. Eski fotoğrafların üstüne yeni bir şey koyamıyorsun.

*
Film macerası öyle bitmeseydi, şimdi iyi bir yönetmen olarak tanınmak ister miydiniz?
Yok canım, foto muhabirliğinde daha çok şey görüyor, daha çok şey öğreniyorsun. Gazetecilik acayip bir meslektir. Her zaman yeni şeyler keşfedersin ama masa başı adamı değilsen tabii.

*
Çok ünlü isimlerin portresini çekme şansına sahip olmuş bir fotoğraf ustasısınız. Bunların içinde Picasso da var. Sabancı Müzesi'ne Picasso portrenizi de verecek misiniz?
Onlar zaten benden bunu bekliyordur. Ama sana söyleyeyim, o Picasso'nun torunları Güler Sabancı'yı falan kazıklıyordur. Benden resim isterlerse ben de kazıklayacağım. Kazıklamak mecburiyetindeyim çünkü dünyada Picasso'nun fotoğrafını çeken beş kişiden biriyim.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde