Gündem


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit tarafından karşılandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen adli yıl açılış programında konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit "Yargının, yasama ve yürütme organı başta, tüm güç odakları karşısında bağımsız olması, hukuk devletinin değişmez ilkesidir" dedi.

Rüştü'nün açıklamaları kısaca şöyle:

"Bundan önceki adli yıl açılış konuşmalarında olduğu gibi adalet sistemine ilişkin Yargıtay'ın kurumsal görüşlerini şeffaf biçimde sizlerle paylaşacağım. Anayasanın 9.maddesi uyarınca her türlü egemenliğin kaynağının yüce Türk milletinden doğrudan aldığımız yargı yetkisini kullanıyoruz. Bu sebeple 5.ve son adli yıl açılışını yaparken bu süreçte neleri başarıp neleri başaramadığımızı açıklamak istiyorum.

Hukuk ihtiyacı düzen fikrine dayanır. Bir hukuk düzeni kurmak güçlülerin zayıfları istismar etmesine mani olmaktır. Yargının kullandığı kamusal gücün tartımaya açık bir kişi tarafından kullanılmasını kimse istemeyecektir. Bu sebeple yüksek mesleki ve kişisel yeteneklere sahip yargı mensuplarının varlığına bağlıdır. Yargının, yasama ve yürütme organı başta, tüm güç odakları karşısında bağımsız olması, hukuk devletinin değişmez ilkesidir.

"YARGININ TARAFSIZLIK ÖZELLİĞİ GÜÇLENDİRİLDİ"

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle birlikte parlamenter sistemden farklı bir kuvvetler ayrılığı gündeme gelmiştir. Yargının tarafsızlık özelliği güçlendirilmiş, yargının denetleme ve denge görevi kuvvetlendirilmiştir.

Yargı Reformu Stratejisi'nde öngörülen 9 amacın gerçekleştirilmesi, adalet sistemimizin daha da güçlenmesine katkı sağlayacak. Hakimlerin coğrafi teminatının olması, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi açısından olumlu bir adımdır. Adli yıl açılışlarının halkın huzurunda, tüm tarafların katılımıyla şeffaf ve demokratik şekilde yapılması önemlidir.

Bağımsız yargı cumhuriyetimizi ve devletimizi ayakta tutan temellerden birisidir. Gerek yurtiçinden gerek yurtdışından üst düzey siyasi kişiliklerin devame den soruşturmalara haklı gerekçeleri olsa bile belli yönde karar vermeleri için mahkemelere çağrıda bulunmaları veya açıklama yapmaları, adil yargılama hakkını güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesindeki bağımsız ve tarafsız mahkeme maddesiyle bağdaşmamaktadır.

FETÖ soruşturmaları kapsamında eski yüksek yargı üyesi 178 kişi hakkında fezleke düzenlenmiş, bunlardan 175'i hakkında dava açılmıştır.

"AB'NİN RAPORU DEĞERSİZ BİR KAĞIT PARÇASIDIR"

AB'nin raporu değersiz bir kağıt parçasıdır. AB, Türk yargı etiğini de görmezden gelmektedir. Uluslararası alanda Türk yargısına yönelik bir karalama kampanyasının parçası olan AB'nin raporundaki ifadeler AB'nin Türk yargısı ve kamuoyu önünde itibar kaybetmesine yol açmıştır.

Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılı Küresel Rekabetçilik Raporu'nda Türkiye'deki yargı bağımsızlığı 111. sırada gösterilmiştir. Söz konusu idam cezalarının günlük yaşamın bir parçası haline geldiği Mısır 29. sıra, Cemal Kaşıkçı cinayetini dünyanın gözü önünde örtbas etmeye çalışan Suudi Arabistan ise 24. sırada gösterilmiştir. Sadece bu iki örnek dahi raporu hazırlayanların hukuk anlayışlarının ve Türk yargısı hakkındaki uluslararası alanda nasıl kirli ve çirkin propaganda yürütüldüğünü göstermeye yeterlidir."

"ARABULUCULUK TOPLUMSAL BARIŞA DA KATKI SAĞLAYACAK"

Arabuluculuk daire başkanlığında iş uyuşmazlıklarında 2018 yılının Ocak ayından 2019 yılının Temmuz ayına 356 bin 408 uyuşmazlık çözülmüştür. İhtiyari arabuluculuğun uygulanmaya başlandığı 2013 yılından bu yana 144 bin uyuşmazlık çözülmüştü. 2019 yılının ocak ayından itibaren yürürlüğe giren ticari uyuşmazlıklarla dava şartı arabulucuklarda analaşma sağlanan uyuşmazlık sayısı Temmuz ayı itibariyle 22 bin 405'tir. aile uyuşmazlıkları başta olmak üzere diğer uyuşmazlıklarda da arabuluculuğun etkili şekilde uygulanması hem toplumsal barışa katkı sağlayacak hem de yargının iş yükünü azaltacaktır.

Ticari uyuşmazlıklarda tahkimin geliştirilmesi sağlanması gerekmektedir. Sık yapılan kanun değişiklikleri adli hizmetlerin kalitesinin düşmesine sebep olmuştur. Yargıtay'ın tüm kararları kamuya açıldı, şeffaf hale geldi. Şu ana kadar 5 milyona yakın Yargıtay kararımız kamuya açılmıştır.

"ÇOCUKLARIN VE KADINLARIN ADALETE ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRILMALI"

Ülkemizde çocukların korunmasına, engellilerin yaşamlarının normalleştirilmesine ve kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik güçlü devlet politikalarının geliştirilmesi ciddi bir ihtiyaçtır. Toplumsal yaşamın her alanında bu dezavantajlı gruplara yönelik bir hassasiyet geliştirilmelidir. Her çocuğun zarar görmeme hakkı oluş, hayatta kalmak gelişmek ve büyümek için ihtiyaçları olan hakları gözetilmelidir. Özellikle çocuklara ilişkin kurumların sorumluluğu ister kurum içinde olsun, ister kurum dışından gelsin temasta oldukları çocukları korumaktır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde cinsiyet ayrımcılığı ve kadına karşı şiddet önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlara yönelik ayrımcılığa neden olan etkenlerin kaldırılması ve kadınlar ile erkekler arasında tarihsel eşitlikçi olmayan güç ilişkisinin dengelenmesi için başta kamu organları olmak üzere toplumun her kesimine önemli görevler düşmektedir. Kadına karşı şiddet ve cinsiyet ayrımcılığın aile içi sosyal yansımaları dikkate alındığında insan hakları ihlalinin ötesinde toplumsal ruh sağlığını da etkiler bir yönü bulunmaktadır. Televizyonlarda, gazetelerde ve internet sitelerinde bu yönde çıkan haberlerin neredeyse rutin hale gelmesi sorunun ciddiyetini göstermeye yeterlidir. Çocukların ve kadınların adalete erişimi kolaylaştırılmalı."